Söylenmek Kendinizi Daha İyi Hissettirmeyecek

Temmuz 2019

Daha fazla içerik için

Bu ortak bir dürtü: Çalışanlar süpervizörlerinin kendilerine haksızlık ettiğini düşündüklerinde genellikle güvendikleri bir meslektaşlarıyla konuşurlar. Ne de olsa genellikle verilen tavsiye, sessizce oturmak yerine içini dökmenin daha iyi olacağı. Fakat yeni bir çalışma, söylenmenin insanlara kendilerini anlık olarak daha iyi hissettireceğini, ama zamanla hem çalışan-süpervizör ilişkisine zarar verebileceğini hem de çalışanın “vatandaşlık davranışını” yıpratacağını belirtiyor. Araştırmacılar, Londra’da 170 otobüs sürücüsüyle eski patronları ve meslektaşlarından gördükleri haksız muamele konusunda bir anket gerçekleştirdi. Araştırmacılar altı hafta sonra sürücülerin kızgınlık ve umut gibi duyguları ne ölçüde yaşadıklarını değerlendirdi ve kişileri ne ölçüde affettiklerini inceledi. Bundan altı hafta sonra, yetkili kişilere sürücülerin davranışları ile ilgili sorular sordular. Sonuçlar, algılanan adaletsizliğin tartışılmasının sürücülerin öfkesini arttırıp iyimserliklerini azalttığı ve bunun da affetme ve yardımsever davranma becerilerini kötü etkilediğini gösterdi. Daha sonra yapılan ve ABD’de bir grup üniversiteliyi inceleyen deneyde de aynı kalıp görüldü. Ancak her iki durumda da önemli bir uyarı vardı: Dinleyiciler, insanların mutsuz bir anıyı daha olumlu bir şekilde düşünmelerine yardım ettiğinde konuşmanın olumsuz etkileri de ortadan kalktı. Araştırmacılar, “Adaletsizlik konuşması hakkında bir moratoryumun olası görünmediği ve tavsiye edilmediğini” belirtiyor ve ekliyorlar: “Aksine, çalışanların konuştukları kişilere özellikle dikkat etmeleri gerektiğini öneriyoruz.” Yöneticilere gelince, “Umuyoruz ki araştırmamız, kurumların, çalışanlarının adaletsizliği dile getirmelerine karşı tutumunu destekleyerek haksızlığa son verecek. Potansiyel yaklaşımlar arasında kurum yöneticilerini çatışma yönetimi konusunda eğitmek ve çalışanların adaletsizlik hakkında açık olmasını teşvik etmek yer alıyor.”

Dergi Erişimi

Dergi içeriklerini okumak için HBR Türkiye'ye abone olmanız gerekmektedir. Eğer bir aboneliğiniz varsa hbrturkiye.com kullanıcı bilgileriniz ile üye girişi yaparak dergi içeriğini okumaya devam edebilirsiniz. Eğer abone değilseniz ücretsiz üyelik oluşturarak ayda 3 dergi içeriği (makale) okuma hakkına sahip olabilir veya abonelik satın alarak tüm dergi içeriklerine sınırsız erişim sağlayabilirsiniz.
Giriş yap veya ücretsiz üye ol, okumaya devam et
Giriş yap veya ücretsiz üye ol, okumaya devam et
“ÜYE OL” butonuna basarak üyeliğinize ait Şartlar ve Koşulları, Gizlilik Politikası ile KVKK Aydınlatma Metni’ni okuduğunuzu ve HBR Türkiye tarafından size özel oluşturulan hizmet, kampanya ve promosyonlara yönelik elektronik posta almayı kabul etmiş sayılırsınız.
E-bülten aboneliğinden dilediğiniz zaman çıkabilirsiniz.
Paylaş:

Bu içeriği beğendiyseniz daha fazlası için ücretsiz üye olun!

SEÇENEKLERİ GÖRÜNTÜLE

Sınırsız Erişime Sahip Olmanın Tam Zamanı

HBR Türkiye içeriğine bir yıl boyunca tüm platformlardan erişin!
ABONELİĞİMİ BAŞLAT

Tüm Arşive Gözatın

Paylaş