Bilinç dışı önyargılarınıza yenik düşmeyin. Tarihte ilk kez Amerika Birleşik Devletleri’nde çok sayıda kadın, üyesi oldukları büyük bir siyasi partinin devlet başkanlığına adaylığını koydu. Ancak televizyonlardaki bilirkişiler, geçen sonbaharda Kongre üyeliğine ciddi sayıda kadın seçilmesinin işaret ettiği ilerlemeye rağmen ABD’nin ülkenin en yüksek liderlik konumuna bir kadını getirip getirmeyeceğini sorguluyor. Bu durum özellikle kurumsal araştırmalarımızda gördüklerimiz dikkate alındığında bize şaşırtıcı geliyor. 2012 yılında HBR’da yayımlanan “Are Women Better Leaders than Men?” ve “Gender Shouldn’t Matter, But Apparently It Still Does” adlı makalelerimizde 360 derece performans değerlendirme ve geribildirimlerden elde ettiğimiz sonuçları tartışmıştık. Bunlara göre liderlik pozisyonlarındaki kadınlar katılımcıların algısında tam olarak erkekler kadar etkili görülüyordu. Aslına bakarsak arada çok büyük farklar olmamasına rağmen kadınlar ölçtüğümüz liderlik yetkinliklerinin çoğunda erkeklerden istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek puan almıştı.