100’ü aşkın ülkede global marka algısını koruyarak lokal adaptasyonlar yapmak artık mümkün. Markalar uzun yıllar boyunca farklı ülkelerdeki tüketicilere aynı standart global ürünleri sundular. Bir süre sonra o bölgedeki insanların ihtiyaç ve beğenilerini yakından bilen lokal markalar çıkmaya başladı. Bu lokal markaların pazarda başarı elde etmesiyle beraber, global markalar lokalizasyonun önemini anladı. Böylece globalizasyon ve lokalizasyonun birleşiminden oluşan glokalizasyon kavramı önem kazandı. Bu kavramları Harvard Business Review Nisan 2017 sayısında yayımlanan makalemde detaylı şekilde açıklamıştım. 2012 yılında Londra’da uluslararası pazarlama danışmanlık tezim kapsamında global firmaların, glokal adaptasyonları gerçekleştirebilmesi için yol gösterici bir modele ihtiyaç duyduklarını gözlemledim. Kapsamlı bir araştırma sorusu ile yola çıktım: “1 ürünü 100’ü aşkın ülkede pazarlarken global markı algısını kaybetmeden her bir ülke için yapılacak lokal adaptasyonların sınırı nedir?”