
Bilgi teknolojilerinde kırk yıldır yaşanan ilerlemeler, şirketlerin operasyonlarını giderek daha fazla “parçalara ayırmalarına” ve belirli görevleri uzman şirketlere dış kaynak olarak vermelerine yol açtı. Şirketler şimdi bu stratejiyi çok daha yoğun, hatta kimilerinin “dönüştürücü” olarak nitelendirebileceği bir düzeyde sürdürüyor. Bu gelişme, özellikle uygulama programlama arayüzleri (API’lar) olmak üzere, organizasyonlar arasında iş akışlarının dijital olarak entegre edilmesini mümkün kılan, sistemlerin gerçek zamanlı etkileşimine olanak sağlayan, işbirliği maliyetlerini dramatik biçimde azaltan ve müşteriler dahil olmak üzere birden fazla taraf arasında karmaşık faaliyet zincirlerinin kolaylıkla dağıtılmasına imkân veren teknolojiler tarafından yönlendiriliyor.