Covid-19 salgınının yol açtığı travmatik kopukluk ailelerimizle, dostlarımızla, iş arkadaşlarımızla ve hatta kendimizle yepyeni bağlar kurabilme fırsatı doğuruyor. Şirketler için de zaman, çalışanlarının müşteri hizmetlerinde oynadıkları rolü yeniden düşünme anı. Pandemiden de önce teknolojik gelişmeler, şirketlerin müşterileriyle olan etkileşimlerini otomatikleştirebilmelerine olanak sağlıyordu. Bu da yöneticilerin içgüdüsel bir tavırla bazı pozisyonlardan kurtulmanın yollarını arayacakları anlamına geliyor. Gerçekten de, yaşadığımız son büyük kriz (2008 resesyonu) sonrasında şirketler, hayatlarını daha az çalışanla sürdürebileceklerini fark etmişler ve ekonomistlerin tabiriyle bir “işsiz canlanma” yaşanmıştı.
Giriş yap veya
ücretsiz üye ol, okumaya devam et