Takvimler 2020 yılının Eylül ayını gösterdiğinde Rusya fabrikamızdaki beş buçuk yıllık görevimi ardımda bırakıp Türkiye’ye dönmüştüm. Tüm dünyada pandemi dolayısıyla önlemlerin artırıldığı, kapanma uygulamalarıyla tüketicilerin “evin içine” odaklandığı, hemen her endüstri gibi bizim sektörümüz için de dijital dönüşümün hız kazandığı dönemin başlangıcıydı. İçimde hem büyük bir heyecan hem de gönül rahatlığı vardı. Heyecanlıydım çünkü Türkiye’de BSH Grubu’nun dünyadaki üç büyük Ar-Ge merkezinden biri olan ve grubun beş fabrikasını barındıran Tekirdağ, Çerkezköy’deki operasyonlarını yönetecektim. Gönül rahatlığı içindeydim çünkü Rusya fabrikasında dijital dönüşümün ilk yapı taşlarından sayılabilecek uygulamayla dijital kodu SAP üzerinde ERP’ye adapte ederek sipariş, sevkiyat ve teslimat süreçlerini yüzde 50 daha hızlı, verimli ve öngörülebilir hale getirmiş ve operasyonel etkinlik sağlamıştık. Bu gibi dijital dönüşüm uygulamalarının fabrikalar için ne denli önem taşıdığını ve hayati sonuçlar doğurduğunu o zamanlar fark etmiştim.
