Covid ile birlikte yaşanan “büyük reset/pause” birçok liderin ve şirketin şöyle bir durup düşünmesine imkan sağladı. Aslına bakarsanız sanki her şey çok hızlanmış, bu dönemde her şey birbirine girmiş gibi görünse de (gerçekten de operasyonel açıdan durum böyleydi) kimi zaman akşam 15 dakikalığına bir kahve içerken, kimi zaman bir toplantıda bir farkındalık anında, kimi zaman da sırf bu amaçla düzenlenen bir çalıştayda aslında birçok konuda düşünüp taşınma şansı yakaladık. Yeni dönemde strateji nasıl evrilecek? Dengeler ne yönde değişecek? Neler kalıcı olacak, neler geçip gidecek? Bunlar ve benzeri birçok soru aklımızda dolanıp durdu.
Şimdi bu tahmin edilebilir sürprizin ilk fazı sona ererken geleceğe hazırlanma ve geleceği şekillendirme dönemi başladı. Daha ilk günden itibaren başlamıştı aslında ama şimdi kendisini daha yoğun biçimde hissettiriyor. Bu geleceği anlamak ve burada hazırlanmak için yapılması gerekenlere dair soru işaretleri de hâlâ güçlü. Bu ayki kapak konumuzda stratejik yaklaşım, deneyim ve insani boyutta bu hazırlığı nasıl yapabileceğimize dair güçlü bir çalışma seti yer alıyor. Geleceği daha iyi anlamaya ve daha doğru kararlar vermeye yönelik senaryo analizi başta olmak üzere farklı araçları etkin kullanmanın önemine vurgu yapan ana dosyamız, farklı sektörlerden lider şirketlerin CEO’larının bu döneme ve sonrasına dair içgörüleri ve insanın en ilginç hislerinden biri olan kederle mücadele edip bunu kaldıraç olarak kullanabilmeye dair çalışmamız gerçekten de dönemi anlamlandırmak açısından oldukça etkili okumalar.
Bu sayımızda iki çok değerli deneyimi de aktarıyoruz. Sabancı Holding’de bir yılını dolduran CEO Cenk Alper ile grubun dönüşüm sürecinin ve stratejisindeki yansımaları etrafında keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Covid dönemine hem operasyonel anlamda hem de iş modeli açısından en hızlı cevap veren şirketlerden Migros’un bu süreci nasıl yönettiğine ve operasyonlarını nasıl hızlıca dönüştürdüğüne dair içgörüler de iham verici.
Acar Baştaş’ın kaleminden yeni döneme dair yeni normları anlatan makalemiz, Cem Mercikoğlu ve arkadaşlarının kaleme aldığı strateji ile operasyonun dengesine dair uygulamaları çerçeveleyen çalışma, CEO ofisi koordinasyonunun önemine vurgu yapan makalemiz ve takımların etkisine dair çalışma gerçekten okumaya değer.
Belirsizliğin artık belirleyici atmosfer olduğu bir dönemde stratejik çerçevelere, araçlara ve içgörülere olan ilgi ve bunları kullanmanın getireceği avantajlar da bir o kadar artıyor. Bu sayımızda ana eksenimize bunları yerleştirmeye çalıştık. Keyifle okumanız dileklerimizle…
