AbbVie Türkiye Genel Müdürü ile Startup Zihniyetiyle Kültürel Dönüşüm Yaratmak Üzerine…

Mayıs 2019

Daha fazla içerik için

Farma endüstrisi Türkiye’de toplam sağlık yönetiminin kritik oyuncularından. Türkiye sağlık için kaynak ayıran ve sosyal sağlık sistemine sahip ülkeler arasında. Nüfusun büyük çoğunluğu sigorta kapsamında ve sağlık hizmetlerine erişimde zorluk çekmiyor. Türkiye’de sağlığa ayrılan kaynağın yaklaşık beşte biri ilaca harcanıyor. Hal böyle olunca ilaç, bütünüyle kamunun yönettiği bir birim haline geliyor. Dolayısıyla ilaç sektörü Türkiye’deki makroekonomik ve sosyal gelişmelerden bağımsız olarak değerlendirilebilecek bir sektör değil. Türkiye’de ilaç sektörünün ele alması gereken ilk konu ise finansal sürdürülebilirlik. Kamunun ve neredeyse dünyadaki en ucuz ilaçlara sahip sektörün hem fiyat hem de ayrılan kaynak açısından bunu sürdürmesi önemli. Finansal sürdürülebilirliğe ek olarak, yeniliklere erişim öne çıkan ikinci konu. Özellikle bizim gibi global ilaç şirketlerinin Ar-Ge etkinlikleri artık daha karmaşık, zorlu hastalıklara doğru yöneliyor. Yaşlanan nüfus, kronik hastalıklar ve hastalıkla geçen sürenin artması gibi etmenler ilaç sektörünü bu alanlarda yenilikçi araştırmalar yapmaya itiyor. Keşfedilen yeni ilaçların Türkiye’ye zamanında ve doğru koşullarda gelmesi gerekli. Sektörde ele alınması gereken üçüncü konu ise Türkiye’nin, Ar-Ge’den tutun üretim ve ihracata kadar değer zincirinin her halkasında yer alma hedefi. İlaca stratejik bir ürün olarak yaklaşıyor fakat artık alıcı olmaktan çıkıp değer zincirinde yer edinmek istiyoruz. Kamunun odağı ve çabası üretime odaklanmış durumda. Biz bunu genişletmeyi amaçlıyoruz zira üretim, zincirin halkalarından yalnızca biri. İlaç sektörü, dünyada Ar-Ge’ye en çok kaynak ayıran sektör. Dolayısıyla Türkiye’nin oturmuş sağlık sistemini, nüfusunu, nüfus çeşitliliğini ve epidemiyolojisini düşünürsek biz üretim dışına çıkıp başka alanlarda güçlü bir oyuncu olabileceğine inanıyor ve bunu anlatmaya çalışıyoruz. Bu üç alan, varlığımızın kesiştiği alanlar: En yenilikçi tedavilerimizin Türkiye’deki hastalara ulaşmasını, finansal açıdan sürdürülebilir bir ekonomik yapıya sahip olmayı ve değer zinciri içerisinde de mevcut etkinliğimizi artırmayı istiyoruz.

Dergi Erişimi

Dergi içeriklerini okumak için HBR Türkiye'ye abone olmanız gerekmektedir. Eğer bir aboneliğiniz varsa hbrturkiye.com kullanıcı bilgileriniz ile üye girişi yaparak dergi içeriğini okumaya devam edebilirsiniz. Eğer abone değilseniz ücretsiz üyelik oluşturarak ayda 3 dergi içeriği (makale) okuma hakkına sahip olabilir veya abonelik satın alarak tüm dergi içeriklerine sınırsız erişim sağlayabilirsiniz.
Giriş yap veya ücretsiz üye ol, okumaya devam et
Giriş yap veya ücretsiz üye ol, okumaya devam et
“ÜYE OL” butonuna basarak üyeliğinize ait Şartlar ve Koşulları, Gizlilik Politikası ile KVKK Aydınlatma Metni’ni okuduğunuzu ve HBR Türkiye tarafından size özel oluşturulan hizmet, kampanya ve promosyonlara yönelik elektronik posta almayı kabul etmiş sayılırsınız.
E-bülten aboneliğinden dilediğiniz zaman çıkabilirsiniz.
Paylaş:

Bu içeriği beğendiyseniz daha fazlası için ücretsiz üye olun!

SEÇENEKLERİ GÖRÜNTÜLE

Sınırsız Erişime Sahip Olmanın Tam Zamanı

HBR Türkiye içeriğine bir yıl boyunca tüm platformlardan erişin!
ABONELİĞİMİ BAŞLAT

Tüm Arşive Gözatın

Paylaş