Bir Gün CEO Programı, aylarca gönülden takip ettiğim, atölyelerine ve eğitimlerine heyecanla katıldığım, her aşamayı geçmeyi sabırsızlıkla beklediğim, birbirinden değerli insanları ve fikirleri tanıdığım ve parçası olmaktan her zaman keyif aldığım bir yolculuktu.

Bazı anlar vardır insanın hayatında unutamayacağı… Bu program da anlardan öte başlangıcından CEO ile eşleşme gününe kadar benim için unutulmazdı. Üzerinde kapsamlı bir şekilde düşünülmüş ve sadece eşleşme gününden ibaret olmayan derin bir deneyim…

Programın sonunda; ben de HSBC Türkiye CEO’su Sayın Selim Kervancı ile eşleştim. Eşleşme gününe hem Odgers Berndtson ekibi hem de HSBC yöneticileri birlikte heyecanla hazırlandım. Selim Bey ile bankanın 2. çeyrek değerlendirme toplantısına katıldım. HSBC’nin ana odaklarından birisi olan “insan”a verdiği değeri, ilk toplantımızdan itibaren Selim Bey ile ayrılana kadar fazlasıyla hissettim. Ki zaten Bir Gün CEO Programı’nda yer almaları “human capital” dediğimiz faktörü ne kadar önemsediklerini gösteriyordu.

İzmir Kordon sahilinde sabah yürüyüşüyle başladığımız eşleşme gününde, Selim Bey ile hem yerel hem de global perspektifte ekonomi ve finans özelinde birçok konuyu birlikte irdeledik. Selim Bey’in sorularıma yaklaşımını, samimiyetini ve bilginin eksponansiyel olarak arttığı, fırsat maliyetinin yüksek olduğu içinde bulunduğumuz bu dönemde, başta; “Dünyada insanın en büyük sermayesi itibarıdır.” olmak üzere verdiği nasihatlerini unutamam.

Yürüyüşümüzün ardından, İzmir’de yer alan çağrı merkezinde EXCO (the executive committee) ve ALCO (asset-liability committee) olmak üzere şirket içi toplantılara katıldım. Selim Bey’in bana yanında yer vermesi, toplantılar sırasında öncelikli olarak bana soru yöneltmesi ve söz hakkı vermesiyle kendimi çok değerli hissettim. Yılların tecrübeleriyle aynı masanın etrafında olmak ve onların gözünden şirketin üst yönetiminin yaklaşımlarını, çalışma şekillerini, önceliklerini görmek ise henüz kariyerinin başında biri olarak benim için minnet duyduğum bir deneyim oldu. Toplantıların ana gündemi ise artık kurumsal şirketler için kaçınılmaz ve hayati olan, geleneksel iş modellerinin, ürünlerinin ve hizmetlerinin dijital dönüşümü ile “müşteri deneyiminin” iyileştirilmesi üzerineydi.

Toplantıların ardından HSBC’nin TOÇEV iş birliği ile, yapımına destekte bulunduğu kütüphane açılışına katıldım. Bu noktada kurumsal şirketlerin sadece iş yapış biçimiyle değil, topluma ve çevreye sunduğu katma değeriyle bir bütün olduğunu görmek bu tecrübenin eşsiz yanlarından biriydi. En güzel tarafı da kütüphaneden faydalanacak öğrencilerin yüzlerindeki o saf ve içten tebessümleriyle “ülkemizin geleceğine dokunduğunuz ana” şahit olmamdı.

Eşleşme gününe kadar heyecanla günlerin geçmesini beklerken, bu sefer de eşleşme gününün bitmemesini istiyordum...

Bankacılığın temel unsuru olan “müşteri” ve dolayısıyla da müşteri ziyareti ile güne devam ettik. Müşterinizi dinliyor olmanın, sürdürülebilir ve yakın bir ilişki kurarak müşteri memnuniyetini sağlamanın ne kadar önemli olduğunu gördüm.

Dolu dolu geçen bir gündü, bir güne ancak bu kadar çeşitli deneyim sığdırılabilirdi. Bir nevi bankacılığın ya da daha geniş bir boyutta kurumsal hayatın dinamiklerini yaşıyordum.

Selim Bey ile şube ziyareti yaparak ve çekimlere katılarak günü tamamladık, çalışanlarınızın memnuniyetini sağlamanın da bir o kadar hayati olduğunu, sözden öte aksiyon gerektirdiğine şahit oldum.

Selim Bey ile birlikte bu çok özel tasarlanmış günü deneyimlemek; çok uluslu şirket yapısı altında global bir bakış açısı ile güncel konuları ele almak, teoride edindiğimiz bilgilerin sektördeki karşılığını görmek, deneyimin, kurum değerlerinin ve kültürünün önemini kavramak, yeni nesle, değişime ve dijital dönüşüme verilen öneme şahit olmak ve topluma, çevreye duyarlı bir kurum yapısını görmek bu tecrübeyi eşsiz kılan unsurlardan birkaçıydı.

İçinde bulunduğumuz dönemde, stratejik olarak, kurumlar için dijitalleşme ya da dijital dönüşüm çok önemli. Ancak, kurumların stratejilerini hayata geçirmeleri, öncelikli değişim / dönüşüm hedeflerini gerçekleştirmeleri ancak; vizyonları, değerleri ve kültürleri ile kendilerini geleceğe taşıyacak beşerî sermayesini oluşturması / “insan”a odaklanması ile sağlanabilir. Bir Gün CEO da farklı nesillerden yeteneklerin birlikte çözüm üzerinde çalışarak kendilerini, kurumlarını geleceğe hazırlarken olumlu deneyimler edinmelerini sağlamak üzere tasarlanmış bir program. Hayatımın bu erken aşamasında farkındalığımı bu kadar arttıran Bir Gün CEO Programı’nı hazırlayan Odgers Berndtson ekibi ile bu özel günü deneyimlememe imkan sağlayan HSBC ekibine çok teşekkür ediyorum.