Gilda&Partners kurucusu Jilda Bal ile yaptığımız bu röportajda kişisel hikâyelerle harmanlanarak şirketin yönetim ve rekabet süreçleri, insan kaynağı hizmetlerinde kullanılan metodolojiler, Arya Kadın Yatırım Platformu ve kadınların girişimciliğe katılımı üzerine pek çok ilgi çekici konu hakkında konuştuk.
Öncelikle Gilda&Partners’ı tanıyabilir miyiz?
Gilda&Partners, İstanbul merkezli bir insan kaynakları firması. Biz, kurumların yapısını, kültürünü ve stratejisini derinlemesine analiz edip, ihtiyaç duyulan liderlik özelliklerine odaklanarak çözüm ortaklığı sunuyoruz. Gilda&Partners olarak çözüm ortağı olduğumuz her kurum için özel değerlendirme süreçleri tasarlayıp adayların belirlenmesinden müdür ve direktör seviyesinde işe alımın tamamlanmasına kadar tüm süreci yönetiyoruz. Bu yaklaşımla, her kurumun benzersiz ihtiyaçlarına uygun ve etkili insan kaynakları çözümleri sunmayı hedefliyoruz.
Gilda&Partners'ı kurmaya doğru ilerleyen akademik ve kariyer geçmişim, 1999 yılında ABD'de Utah Üniversitesi'nde Finans ve İşletme çift anadal yaparak başlıyor. Sonra profesyonel kariyerime ACC Capital'de kredi analisti olarak başladım. 2006 yılında Türkiye'ye döndüm ve 2017 yılına kadar, Volvo Finans, Manpower İnsan Kaynakları ve AKLease gibi prestijli firmalarda krediler, pazarlama ve iş geliştirme alanlarında görev aldım. 2017 yılında da Gilda&Partners'ı kurarak, bankacılık, finans, üretim, hizmet, sigorta, enerji ve teknoloji gibi çeşitli alanlarda hizmet vermeye başladık.
Gilda&Partners’ın üst ve orta düzey yönetici pozisyonları için sunduğu insan kaynağı hizmetlerinde kullanılan metodolojiler nelerdir? Bu yöntemlerin işe alım sürecine olan etkileri nedir?
Gilda&Partners Consulting olarak, üst ve orta düzey yönetici pozisyonları için sunduğumuz insan kaynağı hizmetlerinde farklı metodolojiler kullanıyoruz. Müdür ve direktör seviyesinde işe alım danışmanlığı hizmeti verirken, butik çalışma şeklimiz sayesinde müşterilerimize birebir hizmet sunuyoruz. İşe alım sürecinde tamamen headhunt yöntemini tercih ediyoruz. İlan vermek yerine, doğrudan potansiyel adaylara ulaşıyor ve onların yetenek ile deneyimlerini değerlendiriyoruz.
Bu yaklaşım, işe alım sürecine birçok olumlu etki sağlayabiliyor. İlanlar üzerinden gelen başvurular yerine doğrudan doğru adaylara ulaşarak, onların yetenek ve deneyimlerini daha derinlemesine değerlendiriyoruz. Bu, müşterilerimize en uygun adayları belirlememizi sağlar. Ayrıca, headhunt yöntemi, müşterilerimizin özel ihtiyaçlarına yönelik çözümler sunmamıza olanak tanır. Her müşteri ve pozisyon için özel olarak tasarlanmış stratejiler geliştiririz. Ekip olarak en güçlü yanlarımızdan biri ise hem şirketi, hem istenilen pozisyonu hemde aday tarafını iyi analiz etmek.
Doğrudan adaylara ulaşarak ve onların uygunluğunu değerlendirmek, ilan verme ve yüzlerce başvuruyu inceleme sürecini de ortadan kaldırmaya destek oluyor. Bu, hem zaman hem de kaynak tasarrufu sağlayabilir. Ayrıca, headhunt yöntemi, piyasada aktif olarak iş aramayan ancak yüksek niteliklere sahip olan adaylara ulaşma şansı sunar. Bu da aday havuzunun kalitesini artırabilir.
Sonuç olarak, Gilda&Partners Consulting'in headhunt yöntemi ile yürüttüğü işe alım süreci, müşterilerimize en uygun ve nitelikli adayları hızlı ve verimli bir şekilde sunarak, onların özel ihtiyaçlarına yönelik çözümler üretmemizi sağlıyor.
Şirket, kadın girişimcileri desteklemek amacıyla ne tür projeler veya girişimler yürütüyor?
Gilda&Partners olarak kadın girişimcileri desteklemek amacıyla yürüttüğümüz çeşitli projeler ve girişimler var. Dünya genelinde girişimcilik ve özellikle kadın girişimciliği konusunda oldukça önemli adımlar atılan bir dönemdeyiz. Girişimcilik dünyasında kadınların daha fazla yer alması için çeşitli destek programları, fonlar ve mentorluk sistemlerinin devreye sokulması için genel bir çaba söz konusu. Örneğin, ABD'de Women's Business Centers (Kadın İş Merkezleri) ağı, kadın girişimcilere iş planlamasından finansmana kadar pek çok alanda destek sağlıyor. Benzer şekilde, Avrupa'da da kadın girişimciliğini teşvik eden pek çok program ve inisiyatif bulunuyor.
Açıkçası girişimciliği “kadın girişimcilik” adı altında kısıtlamayı çok tercih etmiyoruz. Genel olarak girişimcilik ve kadın girişimciliği diye ayıracaksak, bahsettiğim çabalara rağmen kadın girişimciliği yüzde olarak hâlâ çok düşük seviyelerde seyrediyor. Ancak, benim görüşüme göre, cinsiyet dengeli girişimcilik daha önemli bir odak noktası olmalı. Sadece kadın girişimciliğine odaklanmak yerine etki alanı yüksek ve katma değer yaratan herkesi desteklemek gerekiyor. Bu konuda yapılacak çalışmalara daha fazla önem verilmeli ve araştırmalar bu yönde derinleştirilmeli.
Türkiye'de kadın girişimciliği ne yazık ki çok düşük seviyelerde seyrediyor. Genel eğilim global ortalamalarla benzerlik gösterse de Türkiye'nin bu alandaki potansiyelinin biraz daha geride olduğunu gözlemliyoruz. Buna rağmen, son zamanlarda Türkiye'de kadınların yatırım yapma eğiliminin arttığına tanık oluyoruz. Özellikle, daha önce kişisel harcamalara ayrılan bütçelerin girişimcilik için kullanılmasıyla birlikte, kadın girişimcilerin ekosisteme daha fazla dahil olduğunu görüyoruz. Bu, olumlu bir adım olsa da kadın girişimciliğinin desteklenmesi konusunda daha fazla çaba sarf edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Kadın girişimciliğini teşvik etmek için daha fazla kaynak ve destek sağlanmalı, eğitim ve mentörlük programları genişletilmeli ve kadınlara iş yapma fırsatları sunulmalı.
Bu doğrultuda benim de üyesi olduğum Arya Kadın Yatırım Platformu, her yaşta, güçlü ve cinsiyet dengeli girişimcileri destekleyen Türkiye’nin öncü platformlarından biri. Bugüne kadar 1200'den fazla girişimciye destek sağlayan, 22 portföy şirketi ile $5 milyondan fazla yatırım alan ve 65 ARPC (Arya Yatırıma Hazırlık Programı) mezunu kadın girişimcisiyle dikkat çekiyor. Ayrıca, platform, 50'den fazla yatırımcıyı bir araya getirerek kadın girişimcilere mentörlük, eğitim, paydaşlara ve sermayeye erişim sağlayan kolektif akla sahip bir ekosistem oluşturuyor. Bu şekilde, kadın girişimcilerin başarılarına destek olmak ve onların potansiyellerini artırmak amacıyla önemli çalışmalar yürütüyoruz.
Arya Kadın Yatırım Platformu üyeliğim çerçevesinde, ilk yatırımımı Arya Girişim Sermayesi Yatırım Fonu'na yaptım. Bu fon, kadın girişimcilerin yanı sıra yenilikçi teknoloji şirketlerine odaklanarak, orta ve uzun vadeli değer artışı sağlamayı amaçlıyor. Temel hedefi, kadın ve erkek girişimcilerin ortak olduğu girişimlerin, cinsiyet dengesini gözeterek iş dünyasındaki etkisini artırmak ve onları desteklemek. Arya Kadın Yatırım Platformu'nun misyonuyla uyumlu olarak, kadın girişimcilerin ve yatırımcıların bir araya gelerek başarı öyküleri oluşturmasını ve kadınların ekonomik katılımını artırmasını hedefliyor. Arya Girişim Sermayesi Yatırım Fonu, Türkiye'nin cinsiyet merceğinde yatırım temalı ilk girişim sermayesi yatırım fonu olma özelliğini de taşıyor.
Yatırım yaparken kurumsal fonlara yönelmenin yanı sıra, cinsiyet dengesi gözeten girişimlere kişisel olarak da destek vermek benim önceliklerimden biri. Bu nedenle, bir kadın girişimcinin projesine yatırım yapma kararı aldım. Influencer işbirliklerini veriye dayalı olarak yöneten, şeffaf bir platform sunarak dijital pazarlama dünyasına yenilikçi bir yaklaşım getiren bir girişimin yatırımcılarından biriyim.
Bundan sonra da kadın girişimcilerin güçlenmesi ve iş dünyasında daha etkili bir rol oynaması için elimden geleni yapmaya devam etmeyi hedefliyorum. Yatırımcı olarak kadın girişimcilere mentörlük yapmak da bu hedef doğrultusundaki önceliklerimden. Ayrıca, teknoloji şirketlerinin insan kaynaklarına sağlayacağım destekle, kadın girişimcilerin başarılarını artırmak için bir köprü olmayı amaçlıyorum. Kadın girişimciliğinin güçlenmesi ve desteklenmesinin, sadece bir ekonomik fırsat olmadığını, aynı zamanda bir toplumsal hedef olduğuna inanıyorum. Kadınların iş dünyasındaki varlığını artırmak ve onlara destek olmak, sadece iş dünyasını değil, toplumu da daha güçlü kılar. Bu nedenle, kadın girişimcilerin yanında olmaya ve onların başarılarını desteklemeye devam edeceğim.
Şirket, İK danışmanlığı sektöründe ne tür rekabet avantajlarına sahip? Bu avantajları sürdürebilmek için ne tür stratejiler geliştirdiniz?
Biz firma olarak insan kaynakları alanında derin bir insan odaklılık anlayışı ile hizmet veriyoruz. Her bireyi sadece bir aday değil, aynı zamanda benzersiz bir insan olarak kabul ediyor ve bu bakış açısıyla değerlendiriyoruz. Her şirketin kültürünü ve ihtiyaçlarını anlamak için tüm donanımımızı kullanarak, her şirket için özelleştirilmiş bir hizmet sunuyoruz. Bu yaklaşım, hem adaylar hem de müşteriler için daha anlamlı ve etkili çözümler üretmemizi sağlıyor.
Bizim de ilke olarak benimsediğimiz şeffaf iletişim ve adil değerlendirme süreçleri, İK sektöründe büyük önem taşır. Bu ilkeler, adaylar ve işverenler arasında güven oluşturarak, her iki tarafın da beklentilerini karşılamada büyük rol oynar. Şeffaflık, adayların süreç hakkında net bilgi sahibi olmalarını ve değerlendirmelerin adil bir şekilde yapılmasını sağlar. Adil değerlendirme ise, her bireyin gerçek potansiyelinin ve uygunluğunun doğru bir şekilde ölçülmesine yardımcı olur.
Gilda&Partners, bu değerleri benimseyerek, sektördeki konumunu sağlamlaştırmakta ve yüksek memnuniyet oranlarına ulaşmaktadır. Şeffaf ve adil süreçler, şirketimizin müşterilere en iyi hizmeti sunma misyonumuzu destekleyen kritik değerlerdir.
İşe alım süreçlerinde şirketinizin aday ve işveren memnuniyetini sağlamak için kullandığı stratejiler nelerdir?
İşe alım süreçlerinde ilk olarak, müşterilerimizin kurum yapısını, kültürünü ve stratejisini derinlemesine analiz ediyoruz. Bu sayede, onların ihtiyaçlarına en uygun liderlik özelliklerine sahip adayları belirleyebiliyoruz. Doğrudan potansiyel adaylara ulaşarak, adayların yetenek ve deneyimlerini detaylı bir şekilde değerlendiriyoruz.
Ayrıca, her kurum için özel değerlendirme süreçleri tasarlıyor ve adayların belirlenmesinden işe alımın tamamlanmasına kadar tüm süreci yönetiyoruz. Bu süreçte, adaylarla sürekli iletişim halinde olarak onların beklentilerini ve motivasyonlarını anlıyor, işverenlerin ise ihtiyaçlarını en doğru şekilde karşılamaya çalışıyoruz. Şeffaf ve adil bir değerlendirme süreci sunarak, her iki tarafın da memnuniyetini sağlıyoruz. Geribildirim süreçlerini etkin bir şekilde kullanarak, hem adaylardan hem de işverenlerden aldığımız geribildirimleri değerlendiriyor ve hizmetlerimizi sürekli olarak iyileştiriyoruz. Bu stratejiler sayesinde, Gilda&Partners olarak işe alım süreçlerinde yüksek memnuniyet oranları elde ediyoruz.
Gilda&Partners’ın gelecek hedefleri nelerdir?
Gilda&Partners olarak, gelecekteki hedeflerimizi geniş bir vizyonla belirliyoruz. İlk başlarda sadece işe alım alanına odaklanmış olsak da şimdi farklı sektörlere yönelerek dayanıklılığımızı artırmayı amaçlıyoruz. Pandemi süreci bize, sadece dar bir alanda kalmanın risklerini gösterdi ve bu deneyimlerden yola çıkarak, çeşitli alanlara yayılma stratejimizi geliştirdik.
Gelecek hedeflerimiz arasında, mevcut sektörlerdeki faaliyetlerimizi genişletmenin yanı sıra yeni sektörlere de adım atmak yer alıyor. Özellikle teknoloji alanında, müdür ve direktör seviyesindeki işe alım hizmetlerimizi daha da artırmayı planlıyoruz. Teknoloji sektöründe faaliyet gösteren kurumsal firmalar ve scale-up olmuş şirketlerle işbirliğimizi güçlendirerek, bu alandaki varlığımızı daha da sağlamlaştırmayı hedefliyoruz.
Ayrıca, farklı sektörlerdeki fırsatları değerlendirerek iş alanlarımızı çeşitlendirmek istiyoruz. Bu strateji, şirketimizin dayanıklılığını ve esnekliğini artırarak, değişen piyasa koşullarına daha hızlı adapte olabilmemizi sağlayacak. Gilda&Partners olarak, gelecekte daha fazla sektörde faaliyet göstererek müşterilerimize geniş kapsamlı ve özelleştirilmiş hizmetler sunmayı amaçlıyoruz.
Özetle, gelecek hedeflerimiz arasında teknoloji alanında derinleşmek, yeni sektörlere adım atmak ve iş alanlarımızı çeşitlendirmek yer alıyor. Bu hedefler doğrultusunda ilerleyerek, hem şirketimizin büyümesini sürdürecek hem de müşterilerimize en iyi hizmeti sunmaya devam edeceğiz.