10 yaşındayken, doğup büyüdüğüm Fatih ilçesinde kurulan meşhur Çarşamba Pazarı’nda okul çıkışı bir arkadaşımla beraber su satardım. Kendi paramı ilk kez o zaman kazanmıştım. Bir gün fark ettim ki aynı pazarda herkes 25 kuruşa su satmaya çalışıyor. Ve siz sesinizi duyurmak için hep biraz daha fazla bağırıyorsunuz. Farklı bir şeyler yapmam gerektiğini anladım. Ve suya limon sıkıp 50 kuruşa satmaya başladım. Kısa sürede elimdeki tüm suları sattım. Yapılan iş çok basitti aslında, su yerine limonlu su satıyorsunuz nihayetinde, fakat ürün farklılaşmış oluyordu. Böylece hem 2 katı fiyatına satmış hem de rakiplerimin önüne geçmiş oldum. Böylece farklılaşmanın ne derece önemli olduğunu ilk kez 10 yaşında su satarken anlamış oldum.
Giriş yap veya
ücretsiz üye ol, okumaya devam et