Nasılsınız? Nasıl hissediyorsunuz? Sağlığınız nasıl? Belki de bu dönemde her toplantının, her “sanal” karşılaşmanın ilk cümleleri bunlar. Ve bunlar da olmalı… İnsanlık olarak içinden geçtiğimiz dönemi yeni bir dünya savaşına benzetenler var. Ancak bir farkla:
Bu savaşta hepimiz aynı taraftayız. Umuyorum ki aynı tarafta olduğumuzun bilincini de taşıyoruz. Covid-19 ile tetiklenen bu dönemin nasıl bir dünyaya evrileceğini bugünden bilmek zor. “Yeni normal” gibi söylemlerse bugünden yarına birer tahmin, spekülasyon veya iyi niyet belirtisi olmaktan öteye geçemiyor. Görülen tek bir gerçek var: Bir değişim dönemindeyiz ve bu dönemin nasıl bir sonuç vereceğini bizlerin alacağı kararlar belirleyecek. İnsanlık, tarih boyunca önüne çokça gelen bu sorumluluk dönemlerinde nasıl geleceğini şekillendirdiyse şimdi de öyle yapması gerekiyor. Umarım ki bu, sağduyunun hakim geldiği bir süreç olur ve bireyler, şirketler, ülkeler ve insanlık olarak zorlu kararları doğru şekilde alırız…
Bu sayımızın kapağı, böylesi bir yeni döneme ilham verecek bir makale setinden oluşuyor. Ortak ve paylaşılan değer oluşturmanın ana dinamik olmasını hayal ettiğimiz bir dünyada örnek almamız gereken yaklaşımlardan biri de sosyal odaklılık, sosyal etki peşinde koşan şirketler. Ashoka Türkiye ile birlikte kaleme aldığımız bu çalışma bizleri sosyal etki oluşturmanın özüne indiriyor, bu alandaki birçok örnek üzerinden süreci ve yaklaşımı içselleştirmeye davet ediyor.
Ardından sözü bir duayene, Anadolu grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan’a bırakıyoruz. Özilhan, yıllar içindeki deneyimleri çerçevesinde bu dönemi nasıl geçirmemiz gerektiğine dair içgörüleri bizlerle paylaşıyor. Daha sonra sözü girişimci ve yeni çalışma modellerinin özüne hakim bir isim olan, Kolektif House kurucularından Ahmet Onur’a veriyor ve geleceğin çalışma ortamının Kolektif House stratejisini nasıl şekillendirdiğini dinliyoruz.
Ve tabii ki dosyalarımız. Böylesi bir dönemin en önemli konu başlıklarından biri olan güven kavramına kapsamlı bir çerçeveyle yaklaşan makalemiz, dijital dönüşümün adım adım nasıl kurgulanıp yönetileceğini anlatan çalışmamız, markaların sosyal sorumluluğu nasıl içselleştirebileceğini ve hiç beklenmedik sektörlerden güzel örnekler çıkabileceğini anlatan makalemiz, şirketlerin risk iştahlarındaki dengeyi analiz eden çalışmamız, tasarımın şirketler için yaratabileceği değeri ve bu değerden en iyi şekilde nasıl yararlanılabileceğini ortaya koyan makalemiz bu sayımızın ana eksenini oluşturuyor.
Bu sayımızda oldukça geniş ve kapsamlı bir özel bölüm de yer alıyor. İçinde bulunduğumuz dönemde her seviyeden lidere destek olacak farklı makaleleri arşivimizden çıkarıp sizler için bir araya getirdik.
Umarız bu dönem hepimiz için güzel öğrenimlerle geçer ve en kısa sürede istediğimiz geleceğe kavuşuruz. Ancak o gelecek gelene kadar bu dönemi şekillendirmek bizim elimizde. Dünyayı değiştirmek, dönüştürmek için bu fırsatı en etkin biçimde kullanmamız dileklerimizle…