Konfor Alanlarımızı Yeniden Düzenlemek

17 Nisan 2020, Cuma

İnsan, kontrolü dışında gelişen ve risk algısını artıran belirsizliklere karşı çok hassas. Dolayısıyla da birçok değişkenle dolu hayatını dengelemek için kendine rutinler ve konfor alanı yaratma konusunda oldukça usta. Bugünlerde koronavirüs salgını sağlığımızı tehdit ederken bir anda bütün alışkanlıklarımızı da alt üst etti. Tıbbi önlemler kapsamında zorunlu olarak devreye giren evden çalışma sistematiği bile konfor alanlarımızdaki yıkımın şiddetini daha iyi anlamamıza neden oldu. Bu, alışık olduğumuz iş yapış biçimlerimizden çok farklıydı. Beyinlerimiz bir anda çok sayıda hızlı değişime maruz kalınca stres oranlarımız hızlı iniş çıkışlar yaşadı. Bu durum geleceğe bakış açımızı ve optimist yaklaşımımızı kökten etkiledi, hatta geleceğe dair hayal kurmamızın bile önüne geçti.

Ben kendini, insanları ve kurumları konfor alanlarının dışına çıkarmaya adamış biriyim. O nedenle her fırsatta değişimin, yeniliklerin ve geleceğin konfor alanlarımızın dışında olduğunu vurgularım. Ancak bugün farklı bir konu üzerinde durma ihtiyacı hissediyorum: Konfor alanlarımızı yeniden tesis etmek.

Bu elbette kolay değil. En azından kısa zamanda gerçekleştirilebilecek bir durum değil ancak gerçekleşmesi kritik öneme sahip. Konfor alanlarımızı yeniden oluşturabilmek hem bugünü daha rahat yönetebilmemiz hem de gelecekte bizi bekleyen değişimi daha kolay kucaklayabilmemiz için önem arz ediyor.

Neler Yapılabilir?

Kendimiz için konfor alanları oluşturabilmek, içinde bulunduğumuz kaygı ortamını dengeleyerek streslerimizi azaltmak adına kullanabileceğimiz en önemli araçlardan biri. Bunun anahtarı da temelde stres hormonu olan kortizolü artıran unsurlardan uzaklaşmaktan ve olumlu hormonlarımızı çalıştırmaktan geçiyor. Peki bu nasıl mümkün olabilir? İşte konfor alanlarınızı güçlendirmek için altı öneri:

Kontrol analizi yapmak. Bir kağıt kalem alıp bu süreçte kontrol edebileceğiniz ve edemeyeceğiniz unsurların listesini yaparak bir farkındalık yaratmanız faydalı olabilir. Böyle bir ayrım yapmak zihinlerdeki karmaşayı azaltabilir.

Kendini dinlemek. Hepimizin kendini iyi dinlemesi ve tanıması gerekiyor. Geçmiş hayatlarımızdaki rutinleri gözden geçirip bunları yeni yaşamımıza nasıl entegre edebileceğimizi düşünmemiz, konfor alanlarımızı yeniden tesis edebilmemiz için önemli bir adım. Örneğin, ofisteki gününüze nasıl başlıyordunuz? Kendinize bir kahve alıp çalışma arkadaşlarınızla gelişmeleri mi değerlendiriyordunuz? Bunu evden çalıştığınız süreçte de yapmaya çalışın. Hatta mümkünse, sosyal teması artırabilmek için görüntülü bir görüşme üzerinden bu rutininizi yeni hayatınıza entegre edin.

Yeni rutinler yaratmak. Böyle bir dönemde eski alışkanlıklarımızın hepsini evdeki hayatlarımıza dahil edebilmemiz mümkün olmayabilir. Ancak yeni rutinler yaratmak mümkün. Örneğin, sabah kalktığınızda 10-15 dakika da olsa egzersiz yapabilir, çay ve kahve molalarınızı belirli saatler aralığında verebilir ve her akşam ev mesaisi sonrasında sevdiklerinizle görüntülü konuşabilirsiniz. Bu davranışları bir süre gerçekleştirdiğimizde beyinlerimiz yüksek belirsizlik ortamına rağmen kontrolümüz altında olan öngörebildiğimiz şeylerin olduğunu görerek daha düşük stres seviyelerine geçebilir.

Gündem takibini sadeleştirmek. Bugün özellikle pandemi konusunda inanılmaz yoğun bir bilgi akışı var. Hatta, bunların birçoğunun asılsız olabildiğine de hep beraber şahit oluyoruz. Elbette bu süreci yakından izlemeliyiz ancak konuyla ilgili haberlerin beyinlerimizi ciddi şekilde uyardığını unutmamakta fayda var. Bu noktada, gelişmeleri izlemek açısından kendimize özel bir sistematik yaratmak stres oranlarımızı düşürebilir. Örneğin, ben sadece Sağlık Bakanlığı’ndan ve bağlı olduğum belediyeden gelen bilgileri takip etmeye özen gösteriyorum. Eğer çok önemli, farklı bir gelişme olursa da o haberin bir şekilde bana ulaşacağını biliyorum.

Telefonlarımızı iş dışında sevdiklerimizle iletişime geçmek için kullanmak. Bir önceki maddede üzerinde durduğumuz gibi, neredeyse her mecra olumsuz haberlerle dolu. Şunu da çok iyi biliyorum ki, bugünlerde telefonlarımızı birkaç kere şarj ediyoruz. Bu konuda bir muhasebe yaparak telefonlarımızın pillerini bize iyi gelen veya bizi kötü hissettiren şeylere harcayıp harcamadığımıza bakmamızda fayda olabilir. Örneğin, telefonunuzdaki analizler bu konuda size destek olabilir. Uygulamaya bakarak sosyal medyada pandemi ile ilgili haberlere ne kadar zaman harcadığınızı not edin. Bu süreyi, sevdiğiniz bir insanla görüntülü olarak yaptığınız, eski günleri yad edip, geleceğe dair ortak hayallerinizi konuştuğunuz bir aktiviteyle doldurmaya çalışın. Bunu yaparken de “Gündem hakkında bir şeyler kaçırıyor muyum?” diye endişelenmeyin.  Aslı astarı olan ve büyük önem taşıyan bir gelişme olması durumunda o haberin size bir şekilde ulaşacağını unutmayın.

Gelişime zaman ayırmak. İnsan temelde gelişime açık bir zihne sahiptir. Bu ihtiyacımızı karşılamak olumlu hormonlarımızı çalıştırabilmemiz için güzel bir fırsat yaratır. Bu nedenle, kendimizi geliştirmek adına belirli bir zaman harcamak ve bunu rutine çevirmek konfor alanlarımızı yeniden güçlendirmek ve sonrasında harekete geçiş süreçlerimizi kolaylaştırmak konusunda bizlere destek olabilir. Örneğin, evdeki hayatınızda yaratmaya çalıştığınız yeni rutinlerin arasına o hep merak ettiğiniz ve sizi heyecanlandıran konuyu araştırmak için 15 dakikalık seanslar ekleyin. Bunu, günün aynı zamanında yapmaya özen gösterin. Zaman içerisinde bu seansın uzunluğunu artırın. Bu şekilde, yeni bir konuyu daha kolay alışkanlık haline getirebilir ve hayatınıza yeni bir değer katabilirsiniz.

Evet, bugün konfor alanlarımızı güçlendirme günü. Yukarıda bahsettiğim adımlar, pandemi sürecinde kontrolümüz dışındaki değişimlere karşı direncimizi yüksek tutacaktır. Öte yandan konfor alanlarımızı kuvvetlendirmemiz salgın sonrasındaki yeni dünyaya adapte olabilmemiz ve bu yönde daha kolay harekete geçebilmemiz için stratejik bir sıçrama tahtası olabilir.

Paylaş:

Bu içeriği beğendiyseniz daha fazlası için ücretsiz üye olun!

SEÇENEKLERİ GÖRÜNTÜLE

Sınırsız Erişime Sahip Olmanın Tam Zamanı

HBR Türkiye içeriğine bir yıl boyunca tüm platformlardan erişin!
ABONELİĞİMİ BAŞLAT

Tüm Arşive Gözatın

Paylaş