Güneş
Her son sınıf öğrencisi gibi ben de mezuniyet sonrası planları, bitirme projeleri ve sunumlar arasında gidip geldiğim bir dönemdeydim. Düşünce ve duygu karmaşası ile yoğun bir günün güneşli sabahında vapurda denizi izlerken kendime bir söz verdim: “Bu sabah aldığım güneş ışığını girdiğim her yerde yansıtmaya çalışacağım.” Vapurdan inip vardığım Bir Gün CEO Programı atölyesinde bizden bir vaka çalışması ve çözüm sunumu yapmamız istendi. Dinleyicilerin arasında güneşten ödünç aldığım ışığı iletebileceğim insanlar olduğundan bihaber sunumu yapıp dersime yetişmek için okulun yolunu tuttum. Meğer ben sözümü tutmuşum.
Bir Gün CEO Programı Zirve Gecesinde finalist olduğumu öğrendiğim zaman AXA Sigorta CEO’su Yavuz Ölken ile IK departmanındaki iş arkadaşları Esra Hanım ve Erdal Bey bana çok güzel bir haber verdiler: “Programın adı Bir Gün CEO ama biz daha uzun bir yolculuğa çıkmak istiyoruz.”
Takım Oyunu
Bu yolculuktaki ilk durak İzmir’deki Altınordu Futbol Akademisi. AXA Sigorta’nın “Değerler Ortağı” olan Altınordu Futbol Kulübü, ülkemizin her yerinden yetenekli gençleri bir araya getirip kapsamlı eğitimi ile “iyi birey, iyi vatandaş ve iyi futbolcu” yetiştiren dünyaca ünlü bir takım. Altınordu CEO’su Barış Orhunbilge’den akademi ve takım hakkında bilgiler alıyorum ve benim için o gün “İki CEO ile Bir Gün” oluyor.
Barış Bey eşliğindeki kampüs turundan sonra AXA Sigorta İcra Kurulu ile Yönetim Kurulu ile masanın başına geçiyoruz. AXA Sigorta üst düzey yöneticileri yoğun ajandalarında, koskoca bir günü, kurum kültürü üzerine beyin fırtınası yapmak için ayırmışlar.
CEO ile Bir Gün
AXA Sigorta ile çıktığımız yolcuğun sonraki durağı Kabataş’taki Genel Müdürlük. Danışmada yaka kartımı alırken temassız kredi kartımın bir dokunuşu ile TEMA Vakfı’na fidan yardımı yapıyorum. “Geleceğe yatırım yapmak” diye geçiriyorum içimden. Yavuz Bey sıcacık gülümsemesiyle beni karşılarken yaka kartımın her yere giriş izini sağladığını söylüyor. Bu söz beni çok etkiliyor, değer verildiğimi ve buranın bir parçası gibi görüldüğümü hissediyorum.
Ajandamıza Haftalık İcra Kurulu toplantısı ile başlıyoruz. Toplantılarda görüyorum ki üst düzey yönetici olmak riskleri anında tanımlayıp hemencecik yaratıcı yorumlar yapmak demekmiş! Sonradan öğreniyorum ki AXA’da toplantılardan birkaç gün önce sunumlar tüm katılımcılara iletilirmiş. Katılımcılar konuşulacak konulara hakim geldikleri için yapılan her yorum verimli ve yapıcı oluyormuş.
Yavuz Bey ile yaptığımız ikili görüşmelerde çok güzel bir cümle not alıyorum: “Sigortacılık asil görevi olan bir sektör. Amacımız insanların kötü anında yanında olmak, onlara destek olmak.” Birden sektörün sayılardan uzak; sosyal ve toplumsal gerçeğiyle tanışıyorum.
Öğle yemeği için yine keyifli bir programımız var: Bireysel Emeklilik Yıldızları Kulübü Yüzler Kulübü. Deniz Ticaret Odası’nın lezzetli yemekleri eşliğinde başarılı acentelerimizden müşteri tarafını dinliyoruz. Hangi ürünler ön planda, müşterilerimiz nelere daha çok önem veriyor bunları konuşuyoruz.
Öğle yemeğinden sonra “Business Committee” adı verilen süreç yönetimi toplantısına giriyoruz. Var olan bir ürünü konuşmak için hem Satış hem Risk hem de Hukuk departmanları burada. Bir departman karşı fikir sunuyor, Yavuz Bey fikrini söylüyor derken 30 dakika içinde beyin fırtınası ile yepyeni çözüm bulunuyor.
İlerleyen saatlerde yolculuğumun en başından beri yanımda olan İnsan Kaynakları Departmanından Esra Güller ve Erdal Serbest ile görüşme yapıyoruz. AXA’da çalışanlara verilen önem, çalışanların hayat boyu eğitimlerine destek… Benim gözlerim yine ışıl ışıl: aylar önce yaptığımız kurum kültürü çalışmamız binanın her yerinde asılı.
Eğitimin bittiği noktada Bir Gün CEO Programı sayesinde Yavuz Bey ve ekibi ile çok değerli bakış açıları kazandım. Bu süreçte özetle neler mi yaşadım? Her duyduğum sözden ayrı bir ders çıkardım. Samimi ve kapsayıcı bir lider olmanın nasıl fark yarattığını gözlemledim. “Oyunu nasıl değiştiririz?” benim de favori sorularımdan biri oldu. Bir CEO da bizim gibi biri sonuçta. Şirketi ve her çalışanı ailesi olarak benimsemiş biri!
