Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim, OKR ile KPI dosttur.
Aslında bütün bu yöntemlerin tek bir amacı var: Şirketi daha başarılı kılmak. Peki, nedir başarılı olmak?
Başarı, sürekli değişen bir kavram ve bu değişim, başarıya giden yolda izlenmesi gereken yöntemlerin de dönüşmesine neden oluyor. Günümüzün hızla gelişen iş dünyasında, performans yönetimi her seviyede ve birimde büyük önem taşıyor. İnsan kaynakları profesyonelleri ise, şirketlerin başarıya ulaşmasına rehberlik etmek için sürekli olarak en etkili yöntemleri araştırıyorlar.
1960'larda MBO, 1980'lerin başında SMART ve ardından KPI'lar performans yönetimi teknikleri olarak hayatımıza girdi. 2000'li yılların başından itibaren ise OKR (Objectives and Key Results) ile tüm dünyada kabul gören ve günümüzün ihtiyaçlarına en uygun performans yönetimi metodolojisi olarak tanıştık. Buna, Türkiye’de de metodolojiyi uyguladığımız, sektöründe öncü organizasyonların başarısıyla da şahit oluyoruz.
Peki, nedir bu OKR? OKR'ler, bir organizasyonun önceliklerini belirlemesine, ilerlemeyi takip etmesine, performans yönetimini gerçekleştirmesine ve çalışanlarını motive etmesine yardımcı olan hedefler ve anahtar sonuçlardan oluşan bir sistem. Şirketlerin hedeflerine ulaşmaları için doğru yolda ilerlemelerine yardımcı olurken, çalışanların da hedeflerine odaklanmalarını ve bu hedeflere ulaşmak için doğru adımları atmalarını sağlıyor.
OKR ile KPI'ın ilişkisi nedir ve bu ikisi nasıl bir arada kullanılabilir?
KPI’lar nihai olarak ulaşmak istediğimiz sonuçları gösteriyor ve istenilen yere gelinip gelinmediği konusunda bize fikir veriyor. OKR'ler ve KPI'lar bir organizasyonun başarı ve büyüme yolculuğunu hızlandırmayı amaçlasa da her biri farklı ve önemli bir rol oynuyor.
OKR daha çok organizasyonun, neyin nasıl yapılması gerektiğini belirlemesine yardımcı olan bir hedef belirleme çerçevesi iken, KPI'lar bu hedeflere ulaşma yolculuğunda performans değerlendirmesine odaklanıyor. Bu da KPI'ların organizasyonun performansını ölçmesine ve bu konudaki boşlukları ve zorlukları tespit etmesine olanak sağladığını gösteriyor. OKR'ler ise organizasyonlara bu boşlukları doldurmak için hedefler belirleme ve bunları başarmak için nelerin değiştirilmesi ve hizalanması gerektiğini keşfetme fırsatı veriyor.
Bir başka ayrılma noktası ise KPI'ların doğası gereği zaman içinde değişmiyor olması. Oysa OKR'ler genellikle kısa dönemli ve düzenli olarak yenileniyorlar.
Paul Niven, "Objectives and Key Results (OKRs) - The Essential Guide to Achieving Goals and Driving Success" kitabında ikisi arasındaki farkı şu şekilde açıklıyor: "OKR, KPI'ların aksine, işletmelerin hedeflerine ulaşmaları için stratejik bir yaklaşım sunar. OKR'ler, işletmenin vizyonu ve stratejisiyle uyumlu, hedefe yönelik ve ölçülebilir anahtar sonuçlar belirler. KPI'lar ise, işletmenin belirli bir faaliyeti için ölçülebilir metriklerdir."
Günümüzde hızla değişen gündem, ekonomi ve rekabet ortamında, sadece önceden belirlenmiş hedeflere odaklanmak ve "Nasıl?" sorusunu göz ardı etmek, şirketlerin çevik ve dinamik olmasını sağlamaya yeterli değil. Ne yazık ki, bu yaklaşım artık başarıyı garantilemiyor. İşte bu nedenle, değişen koşullara uyum sağlama yeteneği sunan ve hedef odaklı bir anlayışı benimsememizi teşvik eden OKR metodolojisine ihtiyaç duyuyoruz.
Gelin, bir de bu konuyu hayatımızdan bir örnekle açıklayalım.
Navigasyon
Bir navigasyon uygulamasını düşünün. Gitmek istediğiniz belli bir nokta var. Arabanızdaki göstergeleri ise KPI olarak düşünebilirsiniz. Örneğin yakıtınız. İstediğiniz yere gitmeniz için ihtiyacınız olan en önemli şeylerden biri. Peki, yol üstündeki herhangi bir yol çalışması, kaza ya da trafik sıkışıklığı olduğunda ne yapıyoruz? İşte OKR tam bu noktada devreye giriyor. Tıpkı navigasyon gibi sorunu önceden anlamanızı ve alternatif yollar üretmenizi sağlıyor.
"OKR'ler, ekiplerin hedeflerini belirlemesine ve ilerlemelerini takip etmesine yardımcı olan bir çerçeve sunarken, KPI'lar daha önce belirlenmiş hedefleri ölçmek ve değerlendirmek için kullanılan ölçümlerdir." - Christina Wodtke, "Radical Focus: Achieving Your Most Important Goals with Objectives and Key Results"
Şirket KPI'ları ölçerek navigasyon sisteminin çıktılarından iyileştirilmesi gereken alanları belirleyebiliyor. Örneğin, KPI'lar kullanıcıların dönüşleri kaçırdıkları için hedeflerine ulaşmalarının daha uzun sürdüğünü gösteriyorsa, şirket dönüş kaçırmayı azaltacak OKR’ler belirleyebilir veya yaklaşan dönüşler hakkında daha ayrıntılı bilgiler elde edebilir. Bunu sağlayan OKR’dir.
Genel olarak hem OKR'lerin hem de KPI'ların kullanılması şirketlerin hedeflerine odaklanmalarına ve bu hedeflere ulaşmak için veriye dayalı kararlar almalarına yardımcı olabiliyor. Ancak dikkat etmemiz gereken nokta bu ikisinin birbiriyle karıştırılmaması, birbirinin yerine geçmemesidir.
OKR’ler ile İşin Geleceği
İş dünyasının geleceği, teknolojik gelişmeler, globalleşme ve değişen iş modelleriyle şekilleniyor. Bu sürekli değişen ve dönüşen ortamda, şirketlerin başarılı olabilmesi için esnek ve uyumlu performans yönetimi sistemleri benimsemeleri gerekiyor. İşte bu noktada OKR (Objectives and Key Results) yöntemi, işin geleceği ile doğrudan ilişkilendiriliyor.
OKR, şirketlerin hızla değişen dünyaya ayak uydurmasına yardımcı olan bir performans yönetimi aracı. İşin geleceği ile OKR ilişkisini aşağıdaki yollarla inceleyebiliriz:
- Esneklik: OKR, hızlı ve esnek bir performans yönetimi sistemi sunuyor. Şirketler, değişen iş ihtiyaçlarına hızla uyum sağlayarak, hedeflerini ve anahtar sonuçlarını sürekli güncelleyebiliyorlar. Bu esneklik, işin geleceği ile başarılı bir şekilde başa çıkmak için önemli bir özellik.
- İnovasyon ve Girişimcilik: OKR, şirketlerin yenilikçi ve girişimci bir kültür oluşturmasına destek oluyor. Çalışanların yaratıcı fikirler üretmesini ve yeni projeleri başlatmasını teşvik ederek, şirketlerin sürekli yenilenmesini ve işin geleceğine uyum sağlamasını sağlıyor.
- İş birliği ve Takım Çalışması: OKR, şirketlerde şeffaflık ve iş birliğini destekleyerek, takım çalışmasının önemini vurguluyor. İşin geleceği, daha fazla iş birliği ve takım çalışmasına dayalı projelere odaklanıyor ve OKR bu sürece katkı sağlıyor.
- Sürekli Öğrenme ve Gelişim: OKR, sürekli öğrenme ve gelişim kültürünün benimsenmesine destek oluyor. Bu sayede, çalışanlar ve şirketler, iş dünyasındaki değişimlere ve yeniliklere hızlı bir şekilde uyum sağlayarak, işin geleceğine hazırlanabiliyorlar.
- Veri Odaklı Karar Verme: OKR, şirketlerin performansını ölçmekte ve değerlendirmekte veri odaklı bir yaklaşım benimsemelerine yardımcı oluyor. İşin geleceği, veri ve analitik becerilerin öneminin artacağı bir dönem ve OKR bu sürece katkıda bulunuyor.
"Measure What Matters" kitabının yazarı, OKR metodolojisinin tüm dünyaya yayılmasını sağlayan John Doerr ise geleceğin iş dünyasını ve OKR’leri şu şekilde bağdaştırıyor: "Geleceğin iş dünyasında, başarılı organizasyonlar, herkesin kendi hedeflerine ulaşmasına yardımcı olan bir sistem kullanacaklar. Bu sistem, hedeflerin belirlenmesi, düzenli olarak ölçülmesi ve takımın sürekli olarak öğrenmesi için gereken bir yapı. Bu yapı, OKR'lerin (Hedefler, Sonuçlar Anahtarları) kullanımı."
OKR'ler hedeflere ulaşmak için önemli araçlardan ve bu yaklaşımı benimseyen şirketler uzun vadede daha başarılı oluyor. Örneğin, Google OKR’leri başarının önemli bir faktörü olarak görüyor ve şirket içi hedefleri belirlemede OKR sistemini kullanıyor. Elon Musk'ın yönettiği SpaceX şirketi de OKR'leri başarının anahtarı olarak kabul ediyor. Hatta Musk, "OKR'leri benimsediğimizde işlerimiz daha hızlı ilerlemeye başladı ve şirketimizin hedeflerine daha çabuk ulaşmaya başladık" şeklinde açıklamalarda bulunuyor.
OKR, iş dünyasının geleceğinde başarılı olmak isteyen şirketlerin esnek, yenilikçi, iş birliğine açık, sürekli öğrenmeye ve veriye dayalı karar vermeye odaklanması gerektiğini vurguluyor. Türkiye'de Yıldız Holding, Hayat ve Boyner gibi öncü şirketlerin OKR metodolojisini kullanarak, organizasyonlarını daha ileriye taşıması, OKR’nin her kültür ve yapıda başarı getirdiğini gösteriyor.
Twiser’ın organizasyonlara sunduğu OKR platformu, OKR metodolojisinin getirdiği ortak hedefler etrafında hizalanma, esneklik, çeviklik, çalışanın sorumluluk alabildiği ve geri bildirim kültürü ile desteklendiği bir ortam sağlıyor. Şirketinizin anlık verilere bağlı kararlar alabildiği ve uyum içinde çalıştığı bir kuruma dönüşmesi için tüm ekibimizle çalışıyoruz. Bugün 20 sektör, 25 ülkede, 70 binden fazla kullanıcı tarafından kullanılan Twiser’ın platformu, her sektöre ve organizasyon kültürüne yönelik özel olarak geliştirdiğimiz “Best Fit OKR Solution” yaklaşımı ile şirketlerin ilham veren hedeflerine başarıyla ulaşmasını sağlıyor.