Bugün yapılan gelecek öngörülerinin büyük bölümü, bundan en az 20 yıl öncesinin kitaplarına, çizgi filmlerine ve bilim kurgu yapımlarına dayanıyor. Burada karşımıza çıkan bazı teknolojilerin, mucitleri ve bilim insanlarını yönlendirmiş ve teknolojinin bugün mümkün kıldıklarını şekillendirmiş olması dahi muhtemel.
Jetgillerdeki Rosey’nin evlerimizdeki akıllı süpürgelerin yerini almasını istiyoruz. İşe karayoluyla değil, uçan otomobillerimizle rahatça gitmeyi hak ediyoruz! Bu renkli fikirler, 1930’lardan bu yana insanlığın kurduğu hayaller arasında. Ancak bunlara hayal mi yoksa öngörü mü demek gerektiği konusunda bazı soru işaretlerimiz var. Henüz hayal ettiğimiz her şeye ulaşamamış olsak da teknolojinin sürekli insan hayatını kolaylaştıran bir devinim içerisinde olduğu ortada.
Hayatlarımızı modern cihazlarla nasıl akıllandırdığımızı düşünün. İşe önce sürekli yanımızda taşıdığımız cihazlar olan cep telefonlarıyla başladık, sonra yüzyıllardır mekanik çalışan saatleri ve estetik aksesuarlar olan bileklikleri bağlantılı nesnelere dönüştürdük. Artık sıra evlerimize geldi: Lambalarımıza, televizyonlarımıza ve hatta kombimize dilimizden anlamayı öğrettik.
İçeriden dışarıya genişlettiğimiz ‘akıllandırma’ süreci, özünde nesnelere bağlantı kurma, bizimle ve birbirleriyle iletişime geçme kabiliyeti kazandırmaktı. Nesnelerin interneti (IoT) ile mümkün olan bu devrim, her şeyin asıl görevleri dışında da işe yarabilecekleri ve daha fazlasını yapabilecekleri fikrine dayanıyordu. Çemberin sıradaki halkaları ise işlerimiz ve şehirlerimiz oluyor.
Akıllı Şehirler
Akıllı şehir akımı, şehir sakinlerinin yaşamını iyileştirmek kadar, yerel yönetimlerin işini kolaylaştırmakla da alakalı. Sensörlerle akıllanan ve birçok faktöre karşı duyarlı hale gelen şehirler, ulaşımdan aydınlatmaya, bilgi servislerinden iklim analizine, otopark ve atık yönetiminden sulamaya kadar pek çok alanda dijitalleşiyor. Dijitalleşen hizmetler, yerel yönetimlere şehir üzerinde daha yüksek kontrol imkanı tanırken, vatandaşlara ise şehrin sunabileceği en iyi deneyimlere daha kolay ulaşma şansı sunuyor.
İleriye dönük planlamalar için şehre ait verilerin üretilmesini ve analiz edilmesini sağlayan akıllı şehir platformlarının bir şehri nasıl akıllandırdığına yakından bakalım.
- Enerji
Kamusal alanlarındaki tüm aydınlatma sistemleri gün ışığına göre otomatik olarak ayarlanıyor. Böylece enerji ve yönetim maliyetleri düşüyor. Yerel yönetime ait elektrik ve su sayaçları adrese gitmeden merkezden okunuyor ve arızaları saptanıyor. - Ulaşım
Akıllanan kavşaklar, trafik lambalarını trafik akışının rahat sağlanması için anlık yoğunluğa göre ayarlıyor. Bu sayede hem yakıt tasarrufu sağlanıyor hem de CO2 salınımı azalıyor. Şehirlerdeki hangi otoparklarda yer olduğu bilgisi bile sürücülere iletilebiliyor. Toplu taşıma araçlarını kullanan vatandaşlar ise akıllanan duraklarda bekledikleri otobüslerin ne zaman varacağını, seferde bir değişiklik olup olmadığını öğreniyor. - Kamu Güvenliği
Kolluk kuvvetleri şehrin dört bir yanına yerleştirilen kameralardan gelen verileri merkezden takip ediyor ve olaylara ihbar gelmeden müdahale ediyor. - Sağlık
Akıllı şehrin kronik rahatsızlığı bulunan sakinleri sağlık kurumları tarafından sürekli takip ediliyor ve sağlık hizmetleri kendilerine ulaştırılıyor. Vatandaşların sahip olduğu panik butonu ise acil durumlarda kolluk kuvvetleri veya sağlık birimlerine yardıma ihtiyaç duydukları konumu bildiriyor. - Çevre
Yerel yönetimler, sokaklarda bulunan atık konteynerlerinin doluluk oranlarını gerçek zamanlı olarak gözlemliyor ve atık toplama süreçlerini optimize edebiliyor. Sürücüler ve yayalar için tehlike yaratabilecek buzlanmalar veya yüksek kar kalınlığı, yerel sensörlerle saptanıyor ve sorun giderilene kadar şehir sakinleri bilgilendirme ekranları üzerinden bilgilendiriliyor. Diğer yerel sensörler ise tünel, alt geçit ve park gibi kamusal alanların hava kalitesini ölçüyor. - Bilgilendirme
Yerel yönetimler, akıllı şehir platformda topladığı verilerden istediklerini şehrin çeşitli bölgelerine yerleştirilen bilgilendirme ekranları ve kiosklar üzerinden vatandaşlarla paylaşabiliyor. Ayrıca farklı yerlerdeki ekranlardan bölgede önemli görülen farklı bilgiler sunulabiliyor.
Akıllı Mağazalar
İnternet, her yerden, her zaman alışveriş yapabilmemizi sağlıyor. Birçok mağaza gezmek yerine bir fiyat arama motoruna istediğimiz ürünün adını yazmamız en uygun fiyatlı olanı bulmamız, fiziksel mağazadan satın almak istiyorsak da hangi mağazada stok olduğunu görmemiz için yeterli. Fiziksel mağazaların en iyi özellikleri, halen e-ticaret sitelerine aktarılmaya çalışılıyor. Ancak ilk öngörülerin aksine, mağaza hissi ve deneyimi e-ticaret siteleri tarafından gerçek anlamda kopyalanmış değil. Perakendeciler bu nedenle çoklu kanal stratejilerine yöneliyorlar. IoT devrimi ise perakendecilere fiziksel mağazalarını e-ticaret sitesi etkinliğinde yönetme kabiliyeti tanıyarak, oyunun seyrini değiştiriyor.
Akıllı mağaza platformları, ister bir ister yüzlerce olsun, perakendecilerin tüm mağazalarının her bir metrekaresinde olup bitenlerin verisini anlık olarak takip etmelerine olanak tanıyor.
Mağazalar, konumlarından bağımsız olarak tek bir merkezden yönetilebiliyor. Eskiden e-ticaret sitelerine has özellikler olan anlık müşteri sayısını, müşterinin mağaza içerisindeki hareketlerini ve en çok ilgi çeken ürünleri öğrenme gibi kabiliyetler, artık fiziksel mağazalarda da mümkün. Tüm bu verilerden oluşturulan raporlar, mağazaların daha başarılı olması için önemli içgörüler barındırıyor.
Mağazaların ısı haritası, müşterilerin en çok nelere ilgi gösterdiğini ortaya koyarak, ürün yerleşimi, kampanya duyuruları, personel konumlandırması gibi kararların veri ışığında alınmasını sağlıyor.
Tek merkezden yönetim, fiziksel mağazaların alametifarikası olan deneyim standardını konum ve zaman fark etmeksizin tüm mağazalara yayıyor. Akıllı mağaza platformları, tüm mağazaların aynı sıcaklık, nem, aydınlatma ve gürültü seviyesine sahip olmasını, mağaza içlerindeki ekranlardan aynı dijital yayınların yapılmasını sağlıyor. Konuma ve müşteri profiline göre gruplandırılabilen mağazalarda, diğerlerinden farklı yayınlar yapılabilmesi de mümkün.
Akıllı Fabrikalar
Siber fiziksel sistemlerle akıllandırılan fabrikalar, Dördüncü Sanayi Devriminin getirdiği verimlilik artışını ve rekabet avantajını üretici şirketlere sunuyor.
IoT ile akıllı fabrikalar için geliştirilen yenilikçi Endüstri 4.0 yaklaşımları, üretim hattı etkinliğinin ölçülmesini, toplam üretim maliyetinin hesaplanabilmesini, gerçek üretim kapasitesinin bilinmesini ve süreç boyunca üretilen ürünlerin kalitesinin kontrol edilmesini sağlıyor.
Siber fiziksel sistemler, bir üretim ekipmanını ya da aygıtını veri alışverişi yapabilen duyarlı bir nesneye dönüştürüyor. Bu sayede üretim bileşenlerine öngörücü bakım gibi yapay zeka teknikleri uygulanabiliyor. Ekipmanlar daha arızalanmadan ilgili birimleri uyarıyor ve hatta kendi yedek parçalarını kendileri sipariş ediyor. Böylece arıza giderilme süreçleri kısalıyor, beklenmedik durma süreleri azalıyor.
Akıllı fabrikalar yalnızca üretimi değil, tedarik zincirini de dijitalleştiriyor. Tedarik zinciri yönetimi kabiliyetlerine de sahip olan akıllı fabrika platformları, üretim verimliliğinin ve kapasitesinin artırılması, tedarik çevrim süresinin kısaltılıp, lojistik maliyetlerinin düşürülmesi için tedarik ve lojistik süreçlerini tek merkezde topluyor.
Duyarlı Ortamlar
Nesnelerin interneti destekli telemetri, tüm varlıkların maruz kaldığı sıcaklık, nem, ışık gibi ortam değerlerinin ve enerji tüketimlerinin tek merkezden gerçek zamanlı kontrol edilmesini sağlıyor.
IoT tabanlı telemetri bir ofisin, mağazanın, deponun ya da nakliye filosunun ortam değerlerini kontrol edebiliyor. 7/24 çalışan telemetri çözümü, mekan ve araç sayısı fark etmeksizin tüm verileri anlık olarak ölçüyor.
Ölçüm verileri, insanlar tarafından kontrol edilir. Ölçümlemelerde gerçekleşecek ufak bir sapma bir şeylerin ters gittiğinin habercisi olabilir. Ancak insanlar 7/24 çalışmazlar ve iş başında olmadıklarında ya da ekranları takip etmediklerinde yaşananlardan da haberdar edilmeye ihtiyaç duyarlar. IoT uygulamaları, ortam verilerinin belirlenen aralığı aştığı durumlarda otomatik uyarılar vererek ilgili birimleri bilgilendirerek bu sorunu aşıyor.
Şirketiniz bir fırın, soğuk hava deposu özellikli nakliye aracı ya da tabelanın değerlerini ölçmeye ihtiyaç duyuyor olabilir. Bu kadar ya da daha fazla ortamın değişken verilerinin gözlemlenmesi de gerekebilir. IoT tabanlı telemetri uygulamaları, gözlemlenen her cihaz ve ortam için farklı kabul edilebilir kriterler ve aralıklar atanmasını sağlıyor. Bunlardan birisi belirlenen aralıktan saptığında, e-posta ve SMS gibi kanallardan uyarılar alınabiliyor ve çıkan arızaları GPS koordinatlarıyla görüntülenebiliyor.
Geleceğin Bağlantılı Dünyasını Hazırlayan Çözümler
İnnova’nın işleri ve şehirleri geleceğe taşıyan tüm nesnelerin interneti çözümlerinin temelinde, SkywaveIoT Platformu yatıyor. SkywaveIoT Platformu, bağlantılı nesneleri ve cihazları tek bir mimaride bir araya getiriyor. Tüm dikey uygulamaların geliştirilip çalıştırılmasına olanak tanıyan platform, veri analitiği ve anlamlandırma çözümleri geliştirmek için de ideal araçlar ve kabiliyetler sunuyor. İnnova, bu platform üzerinde geliştirdiği SkywaveCity akıllı şehir, SkywaveFactory akıllı fabrika, SkywaveStore akıllı mağaza çözümleriyle hem platformun kabiliyetlerini hem de bugünden hazırladığı geleceğin neye benzediğini gözler önüne seriyor.