Hayatım boyunca “Benim burada ne işim var?” diye sorguladığım birçok ortama dahil oldum ve aslına bakarsanız katıldığım bu çevreler, hep, hayatımı değiştiren yerler oldu. Bana en büyük katma değeri sağlayan Odgers Berndtson Türkiye’nin düzenlediği Bir Gün CEO programıydı. Ben olsam bu programı şöyle isimlendirirdim: Dijital Dönüşüm için Fütürist Liderlik Programı. Evet, oldukça havalı bir isim ama gerçekten abartılmış değil. 9 ay süren gelişim programı boyunca çeşitli değerlendirmelere tabi tutulduk, kendimizi daha iyi tanıma şansımız oldu.
Bu uzun değerlendirme sürecinin sonunda ise finalist öğrencilerden biri olarak; İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’yla ve katılımcı kurumların CEO’larıyla aynı sahnede olma şansı elde ettim. Ayrıca Eğitim Teknolojileri ve Eğitimin Geleceğiyle ilgileniyorum, bununla ilgili projeleri olan biri olarak Bilgi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcısı Dr. Ecmel Ayral ile eşleşmenin ayrı bir anlamı oldu.
Görüşmelerimiz 2 güne yayıldı ve süreç boyunca gerek hayat ile ilgili gerek iş dünyası ve stratejik yönetimle ilgili çeşitli tavsiyeler de aldım. Eğitimin geleceği ile ilgilenen girişimci ruhlu bir mühendisim. Eğitime hep girişimcilik kültürü, yıkıcı inovasyon ve mikro perspektif ile baktım. Oysa Dr. Ecmel Ayral ile geçirdiğim bir gün ve Bilgi Üniversitesi’nde onunla beraber katıldığım yönetim kurulu toplantıları sayesinde eğitimi makro ölçekten görmenin yanı sıra, klasik ve kurumsal bir eğitim kurumu yönetimini gözlemleme fırsatım oldu.
İlk gün Ecmel Bey’in ofisinde buluştuk. Ben kendimi ve çalışmalarımı anlattım o ise kendi pozisyonundan ve sorumluluklarından bahsetti. CEO’luk nedir? Dr. Ecmel Ayral tanımıyla, zaman yaratma ve problem çözme sürecidir. CEO olarak kurumun farklı birimlerinden bilgi toplayarak bir nevi bir dedektifin ipuçlarını birleştirdiği gibi birleştirip, şirketin problemlerini çözmek ve uzun zamanlı planlama yaparken büyük resmi de görerek davranmak zorundasınız. Ekip kurma üzerine de konuştuk ve Ecmel Bey’den bu konuda ilginç tavsiyeler aldım. “Belki de bir yöneticinin karşılaşabileceği en zor olaylardan birinin hali hazırda bir ekibin olduğu bir şirkete ya da departmana yönetici olarak atanmak olabilir. Ekibi tanıma ve güven sağlama, genellikle sıfırdan bir takım kurmaktan bile zor olabilir.” Bunun üzerine üst seviye yönetici olmak için en çok ihtiyaç duyulan yeteneklerden birinin de değişime açık olma olduğu sonucuna vardım.
Ecmel Bey ile birlikte klasik bir eğitim kurumunun kurumsal uzun dönemli planlama toplantısına katıldım. Eğitimin Geleceğiyle ilgilenen ve araştıran biri olarak şunu söyleyebilirim ki, böyle olmayan bir üniversitenin Global anlamda diğer üniversiteler ile rekabet etmesi ve bundan 50 sene sonra ayakta kalması mümkün değil.
İkinci gün, ilk görüşmemiz freelance çalışanların faydalanabileceği bir platform tasarlayan bir girişim ile gerçekleşti. Ardından Lidya Ventures isimli Eğitim Teknolojileri alanında yatırım yapan şirketin ofisine geçtik. Burada Probilin Kurucusu ve eski TÜBİSAD Başkanı Turgut Gürsoy ile tanıştım. Tüm toplantılar arasında beni en çok heyecanlandıran Rootie toplantısı oldu, çünkü önceden de merakla takip ettiğim bir girişimdi. Rootie kurumsal firmalara kurum içi online eğitim hizmetleri sunan ve kişiselleştirilmiş öğrenme ve oyunlaştırma ile rakiplerinden ayrışan bir girişim. Benim de lisans bitirme tezim Makine Öğrenmesi ile Kişiselleştirilmiş Online Eğitim Platformu tasarımıydı ve gelecekte de bu konu üzerine çalışmayı hayal etmiyor değilim.
Bir Gün CEO programı hem Ecmel Ayral ile geçirdiğim özel tasarlanmış iş günleriyle hem de bu noktaya gelene kadar geçirdiğim 9 aylık eğitim sürecinde hayatımda birçok soruyu cevaplamamı sağladı. Belki de sürecin hayatıma kattığı en önemli şeylerden birisi de süreç boyunca edindiğim, hepsi hayata farklı gözlerle bakan arkadaşlarımdı. Kafanızda geleceğiniz ile ilgili bir merak ve bir arayış varsa; vizyon, tutku ve amaç kelimelerinin altını kazıp zihninizden ne çıkacağını bulmak istiyorsanız, Bir Gün CEO programı sizin için doğru adres olabilir.