Tuğçe Bora Kılıç

ING Türkiye Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı

“Z kuşağına özel geliştirilmiş inovatif ürünlerle tasarruf alışkanlığını desteklemeyi stratejimizde önceliklendiriyoruz.”

25 Ağustos 2025, Pazartesi

ING Türkiye Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Tuğçe Bora Kılıç ile ING Türkiye’nin hayata geçirdiği Z kuşağına özel yatırım fonunun arkasındaki stratejik motivasyon, yatırım yapılan alanların nasıl belirlendiği ve kapsayıcılık anlamında hayata geçirmeyi hedefledikleri farklı alanlar üzerine konuştuk.

Bu fon, yalnızca Z kuşağına özel olarak tasarlandı. Hedef kitleyi bu şekilde belirlenmesinin ardındaki temel stratejik motivasyon nedir?

Finansal olarak sağlıklı insanların sağlıklı bir ekonomiye katkıda bulunduğuna ve toplumsal ilerlemeyi hızlandırdığına inanıyoruz. Finansal sağlığın güçlendirilmesi yolunda ise finans kuruluşlarının dönüştürücü bir rolü var. Bu alanda farkındalığın ve finansal okuryazarlığın artırılması kadar müşterilerimizin ihtiyaçlarına uygun segmente edilmiş, erişilebilir, dijital çeşitli ürün ve hizmetlerin sunulması da önemli. Bu nedenle de finans kuruluşlarının değişen dinamiklere uyum sağlayarak yeni nesle uygun yenilikçi çözümler geliştirmesi büyük bir önem taşıyor. Biz de bu yaklaşımdan yola çıkarak kendimizi sürekli geliştirmeye ve ilkleri hayata geçirerek sektöre öncülük etmeye odaklanıyoruz. Z kuşağına özel olarak tasarlanan fonumuz da bu vizyonun bir parçası.

Bu fonun çıkış noktasındaki temel içgörülere odaklanmak gerekirse, öncelikle Türkiye’deki tasarruf ve yatırım alışkanlıklarına bakmamızın iyi olacağını düşünüyorum. 2011 yılından bu yana gerçekleştirdiğimiz Türkiye Tasarruf Eğilimleri Araştırmamızın bu yılki ikinci çeyrek sonuçlarına göre, Türkiye’de tasarruf sahipliği oranı yüzde 54, yani her iki kişiden biri tasarruf ediyor.  18-24 yaş arası gençlere baktığımızda ise bu oran yüzde 37 ile genel rakama göre geride. Ancak gelecekte tasarruf yapmayı planlayan gençlerin oranı yüzde 38 ile ortalamadan 13 puan yüksek. Buna ek olarak, tasarruf yapan her iki gençten biri de geleceğe yatırım için tasarruf yaptığını söylüyor. Bir diğer önemli nokta ise tercih edilen tasarruf araçları. Genel popülasyona baktığımızda yastık altı altın ve nakit ilk sırada yer alırken, gençlerde hisse senetleri ve borsa yüzde 28 ile ortalamaya göre 9 puan daha yukarıda, yastık altı tercihleri ise daha düşük. Bütün bu veriler bize, gençlerde tasarruf oranı şu anda düşük olsa da geleceğe yönelik tasarruf planlarının olduğunu, farklı ürünlere açık olduklarını, buna yönelik gençlerin ihtiyaçlarına uygun ürünler ve hizmetler geliştirmemizin önemli olduğunu gösteriyor.

Biz de bu içgörülerden yola çıkarak gençlerde tasarruf sahipliği oranının daha yüksek olması gerektiğini düşünüyor, onlara özel geliştirilmiş inovatif ürünlerle tasarruf alışkanlığını desteklemeyi stratejimizde önceliklendiriyoruz. Bu anlayışla, genç neslin finansal okuryazarlığını artırmak ve tasarruf bilincini güçlendirmek amacıyla sektörde örnek teşkil edecek bir adım attık ve Türkiye’nin Z kuşağına özel ilk yatırım fonu olan GNZ – Ak Portföy ING Z Kuşağı Fon Sepeti Özel Fonu’nu yatırım dünyasına kazandırdık. GNZ–Ak Portföy ING Z Kuşağı Fon Sepeti Özel Fonu, bir yatırım aracından öte, ING’nin genç kuşaklara duyduğu güvenin ve geleceğe birlikte yürüme isteğinin güçlü bir ifadesi. Z kuşağını merkeze alan bu fon, bankamızın yenilikçilik, erişilebilirlik ve toplumsal faydaya verdiği önemi yansıtıyor. ING olarak genç bireylerin yalnızca bugünün değil, yarının da şekillendiricileri olduğuna inanıyoruz. Bu inançla, onların finansal yolculuklarına daha hayatın başında, ihtiyaçlarını anlayan ve değerleriyle örtüşen bir ürünle eşlik etmeyi istedik. GNZ fonu, sürdürülebilirlik, teknoloji ve toplumsal etki gibi konulara duyarlı bir kuşağın beklentilerini karşılayan bir yapıya sahip. Böylece genç yatırımcılar hem kendi değerleriyle uyumlu alanlarda yatırım yapabiliyor hem de bankalarıyla daha anlamlı bir bağ kurabiliyor. Kısacası bu fon, ING’nin sadece bankacılık hizmeti sunan bir şirket olmaktan öte dünyayı gençlerle birlikte dönüştürmeye inanan bir kurum olduğunun somut bir göstergesi.

Genç yatırımcıların henüz yatırım alışkanlığı kazanmamış olduğu düşünüldüğünde, fonun sadece finansal değil aynı zamanda eğitici bir rol üstlenmesi nasıl kurgulandı? Bu stratejinin uzun vadeli müşteri bağlılığı yaratmadaki rolü nedir?

ING olarak finansal sağlığı iyileştirmeyi sürdürülebilirlik vizyonumuzun bir parçası olarak konumluyoruz, tasarrufu destekleyecek çeşitlilikte dijital finansal araçlara kolay ve hızlı bir şekilde erişim sağlanmasının önemli olduğuna inanıyoruz. Bu yaklaşımla, inovatif ürün ve hizmetlerimizle Türkiye’nin tasarruf bankası olma yolunda ilerlerken, aynı zamanda bu alanda farkındalığı artırmayı da misyon ediniyoruz. GNZ fonumuz da bu anlamda sadece bir ürün değil, aynı zamanda hem farkındalığı artırıyor hem de gençlerin daha güvenli, kolay ve erişilebilir bir şekilde yatırım dünyası ile tanışmasını sağlıyor. Bu yaklaşımdan da yola çıkarak GNZ fonunu hayata geçirirken genç yatırımcıları müşteri kimliğinden çok, yatırım yolculuğuna yeni adım atan, öğrenmeye açık ve meraklı bireyler olarak konumladık. Bu bakış açısıyla GNZ Fonu’nu, klasik anlamda bir yatırım ürününden ziyade; yatırım yapmayı deneyimleyerek öğrenebilecekleri, anlamlandırabilecekleri ve zamanla kendi kararlarını güvenle alabilecekleri bir alan olarak kurguladık. 1996–2012 yılları arasında doğanların yatırım yapabileceği bu fon, sadece finansal getiri sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda gençlerin yatırım alışkanlığı kazanmasını da önceliklendiriyor. Kampanyalarla da bu süreci destekliyoruz, örneğin Dünya Gençlik Günü vesilesiyle 500 gence GNZ fonu hediye etmek üzere bir kampanya başlattık. Amacımız, gençlere ilk adımı atabilecekleri bir fırsat sunmak ve onlara “yatırım senin de dünyan olabilir” diyebilmek. Yatırımın yalnızca rakamlardan ibaret olmadığını; özgüven, bilgi ve kişisel değerlerle şekillenen bir süreç olduğunu göstermek istiyoruz. Erken yaşta kazanılan bu deneyimin, ilerleyen dönemlerde diğer finansal araçlara geçişte doğal bir köprü oluşturduğuna inanıyoruz. Biz de bu süreci, uzun vadeli ve sürdürülebilir ilişkiler inşa etmenin önemli bir yolu olarak görüyoruz.

Fonun yatırım yaptığı alanlar (teknoloji, yapay zekâ, temiz enerji gibi) nasıl belirlendi?

GNZ–Ak Portföy ING Z Kuşağı Fon Sepeti Özel Fonu’nun yatırım alanlarını belirlerken, Z kuşağının değer verdiği konu başlıkları ve gelecekte öne çıkacak temalar üzerine kapsamlı bir değerlendirme süreci geçirdik. Ak Portföy’ün uzman fon yöneticileri tarafından yapılan analizlerde; çevresel sürdürülebilirlik, dijitalleşme, yapay zekâ ile kurulan güçlü bağlar ve uzun vadeli büyüme potansiyeli taşıyan sektörler önceliklendirildi. Bu doğrultuda teknoloji, yapay zekâ, sosyal medya, oyun ve temiz enerji gibi dinamik alanlara yönelmek, fonun geleceğe dönük bir perspektifle şekillenmesini sağladı. Bu alanların sadece bugünü değil geleceği de şekillendireceğine inanıyoruz.

Gençlerin yatırım bilinciyle tanıştığı bu yeni fon, INGnin bireysel bankacılıkta gelecek vizyonunun bir parçası olarak nasıl şekillendirildi? Önümüzdeki yıllarda bu ürünün müşteri bağlılığı ve ürün çeşitliliği açısından nasıl bir rol üstlenmesini öngörüyorsunuz?

ING olarak üstün müşteri deneyimini ve sürdürülebilirliği stratejik önceliklerimiz olarak konumluyoruz, hedefimiz de Türkiye’nin en sevilen dijital bankası olmak. Bu doğrultuda dijital deneyimi ve müşteri memnuniyetini üst seviyeye taşımayı hedefleyerek yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Dijital ve yenilikçi hizmetlerle bankacılığı zahmetsiz hale getiriyor, müşterilerimizin hayatlarındaki en büyük destekçilerinden biri olmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda gençler de dahil olmak üzere bütün müşterilerimize “sen hayatını yaşa” diye “aslan gibi banka arkanda” diyoruz. Dijitalleşme ve çeviklik ING Grubu’nun global DNA’sında köklü bir yer tutuyor. Tam 28 yıl önce, şubesi olmayan bankacılık anlayışıyla hayata geçirilen ING Direct, bu vizyonun en somut örneği. Biz de aynı perspektifle dijitalleşmeyi odağa alarak ilerliyoruz. Kendimizi kazandıran dijital banka olarak konumlandırırken, tasarruf ve yatırım ürünlerimizle müşterilerimizin finansal olarak büyümesine katkıda bulunuyoruz. Yenilikçi ve çağın ihtiyaçlarına uygun ürünlerimizle, ING’nin farkını her adımda ortaya koymaya devam ediyoruz. Bu kapsamda, bankacılığı hayatın doğal akışında yer alan, kişiselleştirilmiş ve dijital odaklı bir noktaya taşıma hedefiyle ilerliyoruz. GNZ fonu da bu vizyonun önemli bir parçası oldu. Bu fon ile gençlere yatırım yapmanın kişisel bir deneyim olabileceğini göstermeyi amaçlıyoruz. Aynı zamanda gençlerin değer verdiği alanlara yatırım yapan, sade bir dil kullanan ve dijital platformlarımızda onlara rahatlıkla eşlik edebilen bir ürün sunmayı hedefliyoruz. Uzun vadede GNZ fonun iki önemli rol üstleneceğini düşünüyoruz; gençlerle erken yaşta kurduğumuz bu temasın zamanla bir finansal güven ilişkisine dönüşmesi ve bu deneyimin bize yeni ürünler geliştirme konusunda ilham vermesi. Gençlerden aldığımız geri bildirimlerin gelecekte diğer segmentlerde sunacağımız deneyimi de şekillendireceğine inanıyoruz. Bu anlamda bu fonu bir başlangıç olarak görüyor; GNZ Fonu ile gençleri yatırım yolculuğuna davet ederken bankacılığın geleceğini de onlarla birlikte yeniden inşa ediyoruz.

 Gençlere yönelik yatırım fonları, finansal kapsayıcılık anlamında yeni bir adım. Önümüzdeki dönemde farklı müşteri segmentlerine (örneğin kadınlar, göçmenler, serbest çalışanlar gibi) yönelik özelleştirilmiş finansal ürünler sunmayı planlıyor musunuz?

Finansal kapsayıcılık bizim için hedeflerin ötesinde, toplumsal dengeyi güçlendiren bir sorumluluk alanı. Bu anlamda gençler için farklı ürünler geliştirmeye devam edeceğiz. Bununla birlikte sürdürülebilir bir gelecek için, toplumda kadının güçlendirilmesi gerektiğine, özellikle de kadınların yatırım dünyasında daha görünür hale gelmesi gerektiğine inanıyoruz. Bunun bireysel özgüvenden öte toplumun ekonomik yapısına da doğrudan katkı sağlayacağını düşünüyoruz. ING olarak bu konuda daha fazla sorumluluk almayı önemsiyor, bu alanda çalışmalar yürütmeyi hedefliyoruz. Günümüzde tüketici beklentileri de büyük bir dönüşüm içinde, biz de önümüzdeki dönemde demografik tanımların ötesine geçen, davranış biçimlerine ve yaşam tarzlarına göre şekillenen finansal çözümler sunmak üzere planlarımızı şekillendiriyoruz. Her bireyin kendine özgü bir finans dili olduğuna inanıyor, buna uygun ürünler geliştirmeyi amaçlıyoruz. GNZ fonu, kapsayıcılığı merkeze alan bu yaklaşımın bir adımı olarak hayata geçti. Amacımız, daha fazla insana ulaşan, daha çok hayatı içine alan yeni adımlar atmak. Biz müşterilerimizin iş ve özel hayatlarında bir adım önde olmalarına imkân sağlamayı hedefliyoruz, bunu yapabilmek için de bankacılığı zahmetsiz hale getirmeye devam edeceğiz.

Son olarak, sizce önümüzdeki beş yıl içinde bireysel bankacılıkta en büyük dönüşüm hangi alanda yaşanacak? (Yapay zekâ, açık bankacılık, kullanıcı deneyimi gibi) ING olarak bu dönüşüme nasıl hazırlanıyorsunuz?

Değişim ve dönüşümün teknolojiden çok insan odağında şekilleneceğine inanıyoruz. Biz de geleceğe yönelik hazırlıklarımızı bu farkındalıkla yapıyor ve insanı merkeze alıyoruz. Önümüzdeki yıllarda bankacılığın merkezinde teknoloji değil, teknolojiyle desteklenen sade, güvenilir ve kişisel deneyimler olacak. Yapay zekâ, açık bankacılık, veri analitiği gibi alanlar elbette çok önemli ancak asıl fark bu teknolojileri kullanarak müşterilere sunulan deneyim üzerinden yaratılacak.  Örneğin, üretken yapay zekâ gibi teknolojilerle müşterilerimize daha hızlı, kişiselleştirilmiş ve kolay bir deneyim sunmak mümkün olacak. Dijitalleşmeyi merkezine alan bir kurum olarak, biz de yeni nesil teknolojilerden de en etkin şekilde yararlanmaya odaklanıyoruz. Üretken yapay zekanın büyük bir dönüştürücü güç olduğuna inanıyoruz, ING Grubu olarak üretken ve ajan tabanlı yapay zekâ alanlarına odaklanıyoruz. Günümüzde artık insanlar hayatlarını kolaylaştıran, kendilerini anlayan ve karmaşadan uzak çözümlere yöneliyor. Biz de her ürünümüzde ve temas noktamızda bu beklentiye yanıt verecek bir yapı kurmaya odaklanıyoruz. Müşterilerimizle ve gençlerle kurduğumuz ilişkiyi, iletişimimizi ve tasarladığımız deneyimi bir hazırlık sürecinden öte dönüşümün kendisi olarak konumluyoruz. İnsanı merkeze alarak geleceği birlikte inşa etmeye odaklanıyoruz.

Paylaş:

Bu içeriği beğendiyseniz daha fazlası için ücretsiz üye olun!

SEÇENEKLERİ GÖRÜNTÜLE

Sınırsız Erişime Sahip Olmanın Tam Zamanı

HBR Türkiye içeriğine bir yıl boyunca tüm platformlardan erişin!
ABONELİĞİMİ BAŞLAT

Tüm Arşive Gözatın

Paylaş