Dr. Cüneyt Devrim

İnteraktif Reklamcılık Derneği Başkanı

“Yapay zekâ ve makine öğrenmesi dijital reklamcılığı derinden dönüştürüyor”

30 Mayıs 2025, Cuma

Yapay zekâ ve makine öğrenmesi algoritmalarının büyük veri setlerini analiz ederek daha hassas ve kişiselleştirilmiş hedefleme imkanı sunduğunu vurgulayan İnteraktif Reklamcılık Derneği Başkanı Dr. Cüneyt Devrim, “Yapay zekâ, artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik gibi teknolojilerle birlikte daha etkileşimli ve sürükleyici reklam deneyimleri ortaya çıkacak. Bu teknolojiler, reklamverenlerin daha bilinçli kararlar almalarını sağlayacak” diyor.

IAB olarak dijital reklamcılık dünyasının nabzını tutuyorsunuz. Son olarak sektördeki diğer önde gelen dernekler ve araştırma kuruluşu Deloitte’la birlikte yayınladığınız raporda dijitalin toplam medya yatırımları içindeki payının yüzde 74,2’ye çıktığını duyurdunuz. Bu başarının ardındaki yapıtaşlarından söz eder misiniz? 

Reklam ve medya yatırımları 2024 yılsonu raporunda dijitalin toplam medya yatırımları içindeki payının yüzde 74,2'ye ulaşması sektörümüz adına gurur verici bir gelişme. 2024 yılının ilk altı ayını kapsayan bu rapora göre, toplam medya ve reklam yatırımları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 148,6 gibi önemli bir artış göstererek 111,78 milyar TL'ye ulaştı. Bu başarının ardında yatan birkaç temel yapı taşına dikkat çekmek isterim. Öncelikle, tüketicilerin bilgiye erişim, iletişim ve eğlence alışkanlıklarının dijitale kayması, reklamverenlerin de bu mecraya yönelmesini kaçınılmaz kıldı. Özellikle mobil cihazların yoğun kullanımı, internet penetrasyonundaki artış, Türkiye’nin dinamik nüfusunun varlığı bu dönüşümü hızlandırdı. İkinci olarak, dijital reklamcılığın sunduğu detaylı hedefleme ve ölçümleme imkanları, reklamverenlerin yatırım geri dönüşümlerini (ROI) daha net bir şekilde görmelerini sağlıyor. Bu da bütçelerin giderek daha fazla dijitale ayrılmasına olanak tanıyor. Üçüncü olarak, programatik reklamcılık, kişiselleştirilmiş reklam deneyimleri, zengin medya formatları ve interaktif reklamlar gibi teknolojik gelişmeler, dijital reklamcılığın etkinliğini ve çekiciliğini artırıyor. Özellikle yapay zekâ teknolojilerinin reklamcılık ve pazarlama süreçlerindeki etkisinin belirginleştiği görülüyor. Dördüncü olarak, özellikle pandemi döneminde fiziksel temasın azalmasıyla birlikte e-ticaretin ve dijital servislerin önemi arttı. Bu durum, dijital reklam yatırımlarında da önemli bir ivmelenmeye yol açtı. Son olarak, IAB Türkiye gibi sektör derneklerinin çalışmalarıyla birlikte dijital reklamcılık standartlarının oluşması, şeffaflığın artması ve sektör profesyonellerinin bilgi birikiminin yükselmesi de bu başarıda önemli bir rol oynadı.

Türkiye dijital medya yatırımları bağlamında diğer ülkelere göre ne konumda? Pazarın dinamikleri globale göre nasıl bir farklılık gösteriyor?

Türkiye, dijital medya yatırımları açısından bakıldığında dinamik ve hızlı büyüyen bir pazar olarak öne çıkıyor. Bunun en büyük göstergelerinden biri de IAB Avrupa’nın ADEX raporunda Türkiye büyüme hızıyla son dört yıldır lider konumda, son olarak bu sene de reel büyüklükte Avrupa’nın en büyük beş pazarının içerisine girmiş bulunuyoruz. Diğer gelişmekte olan ülkelere kıyasla dijitalin toplam medya yatırımları içindeki payı oldukça yüksek bir seviyede. Bu durum, Türk tüketicisinin dijital mecralara olan ilgisinin ve adaptasyon hızının bir göstergesi. Küresel pazarlarla karşılaştırdığımızda bazı farklılıklar gözlemliyoruz. Öncelikle, Türkiye'de sosyal medya platformlarının kullanımı oldukça yaygın ve etkili bir reklam mecrası olarak öne çıkıyor. Küresel ortalamanın üzerinde bir sosyal medya etkileşimi söz konusu. İkinci olarak mobil cihazlar, Türkiye'deki internet erişiminin ve dolayısıyla dijital reklam tüketiminin ana merkezi konumunda. Mobil reklamcılık, global pazarlara kıyasla daha kritik bir öneme sahip. Üçüncü olarak, Türkiye'de e-ticaret sektörü hızla büyüyor ve bu büyüme, perakende sektörünün dijital reklam yatırımlarını önemli ölçüde artırıyor. Son olarak, Türkiye'ye özgü kültürel ve sosyal dinamikler, reklam mesajlarının ve mecralarının seçiminde önemli bir rol oynuyor. Yerel içerik ve influencer pazarlaması gibi yaklaşımlar daha etkili olabiliyor.

Türkiye’de dijital reklamcılıktaki söz konusu büyümede hangi sektörler başat rol oynuyor? Hangi alanlarda büyüme potansiyeli gözlemliyorsunuz?

Türkiye'de dijital reklamcılığın büyümesinde birkaç sektör ön plana çıkıyor. E-ticaret, çevrimiçi perakende platformlarının önemli dijital reklam yatırımları yaptığı bir alan. Finans sektöründe bankacılık ve finans kuruluşları, dijital kanallar üzerinden müşteri kazanımı ve marka bilinirliğini artırma hedefiyle yoğun reklam çalışmaları yürütüyor. Telekomünikasyon sektöründeki rekabetin etkisiyle telekom şirketleri de dijital reklamcılığa önemli yatırımlar yapıyor. Otomotiv sektörü, yeni araç lansmanları ve marka kampanyalarıyla dijital mecraları etkin bir şekilde kullanıyor. Hızlı tüketim malları (FMCG) markaları da geniş kitlelere ulaşma hedefiyle dijital reklam bütçelerini artırıyor. Büyüme potansiyeli gördüğümüz alanlar ise video reklamcılık, internet hızlarının artması ve video içerik tüketiminin yaygınlaşmasıyla önemli bir ivme kazanacak. Bağlantılı TV (CTV) reklamcılığı, akıllı televizyonların yaygınlaşmasıyla geleneksel TV reklamcılığına dijitalin hedefleme avantajlarını sunarak büyüyecek. Sesli reklamcılık, podcast ve diğer sesli içerik platformlarının popülaritesinin artmasıyla yeni bir alan olarak öne çıkacak. Oyun içi reklamcılık (In-Game Advertising), özellikle genç kitlelere ulaşmada etkili bir potansiyel taşıyor. Ayrıca perakende Mmdyası (Retail Media), e-ticaret platformlarının kendi üzerindeki verilere dayalı olarak sunduğu reklam çözümleri giderek önem kazanacak.

IAB olarak pazar dinamiklerini izlemenin yanı sıra pazarı geliştirmek için de pek çok çalışma yapıyorsunuz. Bu bağlamda kısa ve orta vadede ajandanızdaki öncelikli konular hangileri?

IAB Türkiye olarak pazarın sağlıklı büyümesini desteklemek ve sektör profesyonellerinin gelişimine katkıda bulunmak önceliklerimiz arasında yer alıyor. Kısa ve orta vadeli ajandamızdaki önemli başlıkların başında veri gizliliği ve güvenliği konusunda Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) uyumluluğu konusunda sektörümüzü bilgilendirmek ve en iyi uygulamaları yaygınlaştırmak, tüketici güvenini artırmaya yönelik çalışmalar yapmak geliyor. Bu bağlamda, sektördeki veri gizliliği standartlarını yükseltmek ve şeffaflığı artırmak amacıyla Reklamverenler ve Platformlar İletişim Derneği’nin (REPİD) kurulmasına destek verdik. REPİD, dijital reklam ekosistemindeki tüm paydaşlar arasında işbirliğini güçlendirmeyi, veri odaklı pazarlama uygulamalarının etik ilkeler çerçevesinde gelişmesini sağlamayı ve sektörün sürdürülebilir büyümesine katkıda bulunmayı amaçlıyor. Dijital reklamcılıkta şeffaflığı artırmak, ölçümleme standartlarını geliştirmek ve haksız rekabetin önüne geçmek de önceliklerimiz arasında. Sektör profesyonellerinin dijital pazarlama, programatik reklamcılık, veri analitiği gibi alanlardaki yetkinliklerini artırmaya yönelik eğitimler ve sertifika programları düzenlemek, diğer sektör dernekleri, araştırma kuruluşları ve kamu kurumlarıyla işbirliği yaparak dijital reklamcılığın önemini ve potansiyelini anlatmak, yapay zekâ, makine öğrenmesi, artırılmış gerçeklik (AR) ve sanal gerçeklik (VR) gibi yeni teknolojilerin dijital reklamcılığa entegrasyonunu desteklemek ve bu konularda farkındalık yaratmak ve son olarak da, dijital reklamcılığın çevresel ve sosyal etkilerini değerlendirmek, sürdürülebilir uygulamaları teşvik etmek ajandamızdaki diğer önemli konular.

Bugün sürdürülebilirlik konusu tüm iş dünyasının gündeminde. Özellikle ülkemizde dijital reklamcılık pazarı sürdürülebilirlik konusunda ne noktada? Bu alanda sizce öncelikle hangi adımlar atılmalı?

Sürdürülebilirlik, tüm sektörler gibi dijital reklamcılık için de giderek önem kazanan bir konu. Ülkemizde bu alanda farkındalık artıyor ve önemli adımlar atılıyor. Bu doğrultuda REPİD öncülüğünde, global bir inisiyatif olan Ad Net Zero’yu imzaladık. Bu taahhüt ile amacımız, Türkiye dijital reklamcılık ekosisteminin karbon ayak izini azaltmak ve sürdürülebilir uygulamaları teşvik etmektir. Öncelikli hedeflerimiz arasında, sektördeki tüm paydaşların sürdürülebilirlik konusunda bilinçlenmesini sağlamak, enerji verimliliğini artırmaya yönelik çözümleri desteklemek, yeşil medya satın alma prensiplerini yaygınlaştırmak ve dijital reklam kampanyalarının çevresel etkilerini ölçme ve azaltma yöntemlerini geliştirmek yer alıyor. Ayrıca, şeffaflık ilkesi doğrultusunda, sektörümüzün sürdürülebilirlik çabalarını düzenli olarak raporlamayı ve bu alandaki gelişmeleri kamuoyuyla paylaşmayı hedefliyoruz. Tüketicilerin sürdürülebilir tüketim alışkanlıkları konusunda dijital reklamlar aracılığıyla bilinçlendirilmesi de sürdürülebilirlik vizyonumuzun önemli bir parçasını oluşturuyor.

Hızlı dijitalleşmeyle beraber iş dünyasında, yapay zekâ ve makine öğrenmesi gibi yeni nesil teknolojilerin kullanımı ve sağlayacakları verimlilikten daha sık bahseder olduk. Dijital reklamcılık-yapay zekâ kesişiminde ne gibi gelişmeler var? Yeni nesil teknolojiler sektörü nasıl etkileyecek?

Yapay zekâ ve makine öğrenmesi, dijital reklamcılık sektörünü derinden dönüştüren teknolojilerin başında geliyor. Bu alandaki gelişmeler oldukça heyecan verici. Yapay zekâ ve makine öğrenmesi algoritmaları, büyük veri setlerini analiz ederek daha hassas ve kişiselleştirilmiş hedefleme imkanları sunuyor. Tüketici davranışlarını daha iyi anlama ve doğru zamanda doğru kişiye doğru mesajı iletme potansiyeli artıyor. Yapay zekâ, programatik satın alma süreçlerini otomatikleştirerek gerçek zamanlı teklif verme (RTB) ve kampanya optimizasyonunu önemli ölçüde iyileştiriyor; farklı kullanıcı segmentlerine en uygun reklam kreatiflerini otomatik olarak oluşturarak reklam performansını arttırdığı gibi kişiselleştirilmiş içerik önerileriyle müşteri deneyimini zenginleştiriyor. Yapay zekâ algoritmaları, reklam sahteciliği ve bot trafiği gibi sorunlarla mücadelede daha etkili çözümler sunuyor. Bu gibi teknoloji kırılımlarının en önemli etkisi bizim şu anda yapabildiklerimizi daha iyi nasıl yapacağımıza değil, yapamadıklarımızı yapmaya imkan sağladığını keşfettiğimizde ortaya çıkacaktır. Otomasyon sayesinde süreçler hızlanacak ve insan kaynaklarının daha stratejik görevlere odaklanması sağlanacak. Kişiselleştirilmiş ve doğru hedeflenmiş reklamlar sayesinde kampanya performansları artacak. Yapay zekâ, AR ve VR gibi teknolojilerle birlikte daha etkileşimli ve sürükleyici reklam deneyimleri ortaya çıkacak. Yapay zekâ ve makine öğrenmesi, büyük veri analizini kolaylaştırarak reklamverenlerin daha bilinçli kararlar almasına yardımcı olacak.

Yeni nesil teknolojilerin yaygınlaşmasıyla, farklı becerilere sahip çalışanlara olan ihtiyaç da kendini gösteriyor. Yeni yetkinlik setlerine sahip yeteneklerin geliştirilmesinde IAB olarak nasıl bir rol oynuyorsunuz? Ne gibi projeler yürütüyorsunuz?

Hızlı dijitalleşme ve yeni nesil teknolojilerin yaygınlaşmasıyla birlikte dijital reklamcılık sektöründe de farklı becerilere sahip çalışanlara olan ihtiyaç artıyor. IAB Türkiye olarak bu dönüşüme ayak uydurmak ve sektörün ihtiyaç duyduğu yetenekleri geliştirmek için çeşitli projeler yürütüyoruz. Dijital pazarlama, programatik reklamcılık, veri analitiği, yapay zekâ uygulamaları gibi konularda temel ve ileri düzey eğitim programları düzenliyoruz. Sektör standartlarını belirleyen ve profesyonellerin bilgi birikimini belgeleyen sertifika programları sunuyoruz. Bu kapsamda 11 yıldır vermekte olduğumuz Unichallenge eğitimleri, özellikle üniversite öğrencilerine ve yeni mezunlara yönelik olarak dijital reklamcılık ekosistemini tanıtmayı, temel kavramları öğretmeyi ve sektöre giriş yapmalarını kolaylaştırmayı amaçlayan önemli bir inisiyatiftir. Unichallenge eğitimleri sayesinde genç yetenekler, sektör profesyonellerinden doğrudan bilgi alma ve pratik beceriler kazanma fırsatı buluyor. Bu eğitimler, sektörün geleceği için nitelikli işgücünün yetişmesine önemli katkı sağlıyor. Sektördeki son trendleri ve gelişmeleri paylaşmak, bilgi alışverişini sağlamak amacıyla webinarlar ve konferanslar düzenliyoruz. Deneyimli sektör profesyonelleri ile genç yetenekleri bir araya getiren mentorluk programları aracılığıyla bilgi ve deneyim aktarımını destekliyoruz. Üniversitelerle işbirliği yaparak dijital pazarlama müfredatlarının güncellenmesine katkıda bulunuyor ve öğrencilerin sektöre hazırlanmasına destek oluyoruz. Sektördeki yetkinlik ihtiyaçlarını belirlemek üzere araştırmalar yapıyor ve bu alandaki bilgiyi yaygınlaştırmak için yayınlar hazırlıyoruz.

Bu yazının konusu: YAPAY ZEKâ
Önerilen Konular:
Paylaş:

Bu içeriği beğendiyseniz daha fazlası için ücretsiz üye olun!

SEÇENEKLERİ GÖRÜNTÜLE

Sınırsız Erişime Sahip Olmanın Tam Zamanı

HBR Türkiye içeriğine bir yıl boyunca tüm platformlardan erişin!
ABONELİĞİMİ BAŞLAT

Tüm Arşive Gözatın

Paylaş