Mehmet Aksel ve Sitare Baras

MSA Kurucusu ve MSA Yönetici Direktörü

“Servis Hizmetlerinde Dönüşüm Başlatmak için Yola Çıkıyoruz”

6 Nisan 2022, Çarşamba

Mesleki eğitimin üniversite eğitimine alternatif bir sistem olduğunu kanıtlamak üzere çalışmalarına hız veren Mutfak Sanatları Akademisi (MSA) yeni yeteneklerin yeme-içme sektörüne kazandırılması için yeni bir program başlatıyor. Profesyonel yiyecek içecek hizmetlerinin bir meslek olarak görülmesi gerektiğini vurgulayan MSA Kurucusu Mehmet Aksel ve MSA Yönetici Direktörü Sitare Baras ile mesleki eğitimlerdeki dönüşüm ve MSA’nın Portekiz’de başlatacağı global açılım üzerine konuştuk.

Mutfak Sanatları Akademisi (MSA) olarak yaklaşık 20 yıl önce Türkiye için henüz çok niş bir alanda hizmet vermeye başladınız. Bugün MSA, dünyanın en iyi aşçılık okullarından biri olarak gösteriliyor. Kuruluşunuzdan bugüne gastronomi endüstrisi için nasıl bir katma değer yarattınız?

Aksel: MSA olarak yiyecek-içecek ve turizm sektörüne hizmet eden bir eğitim kurumuyuz. Yaklaşık 18 yıldır sektörün ihtiyaç duyduğu mutfak profesyonellerini yetiştiriyoruz. Yiyecek-içecek konusunda en etkili, en güncel mesleki eğitimi vermek ve en donanımlı profesyonelleri sektöre kazandırmak için çalışıyoruz. 18 yıl önce temelleri atılan MSA, zaman içinde gelişerek büyüdü ve bugünkü haline geldi. Bugün MSA yılda 2 bin profesyoneli sektöre kazandırıyor. 22 bin mutfak severi workshop’larında ağırlıyor. Dünya çapında ilgi ve kabul gören Ar-Ge çalışmaları ve yayınlar hazırlıyor ve dünyadaki en iyi dört okuldan biri olarak gösteriliyor. MSA olarak hedefimiz, mesleki eğitimin üniversite eğitimine alternatif bir eğitim sistemi olduğunu kanıtlamaktı. MSA olarak ödüller almamız, mezunlarınızın sektörde aranan kişiler olmaları ve kolayca iş bulmalarını gördükçe mesleki eğitimin önemini bir kez daha gösterdiğimizi düşünüyorum. MSA, 2011’de Dünya Aşçılar Birliği tarafından dünyadaki en iyi aşçılık okulu seçildi. 2012, 2013, 2014, 2015 senelerinde İngiltere Kraliyet Akademisi Mesleki Eğitim Kurumu tarafından dünyadaki en mükemmel mesleki eğitim kurumu seçildi. Şimdiye kadar 20 binin üzerinde mezun verdik. Güncel olarak takip edebildiğimiz mezunlarımızdan 163 mezunumuz yurtdışında Portekiz, Danimarka, İspanya gibi ülkelerde; 10 mezunumuz da Michelin yıldızlı restoranların mutfağında çalışıyor. 2013’te bir mezunumuz 2 milyon, benzer şekilde 2015’te de bir mezunumuz 2 milyon mezun arasından, dünyadaki en iyi iki mezun seçildi. Bu veriler ışığında söyleyebilirim ki MSA sadece Türkiye’deki yeme-içme sektörüne değil, dünya genelinde sektöre katkı sağlayan bir eğitim kurumu oldu.

Her yıl MSA’nın profesyonel eğitimlerinden binlerce kişi/aşçı mezun oluyor. Bu alanda yeni yeteneklerin yetişmesi, mutfak sanatlarına yönelik istihdamın artması için izlediğiniz stratejiyi aktarır mısınız?

Baras: MSA’nın hedef kitlesi temel mutfak eğitimi almak, restoran açmak isteyen insanlar, her yaştan ileri seviye aşçılar. MSA’ya gelen öğrencilerle önce bir ön görüşme gerçekleştiriliyoruz. Öğrencinin ilgisi, bu alandaki hevesi doğrultusunda yönlendirmeler yapıyoruz. Tutkuyu mesleğe, pratiğe dönüştürüyoruz. MSA’da Profesyonel Aşçılık, Uzun Dönem Profesyonel Aşçılık, Profesyonel Pastacılık, Uzun Dönem Profesyonel Pastacılık ve Profesyonel Yiyecek İçecek İşletmeciliği olmak üzere farklı profesyonel eğitim programı bulunuyor. Profesyonel eğitimlerin süresi ise bir yıl. Katılımcılar bir yılın sonunda mutfak profesyoneli olarak mezun oluyorlar. Şimdiye kadar 20 binin üzerinde mezun verdik. Öğrencilerimizin büyük bir kısmı mezun olur olmaz iş buldu ya da kendi işlerini kurdu.

Pandemiyle birlikte tüm dünyada “Büyük İstifa” olarak adlandırılan bir istifa dalgası yaşandı ve özellikle profesyoneller ilgi alanlarına yönelik çeşitli konularda kendilerini geliştirmek üzere farklı eğitimlere yöneldi. Bu süreçte eğitimlerinize yönelik benzer bir ilgi artışı gözlemlediniz mi? Talepler karşısında iş süreçlerinizde nasıl bir değişime gittiniz?

Aksel: Bu durumu biz de başvurularımızda gözlemledik. Özellikle pandemi döneminde profesyonel eğitimlerimize başvurularda herhangi bir azalma olmadı. 2019’a göre artan bir ilgi vardı. Pandemiye rağmen Eylül 2020’de alınan aşçılık kaydının sayısı önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 10 daha yükseldi ve yüzde 100 doluluk ile eğitim programımızı açtık.  Pandemi sonrasında da farklı illerden öğrenciler programlarımıza katılmaya devam ediyor. MSA sadece ilk kez kariyer basamaklarını çıkacak kişilere değil, yaptığı işten memnun olmayan, farklı bir meslekte şansını denemek isteyen kişilere de eğitim veriyor. Bunun için yeniden bir üniversite okumalarına gerek kalmıyor. MSA olarak hedefimiz, mesleki eğitimin üniversite eğitimine alternatif bir eğitim sistemi olduğunu kanıtlamak. Türkiye’de mesleki eğitim sistemini, ekonomiye ve istihdama katkısını en iyi modelleyen, örnekleyen kurumuz. Fiziksel olarak MSA’ya erişemeyen, zamanı kısıtlı olan mutfak severler için ise dijital çözümlerimiz olacak. Bu konudaki çalışmalarımız devam ediyor.

Eğitimlerinizin yanı sıra uzun yıllardır Sabancı Müzesi içerisinde yer alan eğitim restoranınızla misafirlerinize hizmet veriyorsunuz. Dolayısıyla mesleki eğitim söz konusu olduğunda yalnızca mutfak sanatları değil servis tarafında da önemli bir deneyime sahipsiniz. Ülkemizde genç istihdamına yönelik açığın kapatılmasında bu alana yönelik eğitim çalışmalarınız da olacak mı?

Baras: Profesyonel yiyecek içecek hizmetleri servisi, restoran veya diğer işletmelerde yeme-içme deneyiminin ayrılmaz bir parçası. Yalnızca mutfaktan, yemekten bahsedilen bir yeme-içme deneyimi mümkün değil. Bu deneyimde servis de çok önemli bir konuma sahip. Profesyonel yiyecek içecek hizmetleri servisi bir meslek. Ancak ülkemizde bu mesleğin algısı Avrupa ülkelerine göre daha düşük. Kısaca garsonluk olarak adlandırılıyor ve hem meslek olarak tanımı hem de kariyer yolu olarak potansiyeli oldukça sınırlandırılmış durumda. Algı böyleyken de bu mesleğe dair herhangi bir eğitim programı oluşturulmuyor veya bu meslekle ilgili eğitim alma gereksinimi görülmüyor. Mesleği icra edenlere ise çalıştıkları yerde gelip geçici olarak bakılıyor. Bu kişilere bir yatırım yapılmıyor, mesleki bir eğitim verilmiyor. Hâlbuki bu mesleğin profesyonel mutfakta olduğu gibi oldukça geniş ve yükselen bir kariyer yolculuğu var. Aynı zamanda teorik ve pratik bilgileri içeren uluslararası çerçevede kabul gören bir mesleki eğitimi mevcut.

MSA olarak doğru, güncel mesleki bilgi ve pratik özgüven donanımına sahip servis profesyonellerinin genişlemesi, sektöre yayılması ve başarı hikayelerinin paylaşılmasıyla bu mesleğin bir meslek olarak algısını önemli ölçüde yükseltmek için bir adım atıyoruz. Servis hizmeti alanında büyük bir dönüşümü başlatmak için yola çıkıyoruz. Servis eğitiminin önemine dikkat çekerek, servis hizmetini sil baştan yazarak yeni bir eğitim programı başlatıyoruz. Kendi oluşturduğumuz yepyeni bir müfredatla servis eğitimi vereceğiz. Restoranların yiyecek içecek servisi için geliştirilmiş MSA, Front Of House (FOH) Eğitimi adını verdiğimiz bu eğitimden turizm ve profesyonel yiyecek içecek hizmetleri sektörüne giriş yapmak isteyenler, bu mesleği yapan ancak güncel bir temel eğitime ihtiyaç duyan çalışanlar ve bu sektörde çalışmak isteyen öğrenciler yararlanabilecekler. 160 saatlik yüz yüze teorik ve pratik içerikli eğitimde, gıda/malzeme bilgisi, alkollü/alkolsüz içecek bilgisi, koku ve tat algısı gelişimi, temel şarap eğitimi, müşteri iletişim becerileri gibi konuların güncel içeriklerle yer aldığı servis hizmet şekline dair tüm teknik bilgiler de öğrencilere aktarılacak.

Türkiye’nin yiyecek-içecek alanında lider mesleki eğitimi kurumu olarak bu eğitim ile servis ettiği yemeğin bilgilerine hakim, güncel yeme-içme kültürü hakkında bilgi sahibi, hızlı, müşterinin ihtiyaçlarını fark eden, anlayan ve iletişimi güçlü servis profesyonelleri yetiştirmeyi amaçlıyoruz. Bu eğitim programı, İngiltere merkezli belgelendirme ve sertifikasyon kurumu olan Confederation of Tourism and Hospitality (CTH) tarafından da akredite edildi. Ayrıca Avrupa Birliği’nin mesleki eğitim otoritesi olan The Office of Qualifications and Examinations Regulation (OFQUAL) bünyesinde de tanındı ve bir eğitim müfredatı olarak bünyesinde yer aldı. MSA FOH eğitimi CTH tarafından Türkiye’den akredite edilen ve OFQUAL bünyesine Türkiye’den alınmış ilk eğitim programı olma özelliğini de taşıyor.

Bu gelişmelerle birlikte MSA hazırladığı bu eğitimi artık tüm dünyaya ihraç edebilecek. Bu da bizim için çok önemli bir nokta. MSA olarak sadece mesleki eğitimde içerik oluşturmakla kalmıyoruz. Mesleki eğitime karşı ve eğitimi verilen mesleğe karşı olan olumsuz algıyı da değiştiriyoruz. Algının değişmesine, belirli bir noktaya gelmesine katkı sağlıyoruz. Bir sonraki adımımız ise hazırladığımız bu eğitim içeriklerini ihraç etmek. Eğitim içeriğimizi yurt dışında da kullanıma sunabilmek, bu dünyaca kabul gören bir eğitim verdiğimizi de kanıtlar nitelikte. Türkiye’de mesleki eğitim tartışılırken, geliştirilmesi gerektiği üzerine durulurken, Türkiye’de hazırlanmış olan bir eğitim müfredatının tüm dünyaya sunulmuş olması bizim için büyük bir gurur kaynağı. Değişime ihtiyaç duyan mevcut eğitim sisteminde bunu başarabilmek çok önemli, kendi içerisinde eşsiz ve bu dönüşümün mümkün olduğunu da gösteren önemli bir örnek.

Geçtiğimiz yıl Türkiye’nin yanı sıra Portekiz’de de hizmet vermeye başlayacağınızı duyurdunuz. Global açılım kararının ardındaki nedenler neler? Yurt dışında nasıl bir yapılanma planlıyorsunuz?

Aksel: MSA dünyanın en iyi aşçılık okulları arasında yerini alıyor. Az önce de bahsettiğim gibi MSA, 2011’de Dünya Aşçılar Birliği tarafından dünyadaki en iyi aşçılık okulu seçildi. MSA’nın eğitimi dünyada tanınan, bilinen ve beğenilen bir eğitim modeli. Bizim de hedefimiz MSA’nın eğitimini dünyanın farklı bölgelerine de taşımak. Bu konudaki çalışmalarımız devam ediyor. Yurt dışındaki ilk MSA’yı 2023 yılının sonlarına doğru açmayı planlıyoruz.

Yeni eğitim alanları ve yurt dışı açılımlarınız organizasyonel yapınız ve marka algınız anlamında bir dönüşüm getirecek mi?

Aksel: MSA bir mesleki eğitim kurumu. Sürekli kendini yenileyen, sektörü yakından takip eden, sektörün ihtiyaç duyduğu profesyonelleri yetiştirmeyi hedefleyen bir kurumuz. Yapısal olarak sadece Türkiye’ye hitap eden değil, tüm dünyanın takip ettiği, dünyanın en iyi aşçılık okulları arasında bir kurum. Bu nedenle yurt dışındaki MSA’lar da Türkiye’deki yapıya benzer olacak. Dünyanın en iyi aşçılık okullarından biri olan MSA’nın eğitimini dünyanın farklı bölgelerine taşımış olacağız. Marka algımız anlamında bir değişim olacağını düşünmüyoruz. MSA dünyada ve Türkiye’de bilindiği gibi en iyi aşçılık okullarından biri olmaya devam edecek. Yurt dışındaki operasyonlarımız da bu bilinirliğe katkı sağlayacaktır.

Bu yazının konusu: EĞİTİM
Önerilen Konular:
Paylaş:

Bu içeriği beğendiyseniz daha fazlası için ücretsiz üye olun!

SEÇENEKLERİ GÖRÜNTÜLE

Sınırsız Erişime Sahip Olmanın Tam Zamanı

HBR Türkiye içeriğine bir yıl boyunca tüm platformlardan erişin!
ABONELİĞİMİ BAŞLAT

Tüm Arşive Gözatın

Paylaş