Ezgi Demirdağ

McKinsey&Company’de Yardımcı Ortak

“Kendini Geleceğe Hazırlamak İsteyen Binlerce Kişiye Ulaşmak İstiyoruz”

8 Aralık 2021, Çarşamba

McKinsey & Company, özellikle pandemi etkisiyle dönüşen iş dünyasına gençleri daha hızlı adapte edebilmek, gelecekteki ve aslında bugünün iş modellerinin gerektirdiği liderlik, iletişim ve dijital beceriler gibi konularda genç profesyonellere yol göstermek için Forward isimli bir program başlatıyor. McKinsey & Company Yardımcı Ortağı Ezgi Demirdağ ile “geleceğin işini” ve Forward programı ile ilgili detayları sizin için konuştuk.

Forward programı nasıl doğdu? Burada nasıl bir amaçla yola çıktınız?

Aslında şuradan başlamak gerek… 2019 yılından bu yana hem global McKinsey hem de Türkiye olarak ‘’Future of Work’’ konusuna odaklanıyoruz. Bu ne demek? İş yapış şekilleri değişecek. İşte dijitalleşme, otomasyon gibi bazı trendler mevcut ve bunlar bizim nasıl iş yaptığımızı etkiliyor. “Günlük hayatımız nasıl değişecek? Gerekecek olan yetkinlikler nasıl değişecek?” gibi sorular üzerine 2019 yılında detaylı çalışmalar yaptık. 2020 yılının başında bunun lasmanını yaptık ve şunu söyledik: Şu anda yaptığımız her aktivitenin yüzde 50’si otomatize olabilir. Yani mevcut teknoloji ile bizim yaptıklarımızın, harcadığımız zamanın yarısı otomatize olabilir ama tabi bunun yarısının hemen bugün gerçekleşmesi pek mümkün değil çünkü hâlâ bazı işleri insanların yapması ekonomik olarak daha uygun. Bu yüzden yapılan işlerin dörtte birinin 2030 yılına kadar otomatize olacağını, değişeceğini söyledik. Ama bu, işler ortadan kaybolacak demek değil. Bunun getirdiği üretkenlik sayesinde aslında daha fazla iş ortaya çıkacak. Hatta ekonominin büyümesini sağlayacak en büyük fırsat alanlarından birisi bu.

Bu gelişmeler yaşanırken de en önemli konu insanların yetkinliği oluyor çünkü artık bizim daha farklı yetkinliklere sahip kişilere ihtiyacımız var. Her alanda profesyonellere ihtiyacımız var. Örneğin hem üretim alanındaki işçilerin manuel işgücü yerine makineleri kullanmayı öğrenmesi gerekecek. Bu çok daha hızlı ve maliyetleri çok daha düşüren bir şey olacak. Örneğin bir saat içinde manuele kıyasla 4,5 kat daha fazla üretim olacak. Ya da satış kanalları değiştiği için artık online satış kanallarında daha yetkin insanlara ihtiyaç olacak. Tüm şirketlerin buna hazırlanabilmesi için IT, yani dijital anlamında yepyeni yetkinliklere ihtiyaç olacak. Şu anda özellikle de bu online dünyada yaptığımız her şeyin izini bırakıyoruz. Ve aslında verilere bakarsak bir kişi “herhangi bir alımı yapmadan önce ne düşünmüş, hangi aksiyonları konsülte etmiş, sonunda nasıl bir karara varmış, memnun kalmış mı, kalmamış mı” bunların hepsini analiz edebileceğimiz veri mevcut fakat tüm bunları büyük veriye geçince analiz edecek yetkinliklere sahip miyiz?

İşte bu tek bir şirketin yapabileceği bir şey değil… Eğitim kurumları, şirketler, hatta devlet organizasyonlarının bir araya gelip bu konuda çalışması gerekiyor. Bu konuda adım atmaya başlamış olan Amerika, Avustralya ve İsveç gibi ülkeler hep birlikte çalışıp bu konuyu birinci öncelikleri haline getiriyorlar.

Dünyada tüm bu gelişmeler yaşanırken Covid hayatımıza girdi. Tabi Covid gelip birdenbire bu trendler hızlanınca yalnızca şirketler değil tüm organizasyonlar bu bahsettiğimiz şeyin birden hızlı bir şekilde gerçekleştiğini fark etmiş oldu. Şu an bizim çok daha hızlı adapte olma yetkinliğine sahip kişilere ihtiyacımız var. Yaptığımız işler bugünden yarına değişiyor. Daha açık fikirli kişilere ihtiyacımız var, empati kurabilen insanlara ihtiyacımız var, sadece dijital yetkinliklere sahip olan değil.

Uzaktan çalışma mümkün olunca biz yeteneklerimizi yurt dışına kaptırmaya başladık. Yani şu da gerçek bir örnek… Ordu'da yaşayan bilgisayar mühendisliği mezunu çok parlak birine iş teklifi götürüyorum. Ve şunu söyleyebiliyor: “Ben şu anda Kaliforniya’dan iş teklifi aldım ve hiç düzenimi bozmadan oturduğum yerden çalışarak devam edeceğim. Üstelik de işte üç katı maaşlı bir tekliften bahsediyor… Yani bunun gibi örnekler çoğaldıkça yeteneğin, yetkinliğin önemi daha da ortaya çıktı ve herkes şunu sormaya başladı: Biz bu gerekli yetkinlikleri nasıl sağlayacağız? Çalışanlarımızı nasıl geleceğin yetkinliklerine hazırlayacağız? “Geleceğin yetkinliği’’ dediğimiz şey, aslında bugünün yetkinliği oldu.

Dolayısıyla pandeminin getirdiği hızlı değişimle ‘’Future of Work’’ derken, ‘’Future is Now’’ı konuşmaya başladık.  Sonra biz ne yapabiliriz diye düşündük çünkü McKinsey’nin halihazırda bir akademisi var. Hani biz yıllardır CEO, yani ‘’leadership’’ faktörü olarak biliniriz. Bu öğrenimlerimizi yansıttığımız, yaptığımız projelerdeki tavsiye ettiğimiz önerdiğimiz stratejilerin hayata geçmesi için ne gibi capability building’ler gerekiyor diye düşündüğümüz için sonunda bir akademi kurduk. Ciddi bir içerik havuzumuz bulunuyor. Ve bu içeriği, biraz daha genç profesyonellere adapte edip bunu bir sosyal sorumluluk projesi olarak ücretsiz olarak açmaya karar verdik.

Program detaylarından biraz bahsedebilir misiniz? Kimler katılabiliyor? Eğitim ne kadar süreyle devam ediyor olacak?

Resmi olarak ilk grubumuzu yeni açtık. Program için başvurular 12 Aralık’a kadar devam ediyor. 1-5 yıl deneyimli kişiler, üç adımlı bir Forward programına başvurabiliyor. Bunun ilk adımında tamamen uzaktan kendi hızıyla yapacakları 10 haftada yaklaşık 15-20 saatlik bir zaman ayırmaları gerekiyor. Yani her hafta için yaklaşık olarak 1 buçuk saat gibi bir zaman. Burada bizim geleceğin yetkinliği diye belirlediğimiz konularda örneğin ‘’self leadership’’ full potansiyelimize ulaşmak için gerekli sosyal ve duygusal yetkinlikler, adaptasyon dediğimiz konular, otantik bir lider olabilmek için içeriklerin olduğu detaylı bir programla başlıyoruz. Programın ikinci bölümü ise biraz daha iş dünyası ile ilgili. Yani işin kendisi ile ilgili. Burada problem çözme, veriyi daha basit hale getirerek problemleri çözebilme ve sonra bunu etkin bir şekilde iletişimini yapabilmeyi konuşuyor olacağız. Yani hem sunum hem de sözel olarak iletişim konusuna giriyoruz. Üçüncü modülümüzde de dijital dünyaya giriyoruz. Burada hem dijitalin temel ilkeleri hem de çevik çalışma, edgel gibi konseptlerin ilk temel bilgilerini paylaştığımız bir modülümüz var. İlk modülü kendi hızında tamamlayan herkes, ikinci modüle geçebilecek. İkinci modülde biraz daha interaktif bir program düşünüyoruz. Burada eğer ilk modülü emek harcayıp tamamlayabilirlerse, o zaman ikinci modülde hem bizim dünyadan getirdiğimiz uzmanlarla yine gelecek etkinliklere ve webinarlara katılabilirler. Burada aynı zamanda grup çalışmaları yapmalarını da sağlayacağız. Ve bu sadece Türkiye değil Doğu Avrupa, Afrika, Ortadoğu katılımcıları arasında olacak. Herkes birbirinden öğrensin istiyoruz. Çünkü aslında bu geleceğin yetkinliklerinin önemli kısmı sürekli öğrenmek; öğrenmeyi öğrenme kısmı. O yüzden grup çalışmalarını oldukça önemsiyoruz. Bu modülü tamamlayanlar ise son olarak global Forward networkünün parçası olacaklar. Eğitimler ilerleyen süreçlerde de farklı programlarla da devam ediyor olacak. Yani artık Forword networkünün, global networkün bir parçası olacaklar. Program tamamen ücretsiz. Burada amacımız yani kendilerinin geleceği hazırlamak isteyen, bunun öneminin farkında olan kişileri yakalayıp onlara destek olmak.

Buradaki katılımcı kıstasını 1-5 yıl arası iş deneyimi olanlar şeklinde planlamanızın nedeni nedir?

İçeriğimizi biraz iş konseptimizi bilen kişilere daha faydalı olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden programın yeni mezundansa bir sene bile olsa “iş hayatı nasıl işliyor, karşılaştığımız zorluklar neler?” bunu pratikte deneyimlemiş insanlara daha faydalı olduğuna inanıyoruz. Yeni mezunlar bir sene sonunda buna tekrar başvurabilirler. 5 sene ile de limitleri var. Çünkü programın içeriğini ona göre oluşturduk. Yani ‘’young talent’’, ‘’young leaders’’ için uygun, çok basit kaçmasın, çok zor da kaçmasın diye.

Bu dönemde gençler için yeni trendlere, iş yapış biçimlerine “adaptasyonun” özellikle önemli olduğundan bahsettiniz. Peki bugün dünyada dönüşen iş modellerini düşündüğümüzde gençler için iş tercihleri noktasında tavsiyeleriniz var mıdır?

Kendilerini geliştirebilecekleri, bir şeyler öğrenebilecekleri ve öğrenmeyi öğrenecekleri işler seçmeliler. Herkesin sektör ya da alan ilgisi farklıdır. O yüzden mutlaka startup'lara gidin, mutlaka IT alanına gidin demek istemiyorum. Farklı farklı sektörlerde birçok fırsat var ama önemli olan kendini geliştirme kısmını sağlayabilmek. Çünkü şunu da görüyoruz artık; mesela şimdi Türkiye'de çok popüler yüksek sayıda işgücü alan e-ticaret şirketlerinde çalışan kişilerin önceki deneyimleri birbirinden çok farklı. Yani özellikle şu sektörden gelen, özellikle şu üniversiteden, özellikle şu bölümden gelen kişiler olsun denmiyor artık. Bu McKinsey’de de öyle. Yani çok daha çeşitli backgroundda insanı alıyoruz ama ortak özellikleri ‘’curiosity’. Yani meraklı olmak, öğrenmek istemek ve entrepreneurship (girişimcilik). Özellikle bir iş kurmuş başarmış, batırmış anlamında değil ama ne yapıyorsa onu kendi işi gibi sahiplenip hep ben bunu nasıl iyileştirebilirim diye kafa yormuş olması önemli. Bu yüzden bu entrepreneurship mind set çok önemli. Sonra da yine “adaptasyona” şu şekilde geri geleceğim. Zorluklarla ya da iş değişikliği ile karşılaşıldığımızda bunu ‘’Offf, şimdi ben buna nasıl uyum sağlayacağım? Nasıl tekrar öğreneceğim?’’ yerine, ‘’Oh, harika öğrenme fırsatı! Burada kendimi mükemmel geliştiririm. Hadi bakalım nasıl bir macera bizi bekliyor?’’ mind seti ile yaklaşan kişilerin bu fırsatlara daha açık olduğunu görüyorum. Yurt dışındaki iş ilanlarına da bakarsanız bu özelliklerin daha çok öne çıktığını göreceksiniz. Yani 1-3 sene X pozisyonunda deneyimden ziyade, bu yetkinlikler öne çıkıyor iş ilanlarında. Öğrenmeyi öğrenmek, meraklı olmak, hep kendini geliştirme odağında olmak gibi konular öne çıkıyor.

İkincisi de yani biraz daha iş detayına girecek olursak yine dijital dünya önemli. Ne iş yapıyor olursak olalım, yani illa ki kodlama bilmek zorunda değiliz fakat “Kodlama nedir? Kodlama ne işe yarıyor? Ben bunun kendim için, takımım için nasıl bir faydasını görebilirim?”i düşünmek önemli. Bir analiz yapmak için üç gün bir konuyu öğrenmeye çalışmak yerine, belki çok basit bir çözümle; örneğin konuyla ilgili Google’da bir araştırma yaparak, bir video izleyerek artık 2 saatte yapabileceğinizi düşünebilmeniz gerekiyor.

Son olarak Forward programı hakkında eklemek istedikleriniz var mıdır?

Son olarak, İngilizce seviyesinden çok çekinmeden çekinmeden herkesin başvurmasını tavsiye ediyoruz. Çünkü bu yolculuk tamamen İngilizce olduğu için İngilizce konusunda onlara destek olacak. Kendini geleceğe hazırlamak isteyen binlerce kişiye ulaşmak istiyoruz.

Paylaş:

Bu içeriği beğendiyseniz daha fazlası için ücretsiz üye olun!

SEÇENEKLERİ GÖRÜNTÜLE

Sınırsız Erişime Sahip Olmanın Tam Zamanı

HBR Türkiye içeriğine bir yıl boyunca tüm platformlardan erişin!
ABONELİĞİMİ BAŞLAT

Tüm Arşive Gözatın

Paylaş