Kamu güvenliği için özel sektöre ve kamu kurumlarına yönelik yeni teknolojiler geliştiren Axon’dan Türk devletleri coğrafyası Ülke Müdürü Altay Çamlıgüney’le kamu güvenliği alanındaki çalışmaları ve yeni güvenlik çözümleri hakkında konuştuk.
Axon’daki mevcut görevinizde hangi konulara odaklanıyorsunuz?
Axon’un Türk Devletleri coğrafyasındaki ülkelerin yöneticisi olarak şu anda ateşli silahlara ve diğer orta seviye maddi güç teçhizatına kıyasla daha etkili olan ve sahada kamu güvenliği görevlilerinin silah kullanma ihtiyacını büyük ölçüde azaltan TASER enerji cihazlarının kurumlarımız tarafından benimsenerek kullanılmaya başlamasına odaklanıyorum. Kamu güvenliği kurumlarımızla istişare içerisinde üzerinde çalıştığımız diğer bir konu ise kurumların modernizasyon ihtiyaçlarına yönelik yenilikçi çözümler sunan Axon ekosistemi. Bu ekosistemde kamu güvenliği yetkililerinin görevlerini güvenle ve etkili bir şekilde yapmaları için onları destekleyen donanım ve yazılım çözümleri bulunuyor. Axon ekosistemi, dünyanın dört bir yanındaki modern güvenlik, adalet ve savunma kuruluşları tarafından hâlihazırda kullanılıyor.
Ekibimiz Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan ve Tacikistan'daki kamu güvenliği ve savunma kurumlarının ihtiyaçlarına yönelik benzeri olmayan ürünlerimiz, sektördeki lider konumumuz ve gelecek vizyonumuz hakkında eğitimler veriyor. Ülkelerimizi güvende tutmak ve tansiyonun yükseldiği senaryolarda olayların büyümesini önlemek için ihtiyaç duyulan güvenlik çözümlerine yönelik karşılıklı fikir alışverişini teşvik etmek amacıyla karar verici makamlarla verimli ilişkiler kurmayı hedefimiz hâline getirdik.
Özel sektörde güvenlikle ilgili olmazsa olmaz diyebileceğiniz yöntemler veya uygulamalar var mı? Bu konuda henüz profesyonel destek alan veya almak isteyen kurumlara öncelikli olarak neler önerirsiniz?
Güvenli ürünlere ve uygulamalara sahip olmak, kamu güvenliğinin kendisi kadar önemli. Pek çok özel güvenlik kuruluşunun eski yapıları kullanmaya devam etmesi veya komuta kontrol merkezlerinin ve anormal durumları tespit eden sensörlerin bulunmaması, teşkilatı ve iş akışını büyük risklere açık hâle getiriyor. Sonuç olarak müşteriler daha önce hiç olmadığı kadar verilerinin korunması ve kullanımı konusunda da güçlü kontroller olmasını, aynı zamanda şeffaflığı öne çıkartan ve toplum içinde riskleri ortadan kaldıran bir yöntemle de bu verilerin erişilebilir olmasını istiyor. Bu sebeple Axon ekosistemi, kişisel verilerin korunması ve kanunlara uyumlu veri yönetiminden, verilere dayalı içgörülerle desteklenmiş teknolojik eğitimlere kadar çeşitli alanlarda güvenlik çözümleri sunuyor.
İlginin arttığını gözlemlediğimiz alanlardan biri de perakende sektöründeki güvenlik ihtiyacı. Kamu güvenliğinin her gün karşılaştığı gerçek dünya sorunlarını çözmek için sürekli çözümler aramaya kendini adamış bir şirket olan Axon olarak bu alanda çok önemli katkılar sağlayacağımıza inanıyoruz. Örneğin, bir perakende alanında vücuda giyilen kameraların daha önce pek mümkün olmayan hususlarda kritik rol oynadığını görüyoruz. Bunlar arasında caydırıcılık ve olayların yatıştırılarak kontrol altına alınması, işçi güvenliğinin sağlanması ve şeffaflık gibi önemli başlıklar bulunuyor.
Axon olarak özel güvenlik personeli için son derece gelişmiş ve dayanıklı yaka kameraları, gelişen olayların yatıştırılmasını ya da gerektiğinde kontrol altına alınmasını sağlayan teçhizat, kamera görüntülerinin canlı izlenmesi ve görüntü kayıtlarının belgelenmesi için gerekli yazılımları sunuyoruz. Bu yazılımlarımızla dijital kanıtları kolluk kuvvetleriyle kolayca paylaşmaya yönelik çözümlerimiz de bulunuyor. Perakende sektöründeki şirketlerin ve güvenlik profesyonellerinin olayları kolayca kayda alma, videoları düzenleme, yazıya dönüştürme ve önemli olayları tek bir tıkla paylaşma becerisiyle kolluk kuvvetlerine fayda sağlayan yukarıda bahsettiğim çözümlerden önemli ölçüde faydalanabileceğini düşünüyorum.
Ulusal ve uluslararası askeri ve özel kurumlarda savunma, satış ve proje yönetimi, lojistik, komuta kontrol ve iletişim sistemleri gibi çeşitli konularda mühendislik eğitiminizi de kullandığınız, uzun yıllara dayanan bir tecrübeniz var. Çalıştığınız tüm bu farklı alanlarda öğrendiğiniz veya keşfettiğiniz içgörüleri aktarabilir misiniz?
Deniz Harp Okulu mezuniyetim sonrası muhrip sınıfı savaş gemilerinde Savaş Harekat Merkezi Subayı olarak görev yaptım. Dünyanın en iyi ve modern deniz güçlerinden biri olan Türk Deniz Kuvvetlerinin ve NATO’nun görev alanındaki çok boyutlu deniz harp sahasında önemli tecrübeler edindim. ABD Naval Postgraduate School yüksek lisans eğitimimden sonra Deniz Kuvvetleri ve Genelkurmay Başkanlığı karargahlarında görev yaptım. Kıymetli silah arkadaşlarımla birlikte Türk Silahlı Kuvvetleri’nin çağın gerektirdiği modern sistemlerinin planlama, tedarik ve uygulaması yönündeki çalışmaları icra ettik. 2014 yılında Albay rütbesiyle emekli olduktan sonra Ericsson, Rohill Engineering firmalarının yurt dışındaki merkezlerinden global müşterilere savunma ve kamu güvenliği alanlarında teknolojik çözümler sundum. Hâlihazırda Axon firmasının Türk Devletleri coğrafyasında ülke müdürü olarak görevime devam ediyorum.
Otuz yıldan fazla süredir savunma, kamu güvenliği, kritik altyapıların korunması ve afet ve acil durum yönetimi alanlarında edindiğim bilgi ve tecrübe ve gerek devlet tarafında gerekse özel sektörde liderlik ettiğim takım arkadaşlarım ile büyük ve kompleks birçok milli ve uluslararası projede yer aldım ve stratejik satışları yönettim.
Konu ve pozisyonunuz ne olursa olsun, en önemli şeyin liderlik olduğunu düşünüyorum. Liderlik, etki etme sanatıdır. Sadece kendi ekibinize değil, 360 derece çevrenize liderlikten bahsediyorum. Babamın bana öğrettiği ilk şeyden de hiç vazgeçmedim: O anda ilgilendiğim şey ne olursa olsun, onu en iyi yapan olmaya gayret ediyorum. Hatta takıntı derecesinde bile diyebiliriz. İnanmadığım hiçbir işle uğraşmadım ve hak edilmiş bir başarının peşinde koştum. Nezaketle ve iyi beklentilerle takımımla ilişki kurdum. Bunların tümü şu anda çalıştığım Axon firmasının da değerleri olduğu için şu anda karşınızdayım. Eğer bunlara odaklanırsanız, ne yaparsanız yapın başarı sizi buluyor. Umuyorum ki, Axon’un Türk Devletleri coğrafyasındaki serüveninde kamu çalışanlarının halkın can ve mal güvenliğini koruma, huzur ve güven ortamını tesis etme, suç işlenmesini önleme ve işleyenleri adalete teslim etme gibi kutsal görevlerine destek olacak ve toplum bireylerine doğuştan yaşama hakkını koruyacak modern ve insancıl teknolojilere vesile olma şansım olacak.
Güvenlik konusundaki teknolojik inovasyonları nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce hangi yenilikler gelecek vaat ediyor?
Axon'un kamu güvenliği sektörünün önde gelen liderlerinin bulunduğu çalıştaylara katılım ve etkileşim fırsatları bulunuyor. Ürün ve mühendislik alanları da dahil olmak üzere liderlik kadromuz, kamu güvenliğinin ihtiyaçlarını anlamak ve buna yönelik adil ve dikkatli tasarlanmış ürünlerin nasıl geliştirilebileceğini öğrenmek için düzenli olarak bu düşünce liderleriyle ve şirket dışındaki inovasyon ekipleriyle buluşuyor.
Kamu güvenliğinin geleceği, daha güvenli ve daha eşitlikçi bir toplum yaratma hedefine yönelik teknolojik, sosyal ve politik faktörlerin karmaşık etkileşimi ile şekillenecek. Axon olarak, halkın güvenliğini sağlamak için yemin etmiş memurlarımıza destek olmak için çalışıyoruz. Robotik güvenlik de odaklandığımız alanlar arasında bulunuyor. İnsansız hava araçları (İHA) ve insansız kara araçlarının (İKA) kullanıldığı robotik güvenlik çözümlerimizin, operasyonlarda kolluk kuvvetlerinin gözetleme ve iletişim yeteneğini artıracağına ve gerçek zamanlı durumsal farkındalık sağlayarak hayatların kurtarılmasında önemli rol oynayacağını düşünüyoruz.
Operasyonel verimliliği artırmak ve zorlu kamu güvenliği uygulamalarında istenen sonucu almak için tasarlanan, içinde İHA operasyonlarında ihtiyaç duyulacak tüm özelliklerin yer aldığı yazılım, donanım ve eğitimlerden oluşan komple bir dron çözümü olan Axon Air'ın da büyük fark yaratacağını düşünüyoruz. İHA'lar ve İKA’ların arama-kurtarma, afet sonrası müdahale ve acil yardım, suç ve kaza mahallinin yeniden canlandırılmasında oynadığı rolün önemi giderek artıyor. Robotik güvenlik, yeni bir konsept olarak ilk müdahalenin dronlar tarafından gerçekleştirildiği Drone-as-a-First Responder (DFR) programlarını da içeriyor. DFR, kamu güvenliği kurumlarının dronları her yerden uzaktan yönetmesine olanak tanıyarak durumsal farkındalığı daha önce hiç olmadığı kadar üst bir seviyeye çıkartıyor ve bu da beraberinde olaylara daha kısa sürede yanıt verme ve daha sağlıklı karar alma imkanı sağlıyor.