İcat Çıkaran İşler serimizin tanıyacağımız yeni girişimi, BlindLook. BlindLook, dünyayı herkese erişilebilir hale getirmeye çalışan ve erişilebilirliğin hem bireyler hem de kurumlar özelinde doğal bir süreç olarak benimsenmesini arzulayan bir sosyal girişim. Onlar en temelde görme engelliler üzerine çalışıyor gibi görünse de, aslında düşlerinde tüm insanlar için kapsayıcı bir dünya söz konusu. Yani o düşte, hep birlikteyiz; o halde birlikte kapsayıcı bir dünyayı kurgulamak isteyen BlindLook’u, kurucu ortakları Sadriye Görece ve Cihat Ersin Aydın’dan öğrenelim.
Girişimler bir delilik halinden, çılgın bir hikayeden ya da sahiden içe dert olan bir sorundan doğabiliyor. BlindLook’un dert ettiği neydi? Bu girişimin doğduğu hikaye nereden geliyor?
Türkiye’de bugün hepimiz görünen belli başlı problemleri her gün konuşuyoruz. Pek çok kurum ve girişim, toplumsal cinsiyet eşitliği ya da çevresel problemler gibi önemli sorunlara çözüm önerileri üretmek için çalışıyor. Bizim hikayemiz ise görünmeyen problemlerden doğuyor. Sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da görünmeyen bir problemi, erişilebilirlik. Görme engelli bireyin sadece fiziksel olarak yaşadığı engelleri değil, çevrimiçi dünyada da karşılaştığı bariyerleri toplum ve markalar olarak görmezden gelebiliyoruz.
İşte BlindLook’un hikayesi burada başlıyor. Biz dünyadaki 285 milyon görme engellinin ihtiyaçlarının ve bağımsızlığının görmezden gelinmemesi için çalışıyor ve üretiyoruz. Hayatın yüzde 80 görme odaklı olduğu bu dünyada, özgürlük teknolojileri üreterek, sosyal hayatta ve dijital dünyada özgür olan görme engelliler hayal ediyoruz.
BlindLook, engelli bireylerin iş dünyasına erişmini kolaylaştırmak amacıyla kurumlara ne gibi bir hizmet sunuyor? Var olan erişim problemini iş dünyası özelinde incelediğimizde, engelli bireyler ve kurumlar arasında nasıl bir ilişki söz konusu?
BlindLook olarak, markaların sunduğu ürün ve hizmetleri ses odaklı simülasyon teknolojisi ile görme engelsiz hale getiriyoruz. Markaları dönüştürerek, görme engellinin de bu ürün ve hizmetleri özgürce kullanabilmesini sağlıyoruz. Bu hayalin bir parçası olmak ve engelsiz bir dünya yaratmak isteyen tüm markaları da ‘’EyeBrand (Görme Engelsiz Marka)’’olmaya davet ediyoruz.
Teknolojinin gücüyle eşit ve engelsiz bir dünya yaratmak sizin temel amaçlarınızdan. Teknolojinin gücünü bu bağlamda nasıl kullanıyor ve erişilebilirliği hem bireylerin fiziksel olarak ulaşabildiği hem de madden kapsayıcı olan bir hale getiriyorsunuz?
Görme engelli evinden çıktığı anda, bağımsızca yürümesine engel olan kaldırımlarla karşılaşıyor. Bankaya gittiğinde, ‘’siz imza atamazsınız çünkü görmüyorsunuz.’’ deniyor. Veya en basitiden kendi başına markete gittiğinde bile neden yalnız olduğu sorgulanıyor. Her şeyi online olarak kullansın değil mi? Ancak sorun orada da bitmiyor. Web ve mobil uygulamalar da görme engelliyi kapsayan şekilde tasarlanmıyor, sadece ekran okuyucu kullanarak 1 dakikadan kısa süren bir para gönderme işlemi bir görme engelli için saatler alabiliyor. İşte bu yüzden biz BlindLook olarak ürettiğimiz sesli simülasyon teknolojisini ‘’özgürlük teknolojisi’’ olarak tanımlıyoruz. Artık bir görme engelli; BlindLook ile evindeki teknolojik ev aletlerinin kullanımından, web ve mobil işlemlerine kadar tüm isteklerine, kimseye ihtiyaç duymadan, hızlıca erişebilir hale geliyor.
Sorunu derinlemesine saptamak, aslında bir girişimin tüm süreçleri boyunca en çok işine yarayabilecek etmenlerden. Bu bağlamda sorunu saptarken ekip içindeki çeşitlik odaklı haliniz nasıl bir rol oynadı? Ayrıca şu an hedef kitlenizle iletişiminizi ve geliştirdiğiniz ağı nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu ağ size hangi noktalarda gelişim alanı haline geliyor?
Tüm süreçleri derinlemesine anlayabilmek, hatta problemi görme engelli bireylerle birlikte deneyimleyerek anlamak bizim için çok önemli. BlindLook olarak, ekibimizde çeşitliğe ve farklı bakış açılarına çok önem veriyoruz. Buna ek olarak kurucu ortağımız Sadriye Görece de dahil olmak üzeren ekibimizde birçok görme engelli var. Görme engelliler için geliştirdiğimiz özgürlük teknolojilerini görme engelli ekip arkadaşlarımızla birlikte geliştiriyoruz.
BlindLook, yolun başındaki girişimlere erişilebilirlik kapsamında nasıl bir çağrıda bulunur? Henüz iş akışını yeni oluşturan bir girişim, nasıl erişilebilir bir yapıya sahip hale gelebilir? Ve belki de en önemlisi, bu erişilebilirlik odaklı düşünce yapısı her bir birey için de herhangi bir işe başlarken akla gelen bir düşünce kası haline nasıl gelebilir?
Yolun başında olan girişimler ya da yeni bir ürün çıkarmak üzere olan tüm şirketler için çağrımız erişilebilir olmayı artı bir fayda olarak değil, zorunlu bir ihtiyaç olarak değerlendirmeleri. Ürünleri gaz ve toz bulutu aşamasındayken dahi, kapsayıcı olmayı düşünerek tasarlanmayı bir kültür olarak kodlamaları çok önemli. Bunu başarabilmemiz ve de toplumda her bir bireyin kapsayıcılığı doğal olarak düşünebilmesi, bireylerin kendilerinden farklı olan kişilerle yanyana çalışarak, yanyana eğlenerek, ortak bir paydada buluşmasıyla mümkün olabilir.
Sürdürülebilir bir dünya için çalışan bir girişim olarak bugün BlindLook’un elinde sihirli bir değnek olsa neyi değiştirmek, dönüştürmek veya hızı ile oynamakisterdiniz?
Elimizde sihirli bir değnek olsa, toplumun fiziksel, sosyal veya ekonomik anlamda dezavantajlı olarak değerlendirdiği tüm kitleler için eşit, erişilebilir ve özgür bir dünya dilerdik. Elimizde sihirli bir değnek olmasa da, biz BlindLook olarak bu sihri yaratmak için var gücümüzle çabalamaya devam ediyoruz.
