Eric Braverman

Schmidt Futures CEO’su

“Global Yetenekleri Bularak Gelecek Liderler Kuşağını Ömür Boyu Destekliyoruz”

1 Aralık 2022, Perşembe

Rise, fırsata ihtiyaç duyan parlak insanları bulan ve insanlığa hizmet etmeye yönelik çalışmalarında onları ömür boyu destekleyen bir program. Google’un eski CEO’larından Eric Schmidt’in aile vakfı ve Rhodes Trust’ın bir girişimi. Ailenin hayırseverlik girişimi Schmidt Futures’un CEO’su Eric Braverman, son dönemde dijitalleşme, metaverse gibi oluşumların etkisinin ihtiyaç doğurduğu yeni beceri setleriyle ve Rise ile ilgili sorularımızı yanıtladı.

Rise Programı’nı hangi motivasyon ve amaçla yarattınız?

Dünyanın en önemli sorunları, önümüzdeki yıllarda yeni nesil liderler tarafından çözüme kavuşturulacak. Ancak bu parlak insanlar, çoğu zaman dünya üzerinde etki yaratma potansiyellerini tam olarak gerçekleştiremiyorlar. Bu kişiler ya hiç keşfedilmiyorlar ya da genç yaşta tecrit oluyor, fikirlerini geliştirmek için gerekli fırsatlara erişemiyor veya sosyal ve ekonomik engellerle karşı karşıya kalıyorlar.

Öte yandan, üniversiteler ve işverenler gibi yeteneği tespit etmeye yönelik sistemler genellikle mevcut, geleneksel ağlara dayanıyor ve maalesef sayısız istisnai insana ulaşmayı başaramıyor. 

Bu yetenekli insanları bulduğumuzu, birbirleriyle iletişime geçirdiğimizi ve bilim ve toplumun karşı karşıya olduğu zorlu sorunları çözmek için ihtiyaç duydukları fırsatları sağladığımızı bir düşünün. Rise, bu amaçla ortaya çıkmış, fırsata ihtiyaç duyan parlak insanları bulan ve insanlığa hizmet etmeye yönelik çalışmalarında onları ömür boyu destekleyen bir program. Schmidt Vakfı ve Rhodes Trust’ın bir girişimi olan Rise, global yetenekleri bulup desteklemek üzere Eric ve Wendy Schmidt’in bir milyar ABD Doları tutarındaki taahhüdünün dayanak noktasını oluşturuyor.

Son iki yılın kazanan isimlerine baktığınızda, sizi en çok etkileyen sonuçlar neler oldu? Gençlerin sorunlara yaklaşımında ne tür farklılıklar görüyorsunuz?

Burada hepsinden bahsedemeyeceğimiz kadar çok fazla etkileyici proje var. Birkaç tanesinden söz edeyim. Meksika’da, Valentina Garcia sürdürülebilir tarım için çalışarak ve meyve sebzeler için bir hidroponik sistemin Toprak (kullanmadan su içinde mineral besin çözümleri kullanarak bitki yetiştirme yöntemi) prototipini hazırlayarak açlığı azaltmak için bir proje geliştirdi. Birleşik Arap Emirlikleri’nde, Pritvik Sinhadc son derece başarılı bir organ bağışı kampanyasını hayata geçirdi. ABD’de, Tony Wang sağlık hizmetlerinin erişilebilirliğini arttırmaya yönelik bir yapay zeka aracı geliştirdi. Türkiye’de, Adanur Nas, işitme engelliler için önemli ifadeleri seslendiren bir web sitesi ve uygulama tasarladı. Tıpkı sorunların çeşitlilik göstermesi gibi, yaklaşımlar da farklı olabilir, ama beni Rise Global Kazananları ile ilgili en çok etkileyen, dünyanın artan karmaşıklığı ile başa çıkabilme kapasiteleri ve karşı karşıya olduğumuz en büyük zorlukları çözüme kavuşturmak için yeni araç ve teknolojileri kullanmaya hazır olmaları.

Türkiye’den kaç öğrenci kazandı? Diğer ülkelerle  kıyasladığınızda, Türkiye’den kazananların sayısı hakkındaki düşünceleriniz neler?

Türkiye’den 11 Rise Global Kazananımız var. Seçilen Türk kazananlar, öğrenmeyi erişilebilir hale getirmek için STEM’den yararlanmaktan iklim değişikliğini ele almaya kadar güçlü projeler sundular. Rise, hayata geçirilmesinden bu yana, 170 ülkeden 150 bini aşkın insana topluluğunun kapılarını açtı ve 69 ülkeden 200 kazanan seçti.

Rise Global Kazananları, dünyanın dört bir yanından geliyor ve bir dizi disiplinde olağanüstü yetenek gösteriyorlar. Kimileri STEM alanlarında parıldarken kimileri sanatsal beceri gösterebiliyor, kimileri de toplum hizmeti ve organizasyon konusunda doğuştan bir yeteneğe sahip olabiliyorlar.

Dünyanın karşısındaki zorlukların hiç olmadığı kadar büyük ve karmaşık olması, farklı global perspektiflerden yararlanmayı önemli kılıyor. Bugünün genç kuşağı, iklim değişikliğinin, sağlıklı gıda ve güvenli suya erişimin olmamasının, COVID-19 yüzünden eğitimde yaşanan aksiliklerin ve ırksal, cinsiyet ve diğer eşitsizliklerin üzerine gidiyor. Aynı zamanda, bu sorunları çözmek için elimizde hiç olmadığı kadar iyi araçlar var ve bu araçları azimle, dürüstlükle ve sosyal fayda için empati ile kullanabilen yeni bir liderler kuşağına ihtiyacımız var.

Son dönemde, dijitalleşme, metaverse gibi oluşumların etkisi, yeni becerilere ihtiyaç doğuruyor. Bu beceri setleri neler? Gençler bunları geliştirmek için neler yapabilirler?

Bu gerçekten ilginç bir soru ve aslında bir diğer Schmidt Futures programının tam da kalbinde yer alıyor: Düzey Potansiyel için Sanal Merkez (VCAP).  Bu program, her şekliyle yetenek ve dehanın en iyi nasıl tespit edilebileceği, besleneceği ve geliştirileceği konusunda yeni, disiplinler arası araştırmaları destekliyor ve bunu insanlığa hizmet etme fırsatı ile eşleştiriyor. 

İstisnai insanları tespit edip desteklememize imkan verecek yeni araçlar olmaksızın, insanlık en zorlu sorunları çözmek için tüm insan dehası yelpazesinden asla tam olarak yararlanamayacak. 

Bu yüzyıl için hayati becerilerin neler olduğunu değerlendirirken, dehanın test skorlarından ve akademik notlardan daha fazlası ile tanımlandığını bilmemiz gerekiyor. Gerek bilişsel olan ve olmayan yetenekler, gerekse ağlar, destek ve fırsat potansiyel açısından son derece önemli.  

Dolayısıyla, Rise ile başvuranların potansiyellerini gözler önüne sermek için çok sayıda fırsat yakalayabilmesi amacıyla, videolar, projeler ve grup mülakatlarından yararlanan bir başvuru süreci inşa etmek için çok çalıştık. Teknolojiye erişimi olmayan başvuru sahipleri için web tarayıcısı ve kağıt başvurular yoluyla düşük teknolojili alternatif yollar da sunuyoruz.

Girişimcilik ve liderlik konularında kendilerini geliştirmeler için ne yapmaları gerekiyor?

15-17 yaş arası gençleri Rise’a başvurmaya teşvik ediyorum, zira bu sadece kazananlara yönelik bir program değil –başvuran herkes fayda sağlıyor. Başvuran herkes, genç liderlerden oluşan bir global camiaya katılıyor ve ücretsiz çevrimiçi derslere, akranlarından oluşan bir ağa ve dünyanın dört bir yanında Rise ortaklarından gelen özel olarak düzenlenmiş fırsatlardan oluşan bir yelpazeye de erişim kazanıyor.

Ayrıca, Rise finalistleri de avantajlar elde ediyorlar. Rise finalistleri bugüne kadar partner kuruluşlarımızdan liderlik, genç savunuculuğu, girişimcilik, ağ oluşturma, eleştirel düşünme ve amaç bulma gibi konularda kurslar aldılar. 

Yaşadıkları ülkenin, geldikleri sosyal çevrenin veya sahip oldukları akademik deneyimin hiçbir önemi yok. İster bilimle ilgilensinler, isterse inovasyon, teknoloji, sanat, politika, toplumun örgütlenmesi ya da başka herhangi bir disiplinle, onlarla iletişime geçmek istiyoruz.

Paylaş:

Bu içeriği beğendiyseniz daha fazlası için ücretsiz üye olun!

SEÇENEKLERİ GÖRÜNTÜLE

Sınırsız Erişime Sahip Olmanın Tam Zamanı

HBR Türkiye içeriğine bir yıl boyunca tüm platformlardan erişin!
ABONELİĞİMİ BAŞLAT

Tüm Arşive Gözatın

Paylaş