Gençlerin Perspektifinden’de bu hafta Wastespresso’nun kurucu ortakları, Cavid Bayramlı ve Kerem Acar var. Cavid ve Kerem, bugüne değin birçok işe atılmışlar. Kimisi sona ermiş, başarısız olmuşlar fakat bu başarısızlıkları asla gerçek bir başarısızlık hikayesi olarak görmüyorlar. Zira bugün Wastespresso’da attıkları adımlarda geçmişte yaptıkları hataların büyük etkisi var. Birçok girişimde bulunmak onlara genç yaşlardan itibaren girişimcilik ekosistemini tanımayı ve bir yandan da bir işin sürdürülebilirliğini sağlamak adına yapılabilecekleri düşündürmüş. Nitekim bugün biz onları 2020’de onlar da henüz 20 yaşındayken Fortune’un ‘’40 Yaş Altı 40’’ listesinde görüyoruz. Çünkü dünyada bir şeyleri değiştirebilmek için onlar bir adım atmış ve bu adımların bugün başlayan etkisinin, gün geçtikçe büyüyerek daha sürdürülebilir bir gelecek için gençlerin önünde de bir örnek olacağına inanıyoruz.
Şimdi bu inançla, her gün yudumladığımız kahvelerin arka planında var olan atık yönetimini, gündelik alışkanlıklarımızda bazen tükettiklerimiz ve sonra da çöpe attığımızı dahi fark edemediğimiz bir süreci Cavid ve Kerem ile gözden geçirelim!
Cavid Bayramlı ve Kerem Acar kimdir? Kendinizden biraz bahseder misiniz?
Bahçeşehir Üniversitesi’nde enerji sistemleri ve inşaat mühendisliğinde lisans öğretimine devam etmekte olan Cavid Bayramlı ve Kerem Acar aynı zamanda Türkiye’de ve global ölçekte çokça başarı ve dereceler elde eden Robust Dye akıllı yol boyaları ve kahve atıklarından plastik üreten Wastespresso adlı girişimlerin de kurucu ortakları. Bu yıl Fortune tarafından her sene organize edilen en etkili genç girişimcilerden, liderlerden yöneticilerlerden oluşan '40 Under 40' (40 Yaş Altı 40) listesine seçildik. Aynı zamanda Türkiye'de girişimcilik üzerinde 5 yıl üzerinde çeşitli tecrübeler edinerek kendi girişimlerimizle birlikte Türkiye’yi çeşitli uluslararası platformlarda temsil ettik.
Wastespresso’nun kurucu ortağısınız fakat bu sizin ilk girişim tecrübeniz olmamış. Geçmişte de girişimcilikle ilgilenmişsiniz. Bu deneyimlerinizin, profesyonel olarak bugünkü size ve girişiminize katkıları oldu mu?
Evet, tabii ki de! Wastespresso’nun en büyük kaslarından biri daha öncesinde birçok fail geçmişimizin var olması. Bu da Wastespresso girişimimize, hem AR-GE hem de stratejik yol haritası tarafında birçok deneyim kazandırdı.
Wastespresso nasıl ortaya çıktı peki? Bize biraz hikayesinden bahseder misiniz?
Kurucu ortaklar olarak yaklaşık 15 yaşlarımızdan beri çeşitli kafelerde barista olarak çalışıyorduk ve her çalıştığımız kafede günlük olarak kahve atıklarını çöpe atmakla yükümlüydük. Sonra müşterilerin plastik pipetlere karşı eleştirileri ile karşılaştık ve sürdürülebilir çözümlerin öneminin farkına vardık. Bunun sonuncunda aklımızdaki fikri harekete geçirmek için kahveyi ve doğayı çok seven bir ekip olarak harekete koyulduk.
Sizce doğru atık yönetimi nasıl olmalı ve bunu bireylerden kurumlara kadar nasıl kurgulamalıyız?
Doğru atık yönetiminin en kritik noktalarından biri rota optimizasyonu ve anlık olarak atığın takibidir. Tabii bunlar için de doğru ekip ve teknoloji gerekmektedir. Örnek vermemiz gerekirse, 1000 kg’lık bir kahve atığını kurtarmak için daha fazla CO2 harcıyorsanız ileri dönüştürdüğümüz malzemelerin pek bir anlamı kalmıyor, bu sebeple kurtardığınız atıkların yaydığı CO2 miktarı harcadığınız CO2 miktarından daima fazla olmalıdır. Bu kriter Wastspresso’da bizler için olmazsa olmazlardan bir kuraldır.
Genç girişimciler olarak, bu yolun başındaki bir gence çağrınız ne olurdu?
Biz bu yolculuğa çıktığımızda ikimizin de tek bir ortak yönü vardı ‘’cesaret’’. Asla bir şeyi yanlış yapmaktan veya yanlış yapsak bile bu yanlıştan öğrendiğimiz tecrübenin üzerine bir fazlasını koymaktan çekinmedik. Bu sebeple akıllarındaki fikir ne olursa olsun, kesinlikle ilk adım çok kıymetli. Bu adımı atarken de yanlış yapmaktan korkmasınlar. Eğer o yanlışla ilk senelerinde karşılaşmazlar ise sonraki zamanlarda bu hataların onlara çok daha büyük dert olabileceğini söyleyebilirim.
Türkiye’de yolun başındaki girişmek isteyen geçlere açık çok fazla programlar var, araştırsınlar, fikirleriyle başvursunlar ve denesinler. Süreçte çok fazla şey öğreneceklerine eminiz.