Didem Dinçer Başer

Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı 

“Finansal Kapsayıcılık ve İklim Kriziyle Mücadele, İş Stratejimizde İki Ana Odağımız”

14 Ocak 2022, Cuma

Sürdürülebilirlik, bugün her şirketin bünyesine katmak için çaba sarf ettiği kritik bir ana başlık. Güncel çevresel ve sosyal konulara çözüm üretmek için alınan mikro kararların, makro etkiler oluşturduğu bilincine varan şirketler de organizasyonlarında daha büyük değişimlere gitmeye başlıyor. Sürdürülebilirlik adına hayata geçirdiği projeleri ve kurumsal kültürüne entegre etme konusunda öncü bir konuma sahip Garanti BBVA ile sürdürülebilirliği insan kaynakları kapsamında ele alarak çalışanların sürdürülebilirlik konusundaki gönüllülükleri, verilen eğitimler ve kurum içinde uygulanan kurallar hakkında konuştuk.

Garanti BBVA olarak sürdürülebilirlik yaklaşımınızdan bahseder misiniz? Sürdürülebilirlik noktasında özellikle üzerine eğildiğiniz meseleler var mı?

Garanti BBVA olarak, 15 yıldan uzun süredir kapsayıcı büyüme ve iklim değişikliğine odaklanarak ülkemizin sürdürülebilir kalkınma amaçlarına ulaşması için tüm gayretimizle çalışıyoruz. Ülkemizde henüz sürdürülebilirlik kavramı çok kısıtlı bir şekilde kullanılıyor ve kurumsal sosyal sorumluluktan ibaret görülüyorken çevresel, sosyal ve yönetişim kriterlerini iş modelimize entegre ettik. Çünkü çevresel, sosyal ve özellikle yönetişim alanlarında riskleri en az finansal riskler kadar önemli gördük. 2010 yılında, sürdürülebilir kalkınmayla ilgili çalışmalarımızı daha stratejik hale getirebilmek amacıyla Sürdürülebilirlik Komitemizin temellerini attık. Çalışmalarımızı bir adım daha öteye götürerek 2014 yılında, bu alandaki tüm çalışmalarımızı bütüncül bir politika ve strateji altında birleştirdik.

2020 yılında bünyesinde bulunduğumuz BBVA Grubu ile birlikte sürdürülebilirliği kurum kültürümüze temel bir yapı taşı olarak yerleştirerek stratejik öncelik haline getirdik. Bugün finansal kapsayıcılık ve iklim kriziyle mücadele odaklı iş stratejimiz, bankamızın geleceğe doğru nasıl ilerlediğini gösteren iki ana odağımız. (Garanti BBVA olarak 15 yıl önce başladığımız sürdürülebilirlik yolculuğunda edindiğimiz tecrübeler ve güçlü ekibimiz sayesinde tüm iş süreçlerimizi, ürün ve hizmetlerimizi odaklarımız çerçevesinde gözden geçirerek sağlam bir stratejiyle ilerliyoruz.) Tüm bu sözünü ettiğimiz değişimi ve süreçleri yönetebilmenin temel unsuru da tartışmasız bu alandaki yetkinliklerini geliştirmiş insan kaynağı. Biz de doğal olarak bu süreçleri oluştururken konu hakkında uzmanlaşmış, duyarlılıkları ve yetkinlikleri bu konu özelinde gelişmiş arkadaşlarımızı kadromuza kattık, iç ve dış eğitimlerle çalışma arkadaşlarımızı bilgi ile donatmaya çalıştık.

Sürdürülebilirlik uygulamalarını hayata geçirmek için bir diğer kritik konu da kurum kültüründe yapılan değişiklikler. Garanti BBVA, çalışanlarını bilinçlendirmek amacıyla ne gibi çalışmalar yürütüyor? İnsan kaynakları tarafı olarak bu konuya dair projeleriniz nelerdir?

Sürdürülebilirliği kurumsal süreçlerimizin içine entegre etmek amacıyla oluşturduğunuz Sürdürülebilirlik Komitemizin önemli bir misyonu da konuyu kurum kültürümüzün bir parçası haline getirmek oldu. Tüm iş kolları ile geliştirilen işbirlikleri, çalışanların konu çerçevesinde bilgilendirme süreçleri ve yönetimsel düzlemde sahip olduğumuz hassasiyet yıllar içerisinde doğal olarak kurum kültürümüze de yansıdı.

Çalışanlarımızın sürdürülebilirlik konusundaki bilgilerini artırmak amacıyla pek çok iletişim faaliyeti ve etkinlik düzenliyoruz. Bu faaliyetlerimizden bazıları:

  • Sürdürülebilirlik ve doğayla ilgili özel günlerde iç iletişim farkındalık çalışmaları düzenliyoruz.
  • Çalışanlarımız için doğum günü hediyesi olarak TEMA ile işbirliği yaparak fidan dikimi organize ediyoruz.
  • Atık yönetimiyle ilgili tüm çalışma lokasyonlarımızda geri dönüşüm kutuları kullanıyoruz. Daha az atık üretimi konusunda tüm çalışanlarımız için eğitim programları düzenliyoruz.
  • Gelecek nesillere daha temiz denizler bırakabilmek için, TURMEPA ile işbirliği içinde Mavi Nefes Projesi’ni hayata geçirdik ve gönüllü çalışanlarımızın katılımıyla çeşitli bölgelerdeki çocuklara eğitim programları düzenliyoruz.
  • Müşterilerimizin sürdürülebilirlikle ilgili farkındalıklarını artırmak ve doğaya karşı daha duyarlı bir davranış modeli geliştirmelerine yardımcı olmak amacıyla Instagram hesabımızda düzenlediğimiz “Sürdürülebilir Alışkanlıklar” iletişim kampanyamızda, çalışanlarımızın sürdürülebilirlik konusundaki pratiklerine ve önerilerine yer veriyoruz.
  • İletişim çalışmalarımız kapsamında, promosyon ürün ve basılı ürünlerin üretimlerinde mutlaka doğaya duyarlı, geri dönüştürülebilir veya ileri dönüştürülmüş malzemelerin kullanımını tercih ediyoruz.

Tüm bu faaliyetlerimizin yanında, önümüzdeki dönemde de COP26 ve son olarak imzaladığımız Net Zero Banking Alliance (Net Sıfır Bankacılık Birliği) taahhütleri çerçevesinde geliştirdiğimiz güncel içeriklerden oluşacak yeni eğitim programlarını uygulamaya devam edeceğiz. 2022 yılındaki en önemli hedeflerimizden biri de, çalışanlarımızın sürdürülebilirlik üzerine fikir ve öneri geliştirecekleri “çalışan odak grupları”nın oluşturulması olacak. Ayrıca, Ocak ayında kullanıma açacağımız Wellness platformumuz üzerinden çalışanlarımız karbon ayak izini ölçümleyebilecek ve bu konuda ödüllü yarışmalara katılabilecek.

Çevresel etkilerimizi yönetmek için 2012 yılından beri kapsamlı çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Türkiye’deki tüm şube ve binalarımızda Sürdürülebilirlik Temsilcileri atayarak bine yakın hizmet noktasında tüketimlerimizi takip etmeye başladık. Atık yönetiminde geri dönüşüm konusunda çalışanlarımıza eğitimler vererek özel yaşamlarındaki farkındalıklarını da artırmayı hedefliyoruz. Yaklaşık 20 bin çalışanımızın bu konudaki duyarlılığının ve bilgisinin gelişmesi, 20 bin hanenin konuya sahip çıkacağı anlamını taşıması en büyük arzumuz. Şube ve binalarımızda evsel atık, tehlikeli atık, geri dönüşüme müsait atık ayrımı yapmak için farklı kutular bulunuyor. Amacımız, ürün atığa dönüşmeden tekrar tekrar kullanımını sağlamak, mümkün olmadığı durumlarda ise geri dönüştürülmesini sağlayabilmek.

Sürdürülebilirlik kapsamında yürüttüğünüz kurumsal sosyal sorumluluk projelerinden bahsedebilir misiniz? Çalışanlar bu projelere ne ölçüde dahil oluyor? Bu projeler özellikle çalışanlar için ne gibi çıktılar sağladı?

Garanti BBVA olarak, toplumsal yatırım programlarımız kapsamında yürüttüğümüz sistematik ve uzun soluklu çalışmaları sorumlu bankacılık anlayışının temel bir bileşeni olarak kabul ediyoruz. Nitelikli eğitim, kültür-sanat, girişimcilik ve çevre gibi alanlara odaklanarak ortak değer yaratıyoruz. Bu kapsamda, BM 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın birçoğuna da hizmet edebildiğimizi görüyoruz. Nitelikli eğitim alanına bakacak olursak, 2008 yılında kurduğumuz Öğretmen Akademisi Vakfı (ÖRAV) aracılığıyla öğretmenlerin özel bilgi, beceri ve tutum gerektiren bir meslek olarak toplum algısında hak ettiği değere ulaşması için çalışıyoruz. ÖRAV ile birlikte 2017’de hayata geçirdiğimiz 5 Taş-Sosyal ve Finansal Liderlik Programı’yla da ilkokul ve ortaokul düzeyinde görev yapan öğretmenlerin sosyal ve finansal okuryazarlık konusunda bilgilerine katkı sağlıyor ve bu becerileri çocuk merkezli yaklaşımla aktif öğrenme yöntemlerini kullanarak öğrencilere de kazandırmalarına destek oluyoruz. Bunun yanı sıra ÖRAV’ın pandemi sürecinde başlattığı, öğretmenlerin farklı konu başlıklarındaki çevrim içi seminerler aracılığıyla uzaktan ve harmanlanmış eğitim sürecini en etkin şekilde yöneterek fark yaratmalarını sağlayacak kazanımlar sunduğu Mesafe Tanımayan Öğretmenler projesini de destekliyoruz. Öte yandan, 2002 yılında başlattığımız 12 Dev Adam Basketbol Okulları projesiyle de geleceğin 12 Dev Adamları ve Potanın Perileri’ni keşfedip yetiştirmeyi amaçlıyoruz.

Kadınların ekonomiye daha çok ve etkin katılımı için 2006 yılında Kadın Girişimciliği Programını hayata geçirdik. Kadın girişimcilerin finansman kaynaklarına erişimini kolaylaştırıyor, Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’yla potansiyellerini gerçekleştirmeleri için teşvik ediyor ve sürdürülebilirliğini sağlamak için Kadın Girişimci Yönetim Okulu gibi ücretsiz eğitim programları gerçekleştiriyoruz. Kadın Girişimci Buluşmaları ile kadın girişimcilerin ihtiyaç duydukları bilgi ve deneyim aktarımıyla yeni iş birlikleri kurmalarına ve yeni pazarlara açılmalarına katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Bu programlar sayesinde toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda da pozitif etki yarattığımıza inanıyoruz. 2015 yılından bu yana Garanti BBVA Partners Girişim Hızlandırma Programıyla Türkiye’deki girişimcilik ekosisteminin gelişmesine yardımcı oluyor, yatırım çekme ve büyüme potansiyeli olan erken aşama girişimlerin desteklenmesini ve hızlandırılmasını amaçlıyoruz. Saydığımız tüm bu çalışmalara çeşitli yöntemler uygulayarak çalışanlarımızı dahil etmeye çalışıyor, onların bir proje ortağı gibi sorumluluk üstlenmelerine gayret ediyoruz.

Kültür ve sanat alanındaysa bankamızın bilgi, kültür ve sanat üretimini desteklemek amacıyla kurduğu SALT; açık, yenilikçi ve dinamik yapısıyla sergi, etkinlik, araştırma, yayın ve arşiv çalışmalarını İstanbul’daki SALT Beyoğlu ve SALT Galata yapılarında ve çevrim içi ortamda yürütüyor. SALT’ın 2015’ten bu yana iklim ve ekolojik kriz üzerine düşünmeyi ve tartışmayı teşvik eden “Bu son şansımız mı?” gösterim programı bankamız desteğiyle gerçekleştirildi. Aynı zamanda; 24 yıldır İstanbul Caz Festivali’nin festival sponsoruyuz ve “Garanti BBVA Konserleri” ,“Garanti BBVA ile Sesini Aç” projeleriyle İstanbul’un önde gelen müzik mekanlarına destek veriyoruz.

2021 yılında Marmara Denizi’nde yaşanan müsilaj sorunu çerçevesinde, Deniz Temiz Derneği/TURMEPA işbirliğiyle denizlerin temizlenmesi ama daha da önemlisi deniz temizliği konusunda gelecek nesillerin eğitilmesi ve farkındalığın artırılması yönünde Mavi Nefes Projesi'ni hayata geçirdik. Bu proje, deniz kirliliğini önlemek amacıyla Marmara Denizi'nde deniz süpürgeleriyle atık yüzey temizliğini ve Marmara Bölgesi’ndeki yedi ilde öğrencilere yönelik deniz temizliği konusunda farkındalık eğitimlerini kapsıyor. Mavi Nefes Projesi’nde online eğitimlerin yanı sıra Mavi Nefes Eğitim Otobüsü de yola çıktı. Garanti BBVA çalışanları da gönüllü olarak bu Otobüs’ün bulunduğu alanlarda çeşitli etkinlikler gerçekleştirdi.

30 yıldır çok çeşitli alanlarda projeler yürüten ve gezegenin sürdürülebilirliğine katkı sağlayan WWF Türkiye’nin ana destekçisiyiz. Buna ek olarak, iklim değişikliğiyle mücadele ve doğal kaynakların korunması alanlarında faaliyet gösteren CDP Türkiye’nin de ana destekçisiyiz.

Sürdürülebilirlik hedeflerine başarılı bir şekilde ulaşmakta kurumsal yönetim sistemlerinin yeniden yapılanması önem taşıyor. Bu kapsamda ne gibi aksiyonlar almaktasınız?

Ana hissedarımız BBVA, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına ulaşılmasını desteklemek üzere, Paris Anlaşması'yla uyumlu iklim krizi ve sürdürülebilir kalkınma stratejisi için ilk başta açıkladığı kaynağı geçtiğimiz yıl iki katına çıkardı. BBVA 2018 yılında sürdürülebilir kalkınma ve iklim değişikliğiyle mücadele etmek için 100 milyar Euro ayırmıştı. 2025 Taahhüdü ise toplam 200 milyar Euro. Bu kapsamda da BBVA, bu yılın ilk yarısındaki verilere bakıldığı zaman 30 Haziran 2021’e kadar 67 milyar Euro sürdürülebilir finansman sağladı. Gururla söylemek isterim ki, Garanti BBVA olarak biz de 2025 yılına kadar grubumuzun gelişimine paralel artan miktarlarda sürdürülebilir finansman sağlayacağımızı taahhüt ediyoruz.

Bu arada, BBVA’nın 2025 yılına kadar 200 milyar Euro’luk sürdürülebilir finans seferberliği olarak yenilediği taahhüdüne uygun olarak, sürdürülebilir finansman hedeflerimizi yönetim kurulundan alt düzey çalışanlara kadar tüm çalışanlarımızın prim kriterlerine yerleştirdik. Bu stratejik uygulamanın, çalışanlarımızın her birinin günlük operasyonlarının ve her bir iş kolumuzun sürdürülebilir iş yapma biçimine katkıda bulunduğunu gösterecek çığır açan bir teşvik olduğuna inanıyorum. Sonuçlarını 2022 yılında göreceğimiz bu uygulamamızdan gurur duyduğumu söylemeliyim.

Garanti BBVA olarak 2020 yılında sürdürülebilirlik performansına endeksli ilk sendikasyon kredisini aldınız. 2021 yılında ise bu çerçevede performans kriterlerinizi yenilediniz. Tüm bu gelişmeler ışığında 2022 yılı ve tabii ki sonrası için sürdürülebilirlik anlamında ne gibi yeni hedefler belirlediniz?

Banka olarak, gündemimizde uluslararası standartlarla uyumlu, portföyümüzün de etkilerini kapsayan daha iddialı hedefler belirlemek var. Bu doğrultuda, Paris Anlaşması hedeflerini gözeterek net sıfır banka olma yolunda sektörümüz adına çok daha büyük bir taahhütte bulunup Birleşmiş Milletler Net Sıfır Bankacılık Birliği’ne katıldık. Bankaların iklim krizine karşı mücadelede finansman sağlayan kurumlar olarak önemli bir rolü var. Küresel bankacılık sektörünün en güçlü taahhüt grubu olarak bilinen Net-Zero Banking Alliance’ın dünyadaki 54. üyesi olduk. Ülkemizde bu taahhüdü veren ilk banka olarak, portföyümüzü en geç 2050 yılına kadar net sıfır karbon yapma doğrultusunda stratejiler geliştiriyoruz.

Ayrıca bu yıl mart ayında yenilenebilir enerjiye olan desteğimizi bir adım öteye taşıyarak kömürle bağlantılı aktiviteleri finanse etmeyeceğimizi taahhüt ettik. Mevcut portföyümüzdeki kömür faaliyetlerine ilişkin riskimizi de en geç 2040’a kadar sıfırlayarak bu sektörden tamamen çıkacağız. Kömür santralleri ve madenleriyle ilgili yeni yatırımları artık finanse etmiyoruz. Kömür sektöründe faaliyet gösteren müşterilerimizin yeşil yatırımlarına destek vermeye devam ederek bu geçiş sürecinin adil bir şekilde gerçekleşmesi için gayret edeceğiz. Yenilikçi ürün ve hizmetlerle müşterilerimizin daha sürdürülebilir iş modelleri benimsemelerine destek veriyoruz. Tüm bu çalışmaları da yapabilmemiz için takdir edersiniz ki bu konularda uzmanlaşmış, yetkinlikleri gelişmiş çalışanlara ihtiyacımız var.

Paylaş:

Bu içeriği beğendiyseniz daha fazlası için ücretsiz üye olun!

SEÇENEKLERİ GÖRÜNTÜLE

Sınırsız Erişime Sahip Olmanın Tam Zamanı

HBR Türkiye içeriğine bir yıl boyunca tüm platformlardan erişin!
ABONELİĞİMİ BAŞLAT

Tüm Arşive Gözatın

Paylaş