Işıl Hasdemir

Dell Technologies Türkiye Genel Müdürü

“Dijital Dönüşüm Çoklu Bulut Yapılarına Yatırımları Artıracak”

7 Mayıs 2021, Cuma

Işıl Hasdemir pandeminin hız kazandığı 2020 yılı yazında Dell Technologies Türkiye’nin liderliğini üstlendi. Zorlu bir dönemde yönetimi devralan Hasdemir, bir yandan dijital dönüşüme destek verirken diğer yandan sürdürülebilirlik, toplumsal kapsayıcılık ve insan hayatını dönüştürme alanlarındaki çalışmalara odaklandıklarını söylüyor. Hasdemir ile dijital dönüşüm ve operasyonel verimliliği artırmada edge computing gibi teknolojilerin sunacağı katkılar ve  kadınların iş gücüne katılımı için Dell’in gerçekleştirdiği çalışmalar üzerine konuştuk.

Tam da pandeminin ivmelendiği kritik bir dönemde yeni görevinize başladınız. Hem kişisel hem de kurumsal olarak böyle bir dönemde yönetimi devralmanın getirdiği challenge’lar nelerdi? Bu zorluklarla nasıl baş ettiniz?

Tanışmak, dinlemek ve öğrenmek doğru başlangıç için yapılması gereken ilk adımlardır. Ne zaman yeni bir göreve gelsem her zaman için ilk yaptığım, tüm çalışanları dinlemek olur. Burada da aynı yolu izleyerek ilk haftalarımı herkesle birebir görüşerek, onların gözünden tüm artıları ve eksileri görmeye çalışarak, yeni fikirlerini dinleyerek geçirdim. Ancak benim için işin en zor kısmı içinde bulunduğumuz pandemi sebebiyle tüm bunları yüz yüze yapamamak oldu.

Bu zorluklarla başa çıkmak için birçoğumuz gibi bizler de uzaktan çalışma standartlarına uygun olarak görüntülü görüşmelerimizi artırdık. Dell Technologies olarak yıllardır uzaktan çalıştığımız için geçiş sürecimiz teknik olarak kolay oldu ve gereken düzeyde çalışmalarımızı sürdürdük. Düzenli toplantıların yanı sıra her bir ekip arkadaşımla birebir ilgilenerek bu süreci aşmaya gayret ettim.

Teknoloji dünyası pandemiyle birlikte yeni bir paradigma değişimiyle karşı karşıya. Dell Türkiye olarak 2020’yi tamamlayıp 2021’e başlarken öncelikli hedefleriniz neler oldu?

Uzun süredir konuştuğumuz dijital dönüşüm sürecinin pandemi ile birlikte çok kısa sürede gerçekleştirilmeye çalışıldığına tanık olduk. Hatta Akademetre ile gerçekleştirdiğimiz Dijital Dönüşüm Araştırması’nın sonuçlarında da gördük ki 2020 yılında Türkiye genelinde işletmelerin yüzde 82,9’u dijital dönüşüm programlarını hızlandırdı. İşletmelerden yüzde 22’si ise tüm dijital dönüşüm programlarını başarıyla tamamladıklarını belirtiyor. Yani 2020 yılında her 3 işletmeden 1’i dijital dönüşüm programlarının büyük kısmını, 5 işletmeden 1’i ise dijital dönüşümlerini bütünüyle tamamlamış. Bizim de en büyük hedefimiz bu zorlu süreçte şirketlerin yanında olarak, dönüşüm süreçlerine yardımcı olmaktı. Bu doğrultuda sadece donanım ve yazılım hizmetleri değil, verdiğimiz danışmanlık hizmetleriyle iş ortakları ve şirketlerin yanında olduk. 2021 yılında da dijital dönüşüm süreçlerine katkıda bulunmanın yanı sıra ihtiyaç duyulan tüm teknik altyapı ve danışmanlık hizmetlerimizle her alanda şirketlerin yanında olmaya devam edeceğiz.

Biz her yeni yılda ülkemizdeki işletmelere dünyanın en son teknolojilerini sunma hedefiyle yola çıkıyoruz. Ayrıca Dell Technologies’in insanlığın gelişimi üzerine koyduğu hedefleri yerine getirmek için de makro ve mikro ölçekte çalışıyoruz. Bu bağlamda 2030 hedefleri doğrultusunda sürdürülebilirlik, toplumsal kapsayıcılık ve insan hayatını dönüştürme alanlarında çalışmalarımıza devam edeceğiz. Örneğin, Türkiye’de Habitat Derneği ile hayata geçirdiğimiz Future4Girls projemiz ile başta dezavantajlı gruplar olmak üzere 8-14 yaşları arasındaki kız çocuklarının STEM becerilerini geliştirmesi ve bu alanda farkındalık kazanarak eğitim döneminden iş yaşamına uzanan sürece etki etmeyi hedefliyoruz.

Intel iş birliğimizle desteklediğimiz yerli sosyal girişim Ecording ile hayata geçirdiğimiz EvdeKal Ormanı projemize de önümüzdeki günlerde satışa çıkacak olan tüm Dell ürünlerinin ambalajında yer alacak olan QR kodlu etiketler ile EvdeKal ormanına tohum atışı yapılmasıyla devam edilecek. Üzerinde EvdeKal ormanının etiketi olan ürünlerden satın alan kişiler, bu kodları okutarak kampanyaya dahil olabilecekler. Biz insanlığın gelişimine katkı verecek her türlü teknolojiyi tüketicilere sunmak üzere yola çıkmış bir şirket olarak, yeni yılda da ülkemizdeki tüm işletmeler ve bireyleri dünya standartlarında teknolojilerle buluşturacağız.

Pandemi sürecinde hem uzaktan çalışma hem de öğrencilerin evden eğitim görmeleri teknoloji kullanımını hızlandırdı. Bu süreçte ürün bazında tüketici eğilimleri nasıl etkilendi? Satışlarda nasıl bir değişim yaşadınız? 

Şirketlerin yeni çalışma sistemleri geliştirebilmeleri ve uzaktan çalışmaya ayak uydurabilmeleri için dijital dönüşüm yolculuklarını başlatmaları veya bu yolda hızlanmaları gereken bir dönem oldu. Uzaktan erişim sebebiyle öncelik haline gelen güvenlik ve iletişim teknolojilerine daha fazla yatırım yapıldı. Çalışanların uzaktan erişimi ve işlerin aynı düzende devam edebilmesi için hibrit modeller tercih edilirken, olası siber saldırılara karşı önlem almak için yazılım yatırım ve çözümleri de önem kazandı. Felaket kurtarma çözümleri ise daha önce göz ardı edilen ancak bu dönemde yeniden değeri anlaşılan konulardan biri oldu.

Kurumsal alanda satış hacmi artan kalemler dizüstü bilgisayar ve monitör gibi donanımlar olurken uzaktan eğitim sebebiyle dizüstü bilgisayar piyasasındaki talep çok fazla arttı. Bireysel olarak bakıldığında fiziksel temasın yerini dijital sosyalleşmeye bıraktığını gözlemliyoruz. Bu da birden fazla işlem yapan bilgisayarların öne çıkmasına sebep oldu. Oyun pazarındaki gelişimi tetikleyen iki ayrı sebep oldu; ilki bu birden fazla işlemi kolaylıkla, yüksek performans ile yapmak isteyenler, ikincisi ise gerçekten ürünlerin ana vaadini yerine getiren oyun oynamadaki artış. Pandemi süreciyle birlikte oyun oynama süresi yüzde 30 artan Türkiye’de, 32 milyon olan oyuncu sayısı 36 milyona çıkarken, toplam yıllık hasılat ise 7 milyar lirayı geçti.

Geçtiğimiz yılın sonuna doğru artan BT yatırımlarının 2021’de daha da ivmelenmesini bekliyoruz. Öne çıkacak konuların başında ise uç nokta bilişim (edge computing), çoklu bulut altyapıları, dağıtık çalışma, güvenlik ve veri yönetimi gelecek. İş yapış şekillerinin değişmesiyle önümüzdeki dönemde bu yatırımlar fazlasıyla işe yarayacaktır. Bu yıl da dijital dönüşüm yatırımlarının artarak devam etmesini, sektördeki büyümenin 2020’den daha fazla olmasını bekliyoruz.

Dell olarak özellikle yapay zekâ ve uç nokta bilişimi destekleyen çalışmalar yaptığınızı biliyoruz.  Kurumların rekabet güçlerini artırmalarında uç nokta bilişim neler sağlayacak?

Edge computing endüstriyel ve kurumsal düzeydeki işletmeler için operasyonel verimliliği en üst düzeye çıkarmak, performansı ve güvenliği iyileştirmek, tüm temel iş süreçlerini otomatikleştirmek ve "her zaman açık" kullanılabilirliği sağlamak için yeni ve geliştirilmiş yollar yaratması sebebiyle büyük önem taşıyor. Ayrıca herhangi bir uygulamayı verimli bir şekilde çalıştırmak ve gerçek zamanlı olarak verilerden değer elde etmek için özel bulutu, genel bulutu ve ucu kapsayan tutarlı ve ölçeklenebilir bir ekosistem oluşturuyor. Bununla birlikte uç ve bulut ortamları için tutarlı, optimize edilmiş altyapılar sağlıyor. Dünyanın herhangi bir yerindeki tüm uç gereksinimleri karşılamak için küresel bir bilgi havuzuna ve kanıtlanmış metodolojilere erişim de sağladığından şirketlerin küresel düzeyde bir ortam içerisinde yer almasına olanak sunuyor. Uygulamaları ve verileri, tüm çözümlerin uyumlu ve çalışır durumda kalmasını sağlamak için güvenilir bir altyapı ve yazılım ile koruma da sağlıyor. Tüm bunlar bir araya geldiğinde içerisinde bulunduğumuz veri çağında şirketler ömürlerini uzatan, güvenli ve sağlam bir yapıya sahip oluyorlar.

Dell olarak Türkiye’deki firmaları dijital yolculuklarında nasıl destekliyorsunuz? İçinde bulunduğumuz döneme özel olarak sunduğunuz destekler var mı?

Geçtiğimiz sene her sektör gibi teknoloji sektöründe de beklenmedik gelişmeler yaşandı. Çalışma şekillerinin de değişmesiyle birlikte uzaktan çalışmaya dair her türlü detay da hayatımıza girdi. Bu doğrultuda şirketlerin bulut bilişim yatırımları da arttı. Tüm dünyada ciddi bir değişim, dönüşüm söz konusu. Biz de dönüşümü teşvik etmek ve iş sürekliliğini sağlamak için teknolojiden yararlanmaya devam ettik. Yıllardır lider olduğumuz uzaktan çalışma teknolojileri konusunda, pandemi sürecinin başından beri müşterilerimize de yardımcı oluyoruz. Bu sene de şirketlerin dijital dönüşüm yolculuğunda yanlarında olmayı sürdürüyoruz. Teknolojinin şirketleri, toplumu ve topluluğumuzu yeniden şekillendirdiği bir dönemden geçiyoruz. Ürün ve çözümlerimizi, kurum ve şirketlerin bilgi teknolojileri altyapılarını otomasyona dayalı, akıllı, güvenli ve dayanıklı hale getirmelerine yardımcı olmak için tasarlıyoruz. Böylece yeni koşullara ayak uydurmalarına ve gelişimlerine yardımcı oluyoruz.

Dell Technologies, bu vizyonu hayata geçirmek için geçtiğimiz beş yılda Ar-Ge çalışmalarına 18 milyar doların üzerinde yatırım yaptı, 2019 yılında ABD’de en çok patent alan 16’ncı şirket oldu. Bu yıl küresel ekibinin yüzde 90’ını uzaktan çalışmaya geçiren Dell Technologies, şirketlerin hızlı dijital dönüşüm ihtiyacını karşılamalarına yardımcı olan birçok yenilik sunmaya devam etti. Dünya bilinmezliklerle dolu ve zor bir dönemden geçerken, teknolojinin önemli ve etkisi katlanarak arttı. 2020 yılında kuruluşların önümüzdeki on yılı şekillendirecek teknolojileri benimseme oranında ciddi oranda artış görüyoruz.

Sürdürülebilirlikte özellikle etik, cinsiyet eşitliği gibi alanlarda Dell’in hassasiyetlerini biliyoruz. Bu noktada Türkiye’de de Future4Girls (Kızlar için Gelecek) projesini başlattınız. Bu çalışmayla neler planladığınızı aktarır mısınız? 

Biz kadınların iş gücüne daha fazla katılması konusunu özellikle teknoloji pazarında farkındalık yaratarak destekliyoruz. Kadınların teknoloji sektöründeki oranı maalesef genel verilerin de altında; Turkstat rakamlarına göre yüzde 10’un da altında. Ayrıca “2018 Women in Tech Index”ine göre STEM (Fen/Teknoloji/Mühendislik/Matematik) alanında bir üniversitede okuyan kız çocuklarının da çok azı eğitim aldıkları bu alanda çalışmayı tercih ediyor.

Bu nedenle biz kız çocuklarının STEM alanındaki ilgisini artırmak, ileride bu alanda kariyer seçmelerine ilham olabilmek için bugünlerde Habitat Derneği ile özel bir projeyi hayata geçiriyoruz. “Future4Girls” projemiz ile başta dezavantajlı gruplar olmak üzere 8-14 yaşları arasındaki kız çocuklarının STEM becerilerini geliştirmesi ve bu alanda farkındalık kazanarak eğitim döneminden iş yaşamına uzanan sürece etki etmeyi hedefliyoruz. Kız çocukları bu süre zarfında alanında uzman, başarılı ve kendileri için ilham kaynağı olabilecek mentorlar ile bir araya gelme fırsatı da yakalayacak. Proje sonunda 500’ün üzerinde genç kıza ulaşmayı ve hayatlarında verecekleri kararlarda etkili, destekleyici olmak istiyoruz.

Cinsiyet eşitliği konusu dışında yürüttüğünüz farklı sosyal etki çalışmaları var mı? Dijitalleşme, sosyo-ekonomik büyümenin de önemli bir parçası. Bu dönemde kariyerini geliştirmek, yeni yetkinliklerle donanmak isteyen çalışanlara yönelik olarak sunduğunuz fırsatlar neler?

Şu anda Dell Technologies olarak dünya çapında kadın istihdam oranımız yüzde 30 seviyesinde. 2030 hedeflerimize göre, bu oran dünya çapında yüzde 50’ye ayrıca kadın yönetici sayısı da yüzde 40’a ulaşacak. Gururla belirmeliyim ki Türkiye’de kadın yönetici oranımız şimdiden yüzde 50 seviyesinde. Bu kültür ve yaklaşım benim de şirkete katılmamda çok önemli bir etkendi.

Bu çalışmaların yanı sıra Dell Technologies, kadınların güçlendirilmesi konularına seslenmek ve daha iyi bir çalışma yeri için harekete geçmek için çeşitli girişimler bulunuyor. Aslına bakarsanız, uygulamakta olduğumuz bir çeşitlilik ve kapsayıcılık stratejisi var. Bu strateji üç adıma dayanıyor: Çeşitliliğe kucak açan bir çalışma ortamı yaratılması, toplumdaki farklı örgütler ve gruplar ile dış ilişkilerin geliştirilmesi, çeşitliliğe sahip bir işgücü oluşturulması.

Şirketimizdeki herkesin sesinin duyulması, anlaşılması, saygı görmesi ve en önemlisi kendini şirketin gittiği yönü etkileyecek rahatlıkta hissetmesini sağlamak için çalışıyoruz. Kadınların şirketimizde güçlenmesi için küresel inisiyatifle birlikte Türkiye’de şunları uyguluyoruz:

Eyleme Geçen Kadınlar (Women in Action): Eyleme Geçen Kadınlar insiyatifi, kadınların gelişmelerine ve başarılı olmalarına olanak tanımak, onları liderlik ve uzmanlık konularında hazırlamak için çeşitli destekler (mentörluk/koçluk vb) sunan, Dell EMC çalışanlarından oluşan bir kaynak grubu. Bu grup şirketteki kadınların şirkette ve bilgi teknolojileri sektöründe önemli etkiye sahip olması fırsat sunuyor.

Dell Kadınları (Women at Dell) Mentorluk Programı: Bu mentorluk programı Eyleme Geçen Kadınlar’ın ve İsveç’te bulunan üç diğer çalışan kaynak grubunun bir girişimi. Bu kaynak grupları hem ast hem de üst düzeylerdeki kadınlar için bir program başlatmak üzere bir araya geldi. Bu programın amacı kadınları kariyerlerinde güçlendirmek ve bu sayede birçok ülkede istihdam edilen kadın sayısını artırmak.

MARC eğitim oturumu: Dell bilişim teknolojileri sektöründe “Gerçek Değişimi Savunan Erkekler” (MARC) eğitimini çalışanlarına sunan ilk şirket oldu. Bu eğitim kâr amacı gütmeyen Catalyst tarafından geliştirilen ve liderleri daha kapsayıcı bir çalışma ortamı yaratmaya teşvik etmek için tasarlanan interaktif bir kurstan oluşuyor.

DWEN: Dell Women’s Entrepreneur Network (DWEN), canlı girişimcilik toplumunun içinde dünyanın önde gelen kadın işletme sahiplerini bir araya getiriyor. Kadınların girişimcilik alanındaki başarısını ortaya koyan ve destekleyici bir ortam oluşturan DWEN, aynı düşünce yapısına sahip kadınların en iyi girişimlerini paylaşmalarına, iş birliği yollarıyla iş fırsatları oluşturmalarına, uluslararası alanda büyüme fırsatlarını görmelerine ve büyümeyi destekleyecek yeni kaynaklara erişmelerine yardımcı oluyor.

Paylaş:

Bu içeriği beğendiyseniz daha fazlası için ücretsiz üye olun!

SEÇENEKLERİ GÖRÜNTÜLE

Sınırsız Erişime Sahip Olmanın Tam Zamanı

HBR Türkiye içeriğine bir yıl boyunca tüm platformlardan erişin!
ABONELİĞİMİ BAŞLAT

Tüm Arşive Gözatın

Paylaş