Günümüzde şirketlerin gündeminde kritik bir yer tutan sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm hem yöneticilerin hem de çalışanların bugün ve gelecekte elde etmesi gereken belirli bir yetkinlik seti ve bilinç talep ediyor. Bu da gençlerin sürdürülebilirlik okuryazarlıklarının artmasından geçiyor. Zorlu Holding Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Genel Müdür Yardımcısı Şahika Özcan Ortaç ve imeceLAB Direktörü Zeynep Çelik ile “Akıllı Hayat Akademisi Sürdürülebilir Bir Gelecek Eğitimi” ve sürdürülebilirlik kavramına dair eğitim hakkında konuştuk.
Akıllı Hayat Akademisi Sürdürülebilir Bir Gelecek Eğitimi” çalışmasıyla ilgili bilgi alabilir miyiz? Bugüne kadar neler yapıldı? Çıktıları neler oldu?
Şahika Özcan Ortaç: Zorlu Holding olarak sürdürülebilirliği bütüncül olarak ele alan bir nitelikli eğitim sürecinin değişimi ve dönüşümü hızlandıracağına ve daha fazla etki yaratacağına inanıyoruz. 2019 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi (BÜYEM) işbirliğiyle çalışma arkadaşlarımıza yönelik “Akıllı Hayat Akademisi” adını verdiğimiz eğitimleri düzenliyoruz. Zorlu Grubu çalışanlarının sürdürülebilirlik alanındaki bilgi birikimini artırmak amacıyla düzenlediğimiz bu eğitimler; iklim krizi, döngüsel ekonomi, sistem düşüncesi, ekolojik ekonomi, çeşitlilik ve kapsayıcılık gibi temel başlıklardan oluşuyor. Son dönemine yaklaşık 400 Zorlu Grubu çalışanının katıldığı ve yeni dönemine geçtiğimiz haftalarda başladığımız Akıllı Hayat Akademisi eğitimlerinin Zorlu Grubu çalışanlarında yarattığı farkındalıktan hareketle bu eğitimlerin, geleceğimizi şekillendirecek gençlerde de önemli bir değişim yaratacağına inandık. Bu yaklaşımla kurucu ortağı olduğumuz sosyal inovasyon platformu imece’nin çatısı altında yer alan açık inovasyon laboratuvarı imeceLAB ile birlikte Akıllı Hayat Akademisi’ni bu kez de gençler için hayata geçirdik.
Bu yılın şubat ayında ilkini gerçekleştirdiğimiz Akıllı Hayat Akademisi “Sürdürülebilir Bir Gelecek Eğitimi”nin ikinci dönemine geçtiğimiz ay başladık. Zorlu Holding olarak ana partneri olduğumuz programın yürütücülüğünü imeceLAB, akademik partnerliğini ise Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi üstleniyor. Programımızı, üniversite öğrencisi gençlerin sürdürülebilirlik ve yaşam döngüsü, iklim, çeşitlilik ve kapsayıcılık, toplumsal cinsiyet eşitliği, etki, iletişim, hikaye anlatıcılığı gibi farklı başlıklarda eğitim ve ilham sohbetleriyle desteklendiği bir birlikte öğrenme deneyimi olarak tanımlayabiliriz. Program ile gençlerin sürdürülebilirlik alanında birer değişim öncüsü olarak yetişmelerini ve bu alanın iletişimini yapabilmek üzere yetkinliklerini geliştirmeyi amaçlıyoruz. Programın ilk dönemine 60 farklı şehirden 1000’e yakın öğrenci başvurdu; bunlar arasından seçilen 150 öğrenci eğitimlerimize katıldı. Programın ikinci dönemine de yoğun bir ilgi oldu, 43 farklı şehirden başvuru aldık. Programa katılan 230 genç, tüm süreçlere aktif bir şekilde katılım sağlayarak deneyim odaklı bir eğitimin parçası olacak, Akademi’yi başarıyla tamamladıklarını gösteren katılım belgesi almaya hak kazanacak. Ayrıca öğrencilerden eğitim süreci boyunca edinilen geri bildirimler de farklı içeriklere dönüştürülecek. Böylece kendi kendini besleyen bir eğitim inşa edebilmeyi hedefliyoruz.
Program süresince değişim öncüleri olan gençlerin sürdürülebilirlik okuryazarlıklarının artmaya başladığına şahit oluyor, kariyer seçimlerinde etki odaklı işleri önceliklendirme konusunda daha da istekli olduklarını gözlemliyoruz. İlk iki dönemde gençlerden gördüğümüz yoğun ilgi, ilerleyen süreçte sürdürülebilirlikle ilgili önemli çıktılar elde edebileceğimize işaret ediyor.
Türkiye’de nitelikli eğitimin önemi her geçen gün artıyor. Siz bu alana nasıl bir katkı sağlamayı amaçlıyorsunuz? Hangi projeleri yürüyorsunuz?
Şahika Özcan Ortaç: Zorlu Holding olarak Akıllı Hayat 2030 sürdürülebilirlik stratejimiz kapsamında odaklandığımız öncelikli konulardan biri de nitelikli eğitim. Gençleri geleceğe ne kadar iyi hazırlayabilirsek sürdürülebilir bir yaşamı inşa etmenin de o kadar mümkün olabileceğine inanıyoruz. Bu konuda şirketlere ve sivil toplum kuruluşlarına da büyük bir görev düşüyor. Biz de bu anlayışla Zorlu Holding olarak Mehmet Zorlu Vakfı (MZV) aracılığıyla nitelikli eğitime erişimi destekliyoruz. MZV uzun yıllardır birçok öğrenciye burs desteği sağlıyor ve eğitim kurumları inşa ediyor. Öte yandan 2016 yılından bu yana MZV-MEF YetGen 21. Yüzyıl Yetkinlikleri Eğitim Programı’nın bir paydaşı olarak, gençlerin 21. yüzyılın gerektirdiği beceri ve yetkinliklere sahip olabilmeleri için onları desteklemeye devam ediyoruz. MEF Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve YetGen Kurucusu Prof. Dr. Erhan Erkut’un liderliğinde yürütülen MZV-MEF YetGen 21. Yüzyıl Yetkinlikleri Eğitim Programı’ndan mezun olan öğrencilerin sayısı bugün altı bini aştı. Programın bir parçası olarak düzenlenen, ilham veren fikir önderlerini ağırladığımız MZV-MEF YetGen Zirvesi’ne ise şimdiye kadar 11 binin üzerinde genç katılım gösterdi.
Bir süre önce öğretmenlerin, öğrencilerine rehberlik ederken yeni dünyanın ihtiyaçlarına paralel yetkinliklerinin ve farkındalıklarının pekiştirilmesi amacıyla 75 ilden ve 22 farklı branştan 1000 öğretmenin kabul edildiği YetGen Öğretmen Eğitimi Programı’nı da başlattık.
Bununla birlikte 10 yılı aşkın bir süredir Eğitim Reformu Girişimi’nin destekçileri arasında yer alıyoruz. Eğitim Reformu Girişimi’nin yürütücülüğünü üstlendiği Öğretmen Ağı’nın da paydaşlarından biriyiz. Öğretmen Ağı bugüne dek 56 şehirden 660 değişim elçisi ile 81 ilden 42 bini aşkın katılımcıya ulaşarak 105 bin öğrenciye fayda sağladı.
Zorlu Holding olarak 2017-2019 yılları arasında sosyal girişimlere yönelik olarak düzenlenen ve Birleşmiş Milletler’in belirlediği Küresel Amaçlar’a odaklanan imece Destek Programı’nın da ana partneri olduk. 2017 yılında hayata geçirilen Destek Programı “Nitelikli Eğitim” konusuna odaklandı. Bu alanda topluma fayda sağlamaya odaklanan; Hayal Gücü Merkezi, Toyi, Mektepp’in de arasında bulunduğu, bugün isimlerini sıkça duyduğumuz birçok sosyal girişim bu süreçte ortaya çıktı.
İş dünyasında kuşaklar arasında sürdürülebilirliğe bakış farklılıkları nelerdir? Gençlerin sürdürülebilirlik kavramına bakışları nasıl? Kendi yaşamlarında ne kadar bu kavramı sahiplenebiliyor?
Zeynep Çelik: Gençler şirketlerden özellikle söylemlerin ötesine geçip harekete geçmelerini bekliyorlar, ekonomik büyüme için tek taraflı bakan ve kar maksimizasyonunun önceliklendirildiği sistemlerin yerine gezegeni ve tüm canlıları kapsayabilecek sistemsel değişimler arıyorlar.
Hem imeceLAB komünitesinden gençlerle gerçekleştirdiğimiz çalışmalar hem de yapılan araştırmalar, gençlerin günlük yaşamlarında sorumlu tüketim, ekolojiye uyumlu yaşam gibi değerlere sahip çıktıklarını gösteriyor. Benzer bir şekilde bu değerlerle uyumlu hareket eden şirket ve topluluklarda yer almayı önemsediklerini görüyoruz. Şirketlerin sorumlu üretim ve tüketimi gözetmelerini, iklim, doğa ve kaynaklara yönelik çözüm yolları geliştirmelerini, çalışanına ve toplumuna değer veren yaklaşımları benimsemelerini bekliyorlar.
Mart 2021’de iş ve finans dünyası, topluluklar ve organizasyonlar olarak sosyal etkiye odaklanan dönüşümü anlamlandırmak üzere gerçekleştirdiğimiz imece summit Geleceğe Etki Zirvesi’nde; gençlerin sürdürülebilirliğe bakış açılarını ve iş dünyasından beklentilerini yansıtan bir manifesto ortaya çıkmıştı. Bu manifestoda öne çıkan başlıklarla baktığımızda, gençlerin öncelikle sosyal ve çevresel meselelerde taşın altına ellerini koymak istediklerini ve bu noktada da kendilerine alan açılmasını ve karar alma mekanizmalarında yer almayı talep ettiklerini gördük. Bunun yanı sıra gençler, özellikle iş dünyasının toplumun her kesimine karşı kapsayıcı ve birleştirici olmasının, gelişim odaklı düşünmesinin, şeffaflığı ve hesap verilebilirliği benimsemesinin gerektiğini vurguladı. Şirketlerin insan ve gezegeni önceliklendirerek amaç odaklı bir hale gelmesini talep ettiler.
imece summit’te gençlerin hazırlamış olduğu manifestoda öne çıkan bir diğer konu ise bugünkü geleneksel eğitim müfredatlarının dünyanın karşı karşıya olduğu sorunlara çözüm geliştirmek açısından desteğe ihtiyaç duymasıydı. Gençler, etki odaklı düşünebilmelerini destekleyecek eğitim modelleri için işbirlikleri geliştirmenin önemini savundular. Bu zirve ile edindiğimiz içgörülerin yanı sıra 2018’den bu yana imeceLAB’da gençler ile birlikte gerçekleştirdiğimiz programların çıktılarına bakarak Akıllı Hayat Akademisi’ni geliştirdik. Sürdürülebilir bir yaşamı benimsemiş gençlerin sayısı gün geçtikçe artarken bir yandan da kariyer yolculuklarında da bu değerleri benimseyip değişim öncüleri olabilmeleri için yenilikçi bir müfredat geliştirmeye odaklandık.