Açık ofis uygulamaları son dönemde eleştiri oklarının hedefi oldu. Ancak çalışma alanı tasarımının baskın formu olmasının bir nedeni var: İşbirliğini tetikleyebilir, öğrenmeyi destekleyebilir ve güçlü bir kültürü besleyebilir. Yola çıkılan fikir çok isabetli olsa da genellikle uygulaması için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Mahremiyet şu ana kadar fiziksel koşullar çerçevesinde tanımlandı, ama işe başka bir açıdan yaklaşmak gerek. Mahremiyet bireyin bilgi (diğerlerinin kişisel ve profesyonel anlamda bildikleri) ve dış uyaranları (her tür dikkat dağıtıcı müdahale) kontrol edebilmesiyle alakalı. Mahremiyet işbirliğini tehlikeye atmaz, hatta destekleyebilir. Mahremiyeti artırarak, yani çalışanların kendi halinde kalıp, dış uyaranlara kendilerini kapattığı alanlar sağlayarak işbirlikçi aktiviteleri zenginleştirip güçlendirebilirsiniz.
Christine Congdon, Donna Flynn ve Melanie Redman’ın “”Biz” ve “Ben” Dengesi” adlı makalesinden uyarlandı.
Ayrıca Ethan Bernstein’ın “Şeffaflık Tuzağı” isimli makalesi de ilginizi çekebilir.