2008 finansal krizinden ve Büyük Resesyon’un başlangıcından bu yana, ABD’nin ve diğer ekonomilerin dikkatini “çeyrek dönem kapitalizminden” gerçek anlamda daha uzun vadeli bir zihniyete çekme çağrısı yapanların sesi giderek yükseliyor. Bu konu rutin bir biçimde Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı, Dünya Ekonomik Forumu ve diğer uluslararası örgütlerin toplantı gündemlerinde yer alıyor. Kurumsal yöneticilerin yönetim ve yatırım biçimlerindeki değişimin toplumsal faydalarını ayrıntılı bir...
Giriş yap veya
ücretsiz üye ol, okumaya devam et