On yıl önce bu köşeye ilk satırları yazarken çok ama çok heyecanlıydım. Zira dünyanın en önemli yayınlarından birinin Türkiye’deki edisyonunun ilk sayısıydı. Büyük değişimlerin ve dönüşümlerin yaşanmasını umut ettiğimiz bir dönemde hayata geçirilen Harvard Business Review Türkiye bu değişimin öncüsü olacak iş dünyasına bir yol arkadaşı, bir fikir dostu olarak konumlanmak üzere yolculuğuna başlıyordu.
Giriş yap veya
ücretsiz üye ol, okumaya devam et