Siz de birçok yönetici gibiyseniz, kapınızın açık olmasıyla ve çalışanlarınıza onları memnuniyetle karşılayacağınızı gösterdiğiniz diğer bütün yollarla gururlanıyorsunuzdur. Ve muhtemelen birçoğunun gerçekten aklından geçenleri duyduğunuza inanıyorsunuz. Ne de olsa personeliniz toplantılarda konuşuyor, sizle holde sohbet ediyor ve e-maillere sizi de ekliyor. Aslında, sandığınız ya da ihtiyaç duyduğunuz kadarını duymuyorsunuz. Kurumsal sessizlik hakkında gerçekleştirdiğimiz on yıllık araştırmamızın son aşamasında çalışanların nasıl ve ne zaman çekindiğini keşfetmek için Cornell Ulusal Toplumsal Anketi’ne altı soru koyduk (2010). Tahmin edeceğiniz üzere, konuşmanın başlarını belaya sokacağından korktukları zaman tek kelime etmiyorlar. Ancak şaşırtıcı bir şekilde yorumlarını saklı tutmalarının en yaygın sebebi cezalandırma korkusundan ziyade gereksizlik algısı.
