Dijitalleşmenin keşif etkisi, akıllı telefonların, mobil cihazların ve giyilebilir teknoloji uygulamalarının her an devrede oluşuyla hem iş hayatındaki hem de sosyal hayattaki iletişim ve etkileşim güçlükleri hızla artıyor, yaygınlaşıyor. Doğru bilinenler dramatik biçimde farklılaşıyor. Birebir görüşmelerde ya da seminerde konuşmacının her söylediğini Google’ladığı ve paylaştığı için ya da mail okuduğu veya alışveriş, ödeme, sohbet gibi online faaliyetlerle meşgul olduğu için gözü hep bir mobil cihazda olan, sunuma hemen hemen hiç bakmayan, konuşmacıyı dinlemeyen, sizi görmeyenlerle dolu ortamlar giderek çoğalıyor ve insanı zorluyor. Neden mi?

• Her şey geçici, uçucu. Ara ara durmalı. Sakin, sessiz ve analog kalmalı. Tüm cihazlardan, bağlantılardan koparak, öylesine, eski usul, farklı şeyler yapmalı.
• Her şey abartılı, aşırı, hadsiz, limitsiz. Kürasyona önem vermeli. Seçici olmalı. Hayat ve iş amaçlarının netleştirilmesine önem, öncelik verilerek bunlarla uyumlu ilişkilere, kanallara, araçlara, kaynak tahsisatına yönelmeli, odaklanmalı.
• Her şey hem doğru hem yanlış olabilir. Sosyal Medya ve tüm dijital kanallar akıllıca ve amaçlı kullanılmalı. Analog kimlik ve kişilikle, dijital kimlik/kişilik tutarlılık içinde yapılandırılmalı, yaşanmalı.

Ufuk Tarhan’ın “Yeni Dünyayla Başa Çıkmak İçin Üç İpucu” adlı yazısından uyarlandı.

Ayrıca Soner Babüroğlu’nun “Nicelik Değil, Nitelik” isimli makalesi de ilginizi çekebilir.