İnovasyon yapmak istiyorsanız, risk almanın ve başarısızlıklardan ders çıkarmanın tolerans gerektirdiği gerçeğini kabul etmelisiniz. Ama pek çok şirket hâlâ risk alma kültürüne sahip değil. Bu kalıptan çıkın ve risk almanın gerçekten ne anlama geldiğini kavrayarak daha inovatif adımlar atın:
- Akılcı riski tanımlayın. Risk almanın nerede mantıklı nerede mantıksız olduğunu ayırt edin. Örneğin, müşteri bağlılığını sıkı tutmak için minimum düzeyde “yönetim riski” alabilir ama müşteri problemlerine yeni çözümler geliştirme konusunda daha “keşfe yönelik riskler” almayı tercih edebilirsiniz.
- Doğru kelimeleri kullanın. “Deneyleme” ya da “takip görevi” gibi terimler, “başarılı ve başarısız projeler” gibi kavramlara göre risk alımında daha açık bir yaklaşımın sinyalini veriyor.
- Projenin bütçesini hazırlarken aşamaları net bir şekilde belirleyin. Boş çekler yazmaktan vazgeçin. Açıkça tanımlanmış aşamaları olan projeye yatırım yapın. Aşamalarda yetersiz kalındığında, ek gelir kaynağı sağlayın.
Ron Ashkenas ve Lisa Bodell’in "The Reason Your Team Won’t Take Risks" adlı yazısından uyarlandı.
Ayrıca Nigel Povah’ın “VUCA Kalıcıdır! Geçmesini Beklemeyin!” isimli makalesi de ilginizi çekebilir.