SPONSORLU İÇERİK - ROCHE

“Sağlık Hizmetlerinin Geleceği Veriye Dayalı Yaklaşımda”

16 Kasım 2023, Perşembe

Verilerin sağlık hizmetlerinde yenilikçi kullanımı, hastaların en karmaşık sağlık sorunlarını çözmek ve operasyonel verimliliği artırmak açısından kritik önem taşıyor. Günümüzde birçok sağlık kuruluşunun, veriye dayalı bir yaklaşımın hasta sonuçlarını iyileştirebileceği, klinik kararların daha hızlı alınmasına destek olabileceği, tedavi ve hastane iş akışlarına katkı sağlayabileceği konusunda farkındalığı bulunuyor.

Harvard Business Review’un Ocak 2023’te sağlık sektöründe veya sağlıkla ilgili bir alanda çalışan 757 uzmanla gerçekleştirdiği Innovation in Data-Driven Health Care (Veriye Dayalı Sağlık Hizmetlerinde İnovasyon) araştırması, veri kullanımının hem hastalar hem de sektör profesyonelleri için kişiselleştirilmiş sağlık hizmetlerinin kapılarını araladığını gösteriyor. Araştırmaya göre katılımcıların yüzde 94'ü, veriye dayalı sağlık hizmetlerinin hastalar ve doktorlar için daha kişiselleştirilmiş sağlık hizmetleri sunma konusunda büyük fırsatlar sağladığını söylerken, yüzde 74'ü son üç yılda veri entegrasyonu ve birlikte çalışabilirlik konularına daha fazla çaba harcadıklarını belirtiyor.

Ancak, bu ilerlemeye rağmen, çoğu kuruluş veriye dayalı karar verme konusunda eksiklik yaşadığını iletiyor. Katılımcıların yalnızca yüzde 16'sı kuruluşlarının bu alanda yeterli olduğunu düşünüyor. Veriye dayalı karar verme konusunda yeterli olan kuruluşlar, farklı veri kaynaklarına erişebiliyor, bunları iş akışlarına entegre edebiliyor ve hızlı kararlar alabiliyorken; olgunlaşmakta olan kuruluşlar, iş akışlarını yavaşlatan boşluklarla karşı karşıya kalabiliyor.

Günümüzde sağlık hizmetlerinin, veriye dayalı yaklaşımlarla büyük bir dönüşüm yaşadığına dikkat çeken Roche Diagnostik Türkiye Sağlık Çözümleri Geliştirme Direktörü Doğutan Ülgen, söz konusu dönüşümün, hastaların tedavi süreçlerini daha etkili ve kişiselleştirilmiş hale getirdiğini, bunun yanı sıra klinik kararların daha hızlı alınmasını ve hastane iş akışlarının geliştirilmesini sağladığını kaydediyor. Ülgen, Bu doğrultuda biz de Roche olarak sağlık hizmetlerine 360 derece bakış açısıyla yaklaşan yapımızla yalnızca tanı ve tedavi çözümleri sunan bir sağlık şirketi değil, verinin de gücünden yararlanarak herkesin sağlık hizmetlerine eşit erişim sağlaması, bilimsel keşiflere katılımı, hastaların güçlendirilmesi ve klinik karar verme süreçlerinin basitleştirilmesi için çalışmalar gerçekleştiren bir bilimsel veri ve teknoloji şirketi olarak konumlanıyoruz” diyor.

Meydan okumaları aşabilmek

Sağlık kuruluşlarının daha fazla veri odaklı hale gelmeleri avantajlar sağlarken, bazı zorlukları da beraberinde getiriyor. Bağlantısız veya uyumsuz sistemler ve veriler, entegrasyonu ve birlikte çalışabilirliği zorlaştırıyor veya imkânsız hale getiriyor. Organizasyonel silolar işbirliğini zorlaştırırken, finansal alanda yaşanan güçlükler ortaya çıkan veri yeteneklerini destekleyen inovasyonu ve kritik altyapı güncellemelerini engelliyor. Sağlık kuruluşları dijital sağlık araçlarının kullanımını hızlandırmaya devam ettikçe, gelişmiş veri sağlama yeteneklerine de öncelik verme aciliyeti ortaya çıkıyor.

Öte yandan, sağlık kuruluşlarının karşılaştığı en büyük zorluk, verilerin hasta mahremiyetine saygılı ve etik biçimde kullanılmasını sağlamak. Veri araçları ve ortaklıklar, uyumsuz ve bağlantısız sistemleri birbirine bağlamak, yeni veri kaynakları sunmak, böylece daha zengin analitik içgörüler sağlamak, hasta sağlığını ve operasyonel verimliliği iyileştirmek için kilit bir rol oynuyor.

Ekosistemle birlikte hareket etmek

“Sağlık hizmeti karmaşık ve her ülkeye özgü olduğundan, bu zorlukları çözmek için işbirliklerine ihtiyaç olduğunun farkındayız” diyen Doğutan Ülgen, sağlık kuruluşları daha fazla veri odaklı hale geldikçe, özellikle veri analitiği ve diğer dijital teknolojiler için ekosistemdeki farklı paydaş ve kuruluşlarla yapılan işbirliklerinin daha da kritik hale geldiğini vurguluyor.

Ülgen, bu kapsamda nasıl bir yaklaşım izlediklerini şöyle açıklıyor: “Roche olarak sağlık hizmetlerinin gereksinimlerini iyi gözlemliyor, ekosistemin tüm paydaşlarını ve onların ihtiyaçlarını yakından takip ediyoruz. İnovasyonun geleceğin inşasındaki öneminin farkında olarak, Ar-Ge yatırımlarımızı sürdürürken, sağlık ihtiyaçlarının karşılanabilmesinde kapsayıcılığı da her zaman göz önünde bulunduruyoruz.”

Birçok alanda ve sektörde olduğu gibi sağlık hizmetlerinin de geleceğini dijitalleşmenin şekillendirdiğine dikkat çeken Ülgen, “Bunun en temel sebeplerinden biri dijital teknolojilerin hasta yolculuğunun tüm aşamalarında elde edilen verileri yorumlama yeteneğimizi geliştirmesi ve bunları yalnızca hastalıklarla mücadelede değil, aynı zamanda onları önlemede de kullanılabilecek değerli içgörülere dönüştürmemize olanak tanıması. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sağlık alanında dijitalleşme konusunda önemli adımlar atılıyor. Biz de bu kapsamda ekosistemdeki paydaşlarla ve kamu kuruluşlarıyla işbirliklerine önem veriyor, birlikte farklı projeler hayata geçiriyoruz” diyor.

Ülgen, Roche olarak paydaşlarını yalnızca işbirliği olanakları için değil, aynı zamanda onlardan karşılıklı ilham almak, değer odaklı bir yaklaşımla yaratıcılığı artırmak ve yeni çalışma yöntemleri deneyebilecek güvenli bir öğrenme ortamı yaratmak için de takip ettiklerini belirtiyor. Ortak çözümler geliştirebilmek adına ekosistemdeki paydaşlarla bir araya gelerek güçlü işbirlikleri gerçekleştirdiklerini ifade eden Ülgen, dijital sağlık hizmetleri araçlarıyla, uzaktan hasta ve klinisyen iletişimini elektronik bilgi ve telekomünikasyon teknolojileri aracılığıyla etkinleştirerek erişilebilirliği artırmaya odaklandıklarını söylüyor.

Amaç hastalıkların derinlemesine anlaşılması

Roche olarak bilim, teknoloji ve inovasyona da her zaman ayrı bir önem verdiklerini kaydeden Doğutan Ülgen, bu yaklaşımın daha fazla hasta için daha fazla fayda yaratmalarını mümkün kılacak araçların dijital çözümlerle geliştirilmesine de olanak tanıdığını söylüyor. Ülgen, “Sunduğumuz yenilikçi tanı çözümleriyle amacımız hastalığın vücuttaki lokasyonuna odaklanmak değil, moleküler seviyede hastalığa neyin sebep olduğunu anlamak. İnovasyon odaklı dijital çözümlerimizi sağlık profesyonelleriyle buluşturduğumuz alanlardan biri olarak patoloji laboratuvarlarını örnek gösterebiliriz. Patoloji subjektif bir çalışma alanı ve rutin işleyişte patologlar arası değerlendirme farklılıkları görülebiliyor. Farklılıkların en aza indirilebilmesi ve kişiye özel tedavi opsiyonlarının en iyi şekilde kullanılabilmesi için patologların eğitim ve uzman görüşü ihtiyaçlarını nasıl karşılayabileceğimizi düşündük. Bu doğrultuda, tüm şehirlerdeki hekimlerimize ulaşabilmek ve etkileşimli bir platform oluşturmak üzere dijital bir patoloji uygulaması geliştirdik. Her patoloğun kendi yetkinliğini geliştirebileceği bu modül, günümüz ihtiyaçları ve dijital patoloji teknolojileri ile her uzmana uygun bir tasarımla geliştirildi” diyor.

Bir diğer dijital çözümlerinin ise klinisyenler ve laboratuvarlar için geliştirilmiş bir içgörü/karar destek platformu olduğunu söyleyen Ülgen, “Söz konusu çözümümüz, laboratuvarların onkoloji hastalarında tümör mutasyonlarının klinik önemini verimli bir şekilde yorumlamalarına yardımcı olurken klinisyenleri hastaların tedavilerine ilişkin alacakları kararlarda destekliyor. Böylece klinisyenlere tedavi kararlarını vermeleri için çok değerli raporlar ve destekler sunuluyor. Bunun sonucunda hastaların doğru tanı ve tedaviyi erken şekilde almasına katkı sağlanıyor” şeklinde konuşuyor.

Roche aynı zamanda laboratuvarlarda tanı konusunda otuz yıllık yazılım deneyimini temel alarak, 2002 yılı itibarıyla algoritmalar ve veri bilimini kullanıyor ve sağlık hizmetlerinde aksiyona geçirilebilir içgörüler sunmak için geliştirdiği dijital çözümleri hayata geçiriyor. Şirket bu kapsamda Dijital Altyapı, Operasyonel Mükemmellik ve Medikal İçgörüler olmak üzere üç ana bölümde sağlık ekosistemine çözümler sunuyor.

Dijital Altyapı çözümleri, sağlık ekosisteminde kullanılan yazılımların birlikte çalışabilirliğini iyileştirirken Operasyonel Mükemmellik çözümleri, tüm numune akışını tek bir yazılım çözümünde optimize ederek laboratuvarların verimliliğini artırıyor. Medikal İçgörüler çözümleri ise klinisyenlerin tüm laboratuvar verilerinden (dijital patoloji ve sekanslama çözümlerinden tanısal algoritmalara kadar) net ve zamanında tıbbi içgörüler elde etmesini sağlayarak karar verme sürecini ve hasta bakımını iyileştirmelerine yardımcı oluyor.

Diyabet konusu da Roche için başka bir önemli alan. Başarılı bir diyabet yönetimi ve tedavisi için diyabetli bireylerin verilerinin kayıt altında olması ve sağlık profesyonelleriyle doğru verilerin paylaşılması önem taşıyor. Bununla birlikte, diyabet verilerini toplamak oldukça zahmetli ve analizi de bir o kadar zor. Bu kapsamda hayata geçirilen mySugr uygulaması diyabetli bireylerin hastalık süreçlerini desteklemek, günlük rutinlerini kolaylaştırmak, verilerini kayıt altına almak ve bu verilere dayalı analizler sunmak amacıyla diyabetli bireyler tarafından geliştirildi. Bugün 80’den fazla ülkede 5 milyondan fazla kullanıcısı olan mySugr’ın Türkiye’de toplam 41 bin 465 kayıtlı kullanıcısı olduğunu ifade eden Ülgen, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Uygulamaya bu yılın ilk dokuz ayında ülkemizde 2 bin 934 kişi kaydoldu. mySugr uygulaması hem IOS, hem Android cihazlara indirilebilir. Sağlık hizmetleri veriye dayalı yaklaşımlarla büyük bir dönüşümden geçerken, biz de Roche olarak sağlık ekosistemindeki tüm paydaşlarımızın ihtiyaçlarına hızlı bir şekilde yanıt vermek için geliştirdiğimiz çözümlerimizle bu dönüşüme uyum sağladık. İnovasyona olan tutkumuz ile ortaya koyduğumuz çalışmaların dünyanın her köşesinden insanların yaşamlarına daha fazla fayda sağlamasından büyük bir gurur duyuyoruz.”

MC-TR-01649

Bu yazının konusu: TEKNOLOJİ
Önerilen Konular:
Paylaş:

Bu içeriği beğendiyseniz daha fazlası için ücretsiz üye olun!

SEÇENEKLERİ GÖRÜNTÜLE

Sınırsız Erişime Sahip Olmanın Tam Zamanı

HBR Türkiye içeriğine bir yıl boyunca tüm platformlardan erişin!
ABONELİĞİMİ BAŞLAT

Tüm Arşive Gözatın

Paylaş