14 Kasım Dünya Diyabet Günü. İşini yönetirken performans, ciro, üretim gibi konularla boğuşmaktan hayatın esas problemlerine odaklanamayan birçok yöneticinin dikkatini diyabete vermesi için önemli bir gün.
Türkiye’de 12 milyon diyabet hastası olduğu tahmin ediliyor ve doğurduğu sonuçlar sebebiyle birçok kişi hayatını kaybediyor. Bu bilgi ile yola çıkıldığında diyabet hepimiz için gerçek bir tehlike.
Peki bu konuda ekibiniz için siz neler yapabilirsiniz?
Diyabet üzerine pek konuşmuyoruz çünkü hayatlarımızdan uzakta görüyoruz. Diyabeti çoğunlukla insülin iğneleri, ilaçlar ve çok ileri seviyelerindeyse ampute olma durumu ile özdeşleştiriyoruz ancak bu çok büyük bir yanılgı. Aslında öğle yemeği sonrası halsiz hissettiğinizde, sabahları kendinize gelmekte zorlandığınızda ya da nedensiz yere gergin ruh haline büründüğünüzde diyabet belirtisi gösteriyor olabilirsiniz.
Türkiye’de altı kişiden biri diyabet hastası. Bu hastaların yarısı diyabet hastası olduğunun farkında bile değil. Soluklanıp biraz düşündüğümüzde, bu bilgi tahmin ettiğimizden çok daha büyük bir soruna işaret ediyor: Sevdiğiniz insanlardan biri belki de bugün toplantı yaptığınız iş arkadaşlarınız, hafta sonu yemek yediğiniz sevdikleriniz, özlem gidermek için görüştüğünüz dostlarınız, içimizden biri bu hastalıkla boğuşuyor ve büyük olasılıkla bunun farkında bile değil.
Birçok farklı alanda kendi kişisel gelişimimize odaklanıp kısa ve uzun vadeli hedeflerimiz ve planlarımız için mücadele ederken yanı başımızda duran böylesine önemli bir konuyu göz ardı ediyoruz.
Bir tedavi yöntemi mevcut mu? Neler yapabiliriz?
Evet ve zannedilenin aksine oldukça basit. Tip 2 diyabetin ve insülin direncinin sağlıklı alışkanlıklar, doğru beslenme ve egzersizle yüzde 80’e kadar tedavi edilen bir hastalık olduğunu biliyoruz. Tedavisi ve önlenmesi bu kadar kolay olan bu hastalığa Türkiye yetişkin nüfusunun 6’da 1’inin yakalanmış olması çok üzücü ancak çözümün bu kadar yakın ve kolay olması da bize çok şey anlatıyor.
Kötü beslendiğimiz, kaliteli uyumadığımız, günümüzden yarım saat ayırıp yürüyüş yapmadığımız her gün diyabet riskimizi arttırıyoruz. Diyabetle savaşlarında yanlarında olduğumuz, farklı şirketlerde farklı seviyelerde çalışan danışanlarımızın hikayelerinden çözümün tamamen bizlerde saklı olduğunu göreceksiniz.
Ekibinizi diyabet ile ilgili bilinçlendirmek için şu dört kritik adımı atabilirsiniz:
- Yemekhanenizde ya da kafeteryada sağlıklı tercihlerin olduğundan emin olun: İş yeri hekiminiz ya da yemekleri sağlayan catering şirketi ile öğünleri gözden geçirin. Her gün sağlıklı alternatiflerin menüde olduğundan emin olun.
- Çalışanlarınızı fiziksel aktiviteye yönlendirin. Yürüyerek yapılan toplantılar, binanıza yerleştireceğiniz yürüme patikası ya da tüm çalışanlarınıza sağlayacağınız bir Fitness aboneliği gibi tercihleri hızlıca değerlendirmeye alın.
- Wellbeing (esenlik) ajandanızı gözden geçirin: Unutmayın, her kültürün sağlıklı yaşam için ihtiyaçları farklıdır. Yurt dışında yapılan programları birebir uygulamaktansa lokal ihtiyaçları göz önünde bulundurarak wellbeing çalışmalarınızı tekrar değerlendirin ve ajandanıza Diyabet Günü’nü de ekleyin.
- İç İletişim kampanyası ile etki yaratın: Çalışanlarınıza diyabetin ciddiyetini iç iletişim kampanyası ile anlatın. Nereden başlayacağınızı bilmiyor musunuz? Web sitemizi ziyaret ederek sizin için hazırladığımız iç iletişim materyallerine ulaşabilir, çalışanlarınızı diyabete karşı bilinçlendirebilirsiniz.
Fit Brokoli olarak halihazırda 150’den fazla şirketin 150 binden fazla çalışanının diyetisyeniyiz. Son bir yıldır çalışanlara bir yan hak olarak verilen diyetisyenlik hizmetimiz sayesinde 768 danışanımızın diyabet hastası olduklarını fark etmelerine ve sağlıklarını geri kazanmalarına yardım ettik.
İçimizden birinin daha diyabete yakalanmasına izin vermeyin. Sağlıklı günlerde görüşmek üzere…