Operasyonlarını yürütmek için büyük ölçüde IT altyapısına güvenen bir online perakende şirketi hayal edin. Bir gün şirketin sunucularını ve sistemlerini çökerten, tüm verilerinin tehlikeye girmesine neden olan büyük bir siber saldırı yaşanıyor. Tüm müşteri verilerini, envanter kayıtlarını ve finansal bilgilerini kaybettiklerini şok içinde fark ediyorlar. Şirketin IT ekibi kaybolan verileri kurtarmak ve sistemleri tekrar ayağa kaldırmak için hemen çalışmaya başlıyor ama altyapıyı sıfırdan inşa etmenin haftalar hatta aylar alacağını hemen anlıyorlar. Durumun aciliyeti düşünüldüğünde bunun bir seçenek olmadığını telaş içinde fark ediyorlar.
Bu hikaye ChatGPT üretimi olsa da herhangi bir organizasyonun başına gelebilecek bilindik bir senaryo. Hikayenin gidişatını ise organizasyonun bilişim alanında ne kadar ileri görüşlü olduğuna göre değişiyor.
Şirket daha önce verilerini ve uygulamalarını güvenli bir ortamda depolamalarına olanak tanıyan bir bulut hizmetine yatırım yapmış olduğu senaryoda IT ekibi bulut hizmetine hızlı bir şekilde erişiyor ve birkaç dakika içinde tüm kayıp veri ve uygulamaları geri alabiliyor. Böyle bir yatırım yapmamış olduğu senaryoda ise sonucu tahmin etmek pek de zor olmasa gerek.
Teknoloji ilerledikçe daha fazla organizasyon bulut hizmetlerini kullanmanın faydalarını fark ediyor. Günümüzün hızlı tempolu iş dünyasında, IT altyapısına ve uygulamalarına herhangi bir yerden herhangi bir zamanda erişme ve bu uygulamaları yönetme imkanı giderek daha önemli hale geliyor. Bulut hizmetleri, organizasyonlara IT kaynaklarını isteğe bağlı olarak artırma-azaltma ve maliyetleri düşürme esnekliğini sağlayarak bu soruna bir çözüm sunuyor.
Bulut hizmetlerini kullanmanın, bu tür riskleri bertaraf etmenin yanı sıra, başka birçok faydası var. Bunlardan en temel olanlarını sıralamak gerekirse;
Ölçeklenebilirlik ve esneklik: Bulut hizmetleri, organizasyonların ek donanım veya yazılıma yatırım yapmak zorunda kalmadan IT altyapılarını gerektiği gibi kolayca ölçeklendirmelerine veya küçültmelerine olanak tanır. Bu, daha fazla esneklik ve çeviklik sağlar ve organizasyonların değişen iş gereksinimlerine hızla yanıt vermesini sağlar.
Maliyet etkinliği: Bulut hizmetleri genellikle kullandıkça öde modelinde çalışır; bu da organizasyonların yalnızca fiilen kullandıkları kaynaklar için ödeme yaptıkları anlamına gelir. Dolayısıyla IT harcamaları üzerinde daha fazla öngörülebilirlik ve kontrol sağlarken maliyetlerin düşürülmesine ve kaynak israfının ortadan kaldırılmasına yardımcı olur.
Sadeleştirilmiş yönetim: Bulut hizmetleri organizasyonların IT altyapılarının yönetimini sadeleştirmelerine yardımcı olabilecek izleme, bakım ve güvenlik dahil olmak üzere pek çok yönetim ve destek hizmeti sağlar. Böylece değerli kaynaklar diğer stratejik faaliyetlere aloke edilebilir.
Erişilebilirlik: Bulut bilişim hizmetlerine internet bağlantısı olan her yerden erişilebilmesi, organizasyonların uzaktan çalışma ve işbirliğini etkinleştirmesine ve çalışanlara daha esnek çalışma düzenlemeleri sağlamasına olanak tanır. Bunun da günümüzün en önemli organizasyonel ihtiyaçlarından olduğu inkar edilemez.
Güvenlik ve uyumluluk: Bulut hizmetleri organizasyonların verilerini korumalarına ve yasal gerekliliklere uygunluğu sağlamalarına yardımcı olabilecek şifreleme, tehdit algılama ve erişim kontrolleri dahil olmak üzere bir dizi güvenlik ve uyumluluk özelliği sunar.
Kısacası bulut hizmeti kullanmak, organizasyonların IT altyapılarının yönetimini güvenilir ve deneyimli bir sağlayıcıya bırakırken IT operasyonlarını dönüştürmelerine, daha çevik ve verimli olmalarına yardımcı olur. Peki, kulağa harika gelen bu senaryoyu bizzat deneyimleyebilmenin bir yolu var desek?
HPE GreenLake ile Test Sürüşüne var mısınız?
HPE GreenLake, organizasyonların IT altyapılarına ve uygulamalarına kullanım başına ödeme esasına göre erişmesine ve bunları yönetmesine olanak tanıyan, sunulan bir bulut hizmetidir. HPE GreenLake, kendi donanım ve yazılımlarını satın alıp yönetmek yerine, müşterilere sunucular, depolama, ağ iletişimi ve daha fazlasını içeren teknoloji kaynaklarını tüketmeleri için esnek, ölçeklenebilir ve uygun maliyetli bir yol sağlar. HPE GreenLake ayrıca organizasyonların IT kaynaklarını optimize etmelerine ve temel iş hedeflerine odaklanmalarına yardımcı olabilecek izleme, bakım ve güvenlik dahil pek çok yönetim ve destek hizmeti sunar.
Bugün HPE GreenLake 65 binden fazla müşteriyi destekliyor, iki milyondan fazla bağlı cihaza güç sağlıyor ve dünya çapındaki müşterileriyle exabyte ölçeğinde veriyi yönetiyor. Organizasyonlar hibrit bulut stratejilerini otomatize etmek, düzenlemek ve yürütmek için tek bir platformdan yararlanıyor.
Şimdi bu platformda sanal bir test sürüşüne çıkmanız mümkün. HPE GreenLake platformunda sanal test sürüşüne çıkmak için buraya tıklayabilirsiniz.
HPE GreenLake Test Drive, içinde bulunan rehberler eşliğinde canlı altyapı üzerinde uygulamalı olarak deneyim sunan bir ortam. Bu ortamda Container, Private Cloud ve Virtualization kategorileri altında farklı amaçlı kullanımları (Autoscale Applications, Containerize Workloads, Deploy Applications, Monitoring Cloud Usage, vb.) farklı rollerle (App Owner, Dev Ops Engineer, CTO, Cloud Operator, Developer, Head of IT Operations, vb.) deneyimleme imkanı bulabilirsiniz.