Günümüzde dijital teknolojilerin yaygın olarak kullanılmasının sonucu olarak ortaya çıkan veriye erişim, sınırsız bağlantı ve muazzam işlem gücü becerileri, rekabette avantaj elde etmek ve güçlü bir şekilde büyümek isteyen şirketlerin çalışma modellerini değiştirmelerini kaçınılmaz kılıyor. Dijitalleşme, rakiplerinden ayrılıp öne çıkmak için bu becerilerden faydalanarak düzenli biçimde yeni müşteri değer önerileri sunmak zorunda olan şirketler açısından büyük önem taşıyor.

Uzun bir süreç olan dijitalleşme yolculuğunda titiz bir planlama ile hızlı adımlar atmak mümkün. Her sektörü kaçınılmaz olarak etkileyen dijitalleşme bu yola erken çıkan şirketlere göz ardı edilemez avantajlar sağlıyor. Bu yolculuk için gerekli adımları atmakta geciken şirketler ise rekabet avantajı elde etmek şöyle dursun, mevcut durumlarını sürdürmekte bile zorlanıyorlar. Satılacak ürünün çok önemli olduğu akaryakıt ya da metal sektöründe olduğunuzu düşünün, elinizdeki mallar devam etmenize yetecek mi? Müşterilerinize geleceğe yönelik değer önerileriniz nedir? Dijital dönüşümün rakiplerinize sağladığı avantajlardan faydalanamadığınız noktada, zarar görmeniz ne yazık ki kaçınılmaz olacaktır.

Strateji, Yapı ve Tasarım

Peki şirketler bazen neden bu yolda istedikleri başarıyı elde edemiyor? Bu durum genellikle hatalı ya da eksik dijital tasarımdan kaynaklanıyor. Üst yönetimin odağında geleneksel olarak şirket stratejisi yer alır. Teknolojik yetkinliklerin, şirketin sunabileceklerinin ve müşteri isteklerinin sürekli olarak değişmesine bağlı olarak stratejinin de sürekli olarak değişmesi gerekir. Fakat farklı koşulların geçerli olduğu dijital dünyada, strateji daha az önem taşıyor. Başarının temeli, yetersiz kaldığı anlaşılan stratejinin başarı getirecek bir yapıya çevrilebilmesinde yatıyor.

Bu yüzden Dijital Şirket oluşumunda asıl başlangıç noktası olarak stratejiyi tanımlamak değil fırsatları yakalayıp hızlı bir şekilde aksiyona dönüştürebilmeye yönelik tasarımlar öne çıkıyor. Bu noktada yapı kurma ve tasarım ayrımına bakmak önemli. Önceden şirketlerde bütüncül bir dijital “tasarım” yerine dijital “yapılar” kuruluyordu. Yapılar, stabil ve değişimlere uyum sağlamak için baştan kurulmak zorunda olmaları nedeniyle sürekli değişim ve gelişimin önünde engel teşkil ediyor. Dolayısıyla günümüz koşullarında tasarıma odaklanmak gerekiyor.

Dijital teknoloji avantajlarını sonuna kadar kullanabilen ve doğru bir tasarım yaparak bunları başarıyla aksiyona dönüştürebilen şirketler çeviklik kazanıyor. Bunun en iyi örneklerinden biri olan Amazon, stratejisini geride bırakmadan tasarım aracılığıyla şirket gelişimi ve yeni fırsatlara yanıt verme yetkinliği sağlamış şirketler arasında yer alıyor. Burada temel güçlük, insanların, sürecin ve teknoloji tasarımının tüm etkileşimlerine dair işe yarar içgörüler elde etmek. 

Geçmişte hedeflenen operasyon modeli tasarımlarında sırasıyla güçlü bir strateji geliştirmeye, organizasyonu yapılandırmaya ve kaynak atamaya öncelik veriliyordu. Oysa günümüz dünyasında bizi başarıya götürecek olan çözüm yolu, yapılar oluşturmak yerine gerçek bir tasarım yapmak olarak ortaya çıkıyor.

Doğru Tasarımın Temel Bileşenleri

MIT Bilgi Sistemleri Araştırma Merkezi, zorlu fakat önemli olan tasarım süreci için beş temel dayanaktan söz ediyor: Operasyonel omurga, paylaşılan müşteri analizi, dijital platform, sorumluluk çerçevesi ve geliştirme platformu.

Mevcut işin yürütüldüğü platform olarak düşünebileceğimiz operasyonel dayanak ile standartlaşmış süreçler, mevcut teknoloji altyapısı ve eldeki veriler kullanılarak başarı elde ediliyor. İkinci dayanak olan paylaşılan müşteri analizi, sürekli olarak geliştirilen strateji ve müşteri değer teklifi açısından müşterilerin beklentilerine ve memnuniyetlerine dair içgörüler elde etmeye odaklanıyor. Üçüncü dayanak olan dijital platform operasyonel dayanağı, süreçleri, çözümleri ve ürünleri destekliyor. En zorlu alan olan sorumluluk çerçevesi, rol ve sorumlulukların net bir şekilde tanımlanmasını kapsıyor. Listenin sonunda ise müşterilerin ihtiyaç duyduğu ek yapıların hayata geçirilmesini sağlayan geliştirme platformu yer alıyor.

SAP bütüncül “Akıllı İşletme Stratejisi” ile bu yapıyı destekliyor. Şirketlerin entegre iş süreçlerinde gelişmiş teknolojileri ve en iyi uygulamaları kullanarak çeviklik kazanmalarını sağlıyor. Sunduğu çözümler, hizmetler ve ekosistemler ile şirketlerin değişen koşullar karşısında dirençli, başarılı ve sürdürülebilir olmalarına yardımcı olan bir yapıyı mümkün kılıyor.

SAP Akıllı İşletme Stratejisi

SAP’nin bu bütüncül stratejisinin önemli bir parçası olan uçtan uca süreç entegrasyonu, aslında operasyonel dayanağın da olmazsa olmaz bir parçası. Bu süreçleri entegre etmeyi önceliklendiren SAP, sunduğu çözümlerle bunu mümkün kılarken akıllı uygulamalarıyla da entegre iş süreçlerinin yürütülmesine yardımcı oluyor. Bu akıllı çözüm paketinin sunduğu gömülü analitik aracılığıyla işletmenin 360 derecelik görünümü elde ediliyor.

SAP’nin yeni yapısı “Bulut Endüstri Çözümleri” müşterilerin SAP ve iş ortakları ekosisteminin dikey çözümlerini keşfetmesine ve dağıtmasına olanak tanıyor. Bu çözümler şirketlerin sektörün en iyi uygulamalarını hayata geçirmelerine ve mevcut iş süreçlerini genişletmelerine yardımcı oluyor. Bu da yine “operasyonel dayanak” kapsamındaki süreçlerin iyileştirilmesine yönelik ve sektör gereksinimlerine göre bir tasarım yapılmasını sağlıyor.

SAP Akıllı İşletme Stratejisinin bir diğer bileşeni olan Business Technology Platform ise veri yönetimi ve analitik yetkinlik olanağı sağlamanın yanı sıra uygulama geliştirmeyi ve entegrasyonu da destekliyor. Ayrıca, şirketlerin iş inovasyonunu teşvik etmek için yapay zeka, makine öğrenimi ve Nesnelerin İnterneti (IoT) gibi akıllı teknolojileri kullanmasına olanak tanıyarak MIT Bilgi Sistemleri Araştırma Merkezi’nin söz ettiği tasarım prensiplerinden “Dijital” ve “Geliştirme” platformlarını destekliyor.

SAP’nin satın alma, nakliye, seyahat, işgücü yönetimi, Ar-Ge, üretim gibi çözümlerin üzerine kurulmuş olan iş ağları ise müşterilerinin esnek değer zincirleri oluşturmak için birlikte çalışmalarına yardımcı oluyor. Bu bileşen ile şirketlerin süreçlerini birbirine bağlarken kullanmak istedikleri tüm yolları destekleyen tek bir bütüncül ağ sunmak amaçlanıyor.

Müşteri, iş ortağı ve çalışan duyarlılığını değerlendirmek, ardından yapılan değerlendirmeye uygun şekilde hareket etmeye yardımcı olan deneyim yönetimi, paydaşların isteklerine ve hislerine dair içgörüler elde ederek doğru kararları almak açısından çok büyük önem taşıyor.

SAP, Akıllı İşletme Stratejisi kapsamında sunduğu akıllı çözüm yelpazesi ile şirketlerin başarılı bir dijital dönüşüm için verinin gücünden yararlanarak doğru dijital şirket tasarımını hayata geçirmelerine olanak sağlıyor. Bu bütüncül iş zekası platformu sayesinde şirketlerin rekabet avantajları elde etmelerine, sağlıklı bir şekilde büyümelerine, sektörlerini dönüştürmelerine ve sektörlerinde lider olmalarına yardımcı oluyor.