Dünya genelinde şehir nüfuslarının artışını sürdürmesi, akıllı şehirlere olan ihtiyacı artırırken, teknolojinin farklı alanlarındaki gelişmeler de bu kavramın kapsamını genişletiyor. Dolayısıyla bugün kullandığımız tanımlar, günümüzün ihtiyaçlarını belirlemede yetersiz kalabiliyor. Örneğin, Wikipedia’nın tanımına baktığımızda, akıllı şehirlerin “varlıkları yönetmek ve kaynakları etkili kullanmak için sensörler aracılığıyla veri toplayan, işlenmiş bilgilerle yürütülen kentsel alanlar” olarak tanımlandığını görüyoruz. Oysa bu tanım, günümüzdekine kıyasla daha basit teknolojik ihtiyaçlara işaret ediyor ve bundan belki 10 yıl öncesindeki akıllı şehir yaklaşımını tanımlıyor.
Akıllı şehirlerin kullandığı nesnelerin interneti, büyük veri, yapay zeka ve analitik gibi teknolojiler, 10 sene öncesine göre ciddi bir mesafe kat ederek, kurumsal dünyadan çıkıp bireylerin hayatında yer etmiş durumda. Bugün saydığımız teknolojilerin tümünü bir akıllı telefon kullanabiliyor. Dolayısıyla akıllı şehir tanımının kapsamını da bugünün şartlarına göre genişletmekte fayda var. Diğer yandan, her şehrin kendi kültürüne, tercihlerine ve gündelik hayat pratiklerine uygun çözümler yaratma gerekliliği de akıllı şehirlerin güncel bir diğer ihtiyacı olarak görülebilir.
Özetlemek gerekirse, başlıkta da vurgu yaptığımız ‘gerçekten akıllı şehirler’, teknolojiyi teknoloji için değil, insanlar için kullanan şehirlere dönüşmeli ve amaçları, insan odaklılık olmalı. Yenilenmiş altyapıları aracılığıyla hizmetlerini daha verimli, yenilikçi, adil ve cezbedici şekilde vatandaşlarına sunmak için sürdürülebilir teknolojideki gelişmelerden yararlanmalı.
Günümüzde her büyük şehrin, kendi temposunda akıllandırılabildiğini söyleyebiliriz. Şehirler ihtişamlı fiziksel yapılarla fiziksel ve sayısız sensörle donatılarak yerel yönetimlere daha fazla imkan sağlayan dijital altyapı devrimlerini sürdürürken, sosyal altyapıyı da geliştiren çözümler sunulmasının gerekliliği dikkat çekiyor.
Türkiye’den İnsan İçin Akıllı Şehir Projeleri
Ülkemizde insan için teknoloji yaklaşımıyla gerçekleştirilen Kars ve Antalya Akıllı Şehir Projeleri, teknolojinin vatandaşların sorun ve ihtiyaçlarına yanıt vermek için kullanılmasına iyi birer örnek teşkil ediyorlar.
İnnova’nın SkywaveIoT platformu üzerine inşa ettiği SkywaveCity akıllı şehir yönetim platformuyla gerçekleştirilen bu projeler, şehrin tüm sakinlerine sağladığı faydaların yanı sıra dezavantajlı grupların ihtiyaçlarına ve zorlu durumların çözümüne de hizmet ediyorlar. Projelerin, söz konusu şehirlerin özel ihtiyaçlarına nasıl yanıt verdiğini kısaca birer örnekle inceleyelim.
Örneğin 7 bin yıllık bir medeniyet tarihine sahip Kars’ın mimarisi, tarihi ve yemekleri kadar atmosferi de meşhurdur. Bu atmosferin de en önemli yanlarından birisini soğuk iklimi oluşturur. Bu iklimin Kars’taki gündelik hayata olan yansımasında ise, üstgeçitler, köprü ve viyadükler, yollardan önce donar ve bu, şehir hayatını belirli ölçüde zorlaştırır. SkywaveCity, bu noktalara yerleştirilen yerel sensörler sayesinde, aydınlatma sistemlerinden ulaşım yönetimine kadar olan faydalarının yanı sıra, Kars’ta hangi yolların donduğunu gerçek zamanlı saptıyor ve bu bilgileri vatandaşlara çeşitli kanallar üzerinden bildirebiliyor.
Kars’tan, sadece Türkiye’den değil tüm dünyadan göç alan, özellikle de ileri yaştakilerin tercih etmeye başladığı, bir başka ilimize, güneşli Antalya’ya uzanalım. SkywaveCity kent sakinlerine akıllı ekranlar ve mobil uygulamalar üzerinden hayatlarını kolaylaştıracak bilgiler veriyor, kaynakların verimli kullanımı için aydınlatma, ulaşım ve sulama çözümlerini otomasyona bağlıyor. Vatandaşların kamu hizmetlerine ulaşımını da kolaylaştırıyor. Örneğin Sesli Adımlar uygulamasıyla birlikte çalışarak, engellilerin yaşam kalitesini artırmaya destek oluyor. İleri yaştaki ya da evden çıkamayan hastaların evine kadar sağlık ve bakım hizmetlerinin götürülmesini sağlıyor.
Yukarıda bahsettiklerimiz proje kapsamlarının yalnızca küçük birer bölümü ama umut vadeden ‘insan için teknoloji’ örnekleri.
Tüm Bileşenlere Hükmeden Bir Yazılım
Dünyanın dört bir yanından akıllı şehir projelerini incelediğimizde, içerisinde çok sayıda farklı teknolojiler, cihazlar ve ürünler barındıran akıllı şehirlerin güncel problemlerinden birisi ise, farklı çözümlerin bir araya getirilmesindeki zorluk olarak dikkat çekiyor.
Akıllı şehir projelerinde farklı üreticilerin birbirlerinden farklı prensip ve amaçlarla çalışan donanımlarının sorunsuz bir şekilde entegre edilmesi gerekiyor. Zira akıllı şehirler, yalnızca üretici/marka bağımsız tüm bileşenleri ve ürettikleri verileri bir araya getiren platformlar aracılığıyla teknolojik olarak akıllanılabiliyor ve vatandaşların hayat deneyimini iyileştirecek sosyal etkiyi ortaya koyabiliyor.
Bu sebeple ‘gerçekten akıllı şehirlerde’, şehri teknolojik açıdan akıllandıran tüm donanım ile yazılımları birbirlerine ve merkezi yönetim üslerine bağlayan, tüm mekanizmaların güvenilir şekilde çalışmasını sağlayan ölçeklenebilir platformlara ihtiyaç duyuyoruz.
SkywaveIoT, içerisindeki farklı çözümleri bir araya getirerek entegre şekilde çalışmalarını sağlıyor. Bugün kurumlara bakıldığında, Nesnelerin İnterneti’ne yatırım yapmak isteyen şirketlerin yüzde 90’ı uçtan uca çözüm sunmak isteyen iş ortaklarıyla çalışmak istiyor. SkywaveIoT, bu noktada hem farklı ürünlerin kendisi ile uyumlu çalışabilmesi hem de hangi ölçekte oldukları fark etmeksizin tümünün tek noktadan yönetilebilmesi ile geleceğin ihtiyaçlarını bugünden karşılamaya aday.
