Yeni bir meslek formu, bir kas, bir yetkinlik olarak hayatlarımıza dahil olan Teyitçilik; bugün ciddi bir gereklilik haline geldi. Teyitçiliği nasıl tanımlarsak tanımlayalım, bugün hayatlarımıza etki ettiği konumu reddedemeyiz. Her an bir bilgi akışına maruz kalırken; inanmak istenilene inanılan bir bakış açısındansa, ‘’gerçek’’ olanın tüm detaylarıyla ve bir metodolojiyle takip edildiği Teyit’i Kurucusu ve İş Geliştirme Sorumlusu Mehmet Atakan Foça ile konuştuk.
Teyit, her girdi çıktısını açıklıkla paylaşan ve bu şekilde hesap verilebilir yapısını da güçlendirmeye çalışan bir doğrulama kuruluşu. Bu bağlamda finansal kaynaklarınıza yeni dahil ettiğiniz reklamlar ve genel finansal akışınızla alakalı tamamen transparan olmanın ne gibi faydalarını veya zararlarını görüyorsunuz?
Radikal şeffaflığın önemli olduğuna inanıyoruz. Farklı bir medya deneyiminin var olabileceğini, sadece söylemiyle değil, yaptıklarıyla da kanıtlamaya çalışan bir mecra yaratmaya gayret gösteriyoruz. Görmek istediğimiz değişimin kendisiyiz aslında. Finansal kaynaklarımızı açıkça yayınladığımız için elde ettiğimiz gelirleri herkes biliyor. Bunun en önemli faydası herkesin yayınımızı değerlendirip bu şeffaflığı bizi teyit etmenin bir aracı olarak kullanmaları. Zararı ise aynı finansal kaynakları kullanıp bunu açıkça yayınlamayanların diline malzeme olmamız, kimseye faydası olmayan tartışmaların içine çekilmeye çalışılmamız. Bir medya kuruluşunun, yayıncının, gazetecinin elde ettiği geliri saklaması ilkesel düzeyde vahim bir durum. Öte yandan şeffaflığımızı bize silah olarak doğrultan da çok. Bu silahı tutan ellerin ne kadar kirli olduğunu tartışmaya bile gerek yok.
Teyit, bugün dijital platformlara dair belki de en büyük eleştirilerden biri olan dezenformasyonla mücadele konusunda ciddi faaliyet gösteriyor. Ancak dijital platformların, özellikle de sosyal medyanın, yanlış bilgiyi yayma gücü ile medya kurumlarının yanlış bilgiyi yayma gücünü düşündüğümüzde; bu sorunun muhatapları nasıl bir çeşitlilik gösteriyor? Dezenformasyonun yaygınlaşmasında hangi gruplar, ne kadar rol oynuyor? Yani suçun dijital platformlara atılması, ana problemin analizi için yeterli mi?
Herkesin irili ufaklı sorumluluğu var. Dijital platformlar bu sorumluluğu uzun süredir görmezden gelemiyor. Düzeltme mekanizmaları yaratıyor, bizim gibi teyitçilerle çalışacak yöntemler geliştiriyor, teknolojiye yatırım yapıyorlar. Medya kuruluşları da durumun farkında ama Türkiye’deki haber medyasının burada bir sorumluluğu açıkça kabul edip aksiyona dönüştürdüğüne tanık olmadım. Onlar bunun yerine, bizi ya da platformları suçlamayı tercih ediyorlar. Diğer yandan haber medyasında yayınlanan içerik de sosyal medyadan besleniyor. Yani yanlış bilgiyi yaydığı için sosyal medyayı hedef gösteren haber siteleri çoğunlukla haberlerine kaynak olarak sosyal medyayı aldığı için aldatılıyor zaten. Neyse ki pek çoğuyla iyi ilişkilerimiz var. Kamuoyu önünde bize hakaretler savuran haber sitelerinin bir kısmı bizimle arkada bu sorunu çözecek yöntemleri konuşmak için iş birliği yapıyor. Günün sonunda, bu kadar katmanlı bir sorun için tek bir yeri işaret etmek, hedefe koymak doğru değil. Herkes kendi sorumluluğu kadarına çözüm üretmeli.
Teyit, aslında şüphe ve merak kasının gelişmesiyle yanlış bilgiyle mücadelede hem bireyler hem de kurumlar bazında yanlış bilginin yayılımının azalabileceğinin farkında olarak faaliyet gösteren bir yapıda. Bu sebeple sosyal sahalar ve eğitimler de düzenliyor ve farklı gruplara ulaşıyorsunuz. Ancak Teyit’in ulaşamadığı durumlarda da kişiler bireysel ve kurumsal olarak bu kası nasıl geliştirilebilir? Teyitpedia burada nasıl bir rol oynar?
Biz etki gücü yüksek ama ölçeği dar bir yerde yayın yürütüyoruz. Bu etkiyi ölçeklemek için iş birliğine ihtiyacımız var. Kamu kurumlarıyla bazı işbirliği denemeler yaptığımız oldu ancak sonuç alamadık. Toplu taşıma araçlarında yayın yapmak için belediyeler veya alt yüklenici şirketlerle çalışmalarımız var. İstanbul ve Ankara’da Teyit’in çalışmalarını kent ekranlarında her gün yüz binlerce kişiye ulaştırıyoruz. Öğretmen Ağı’yla sürdürdüğümüz iş birliği sayesinde değişim elçisi öğretmenlerin misyonumuzu sınıflara taşıdığı yüksek etkili işler yürütüyoruz. Öğretmenler ve öğrencilerin teyitçilik ve eleştirel dijital okuryazarlık becerileriyle donandığına şahit olup gururlanıyoruz. #teyitpedia ile yaptığımız yayınsa açık bir kütüphane kaynak oluşturmak. Şimdiye kadar spesifik başlıklarda oluşturduğumuz onlarca rehber ve yönlendirme pek çok insanın teyitçilik kabiliyetini kendi kendine artırmasını sağlayabilir. Kullanıcılarımızın yayınlarımızdan faydalanıp teyitçilikte derinleştiğine sürekli şahit oluyoruz.
Dezenformasyon ve mezenformasyonun tamamen engellenmesi pek mümkün değil. Ancak azaltılması için artık ülkelerin de harekete geçtiği ve önlemler düşünmeye başladığı bir durumdayız. Bu noktada yanlış bilgiyle mücadelede Teyit gibi kuruluşlarının sayısı artması ve aslında bireysel teyitçilerin sayısının artması mı bir çözüme giden bir yol olabilir, yoksa medya platformalarında ve kurumlarda daha fazla eşik bekçisine mi ihtiyaç duyuluyor?
Dediğim gibi herkes sorumluluğu kadarını düşünmeli. Daha fazla teyit organizasyonu olabilir tabii, ama internette çürütebileceğiniz bilginin dozu belli. Sınırlara dayandığınızda 100 organizasyon da olsa, daha fazlasını çürütemezsiniz. Çünkü tarafsız kalabilmek için metodolojiye dayalı bir iş yapmak zorundasınız. Bu yüzden eleştirel dijital okuryazarlığı geliştirerek dezenformasyonun hayat bulabileceği alanı sınırlandırmanın etkisi daha yüksek. Devletin ilgili kurumlarıyla etkisi kanıtlanmış yöntemlerimizin ölçeği ülke çapına yayılabilir ama devletin de sabrı yok. Bir an önce kafasını ezmek istiyor. Halbuki bir ezdiğinde iki çıkıyor. Yanlış bilginin bir kısmı da zombidir, ezsen de geri gelir. Geldiğinde nüfuz edebileceği bir ortam bulamaması daha önemli. Medya kuruluşları da teyitçiliği ayrı bir uzmanlık olarak kabul edip içeride kapasite geliştirmeli, birim oluşturmalı.
Teyit toplumsal faydayı önceleyen ve en temelde bu gayretle çalışan bir organizasyon. Ancak bunun etkisinin ölçümlenmesine geldiğinde, oluşturmak istediğiniz fayda ölçeğinde kendinizi nerede görüyorsunuz? Bir bilginin yanlışlığı açıklansa da, doğrusundansa yanlış olanın hala etkili olduğu bir dönemde; Teyit toplum içinde kendi etkisini artırmak için neler yapıyor?
Bizim çözmemizin mümkün olmadığı, politik ortamdan toplumsal yapıdan gelen sorunlar var. Mesela, kutuplaşma derinleştikçe insanlar paylaştıklarının yanlış olduğunu bilse bile, kendi taraftarı olduğu kümenin yanlışını sahiplenmeye devam edebiliyor. Yeni araştırmalar yanlış bilgiyi tespit etmede eleştirel dijital okuryazarlığı geliştirmenin başarılarını ortaya koyuyor ama paylaşmanın önüne geçemediğini gösteriyor. Politik işlevi olduğu sürece yanlış bilgi hayatta kalıyor kısaca. Öte yandan internette bilgi kirliliği olduğunu, bunun farkına varabilmek için belli kaslar geliştirmek, belli yöntemleri öğrenmek gerektiğini Türkiye Teyit sayesinde anladı. Bunun önemini kavratabildiğimize inanıyorum. Paylaşmadan önce duraklama, ölçüp biçme, seviyor takip ediyorsa Teyit'e bakma davranışını yerleştirdik. Teyit'i okumayanda bile bu alışkanlık kazanıldı. Burada mütevazı olmaya gerek yok. Bilgi kirliliğinin nelere yol açabileceğini çok iyi anlattık ve durmadan yanlış bilgilerle çevrili olduğumuzu insanlara hatırlattık. 6 yılda bir gün bile durduğumuz, ara verdiğimiz olmadı. Yanlış bilgi bu kadar hızlı yayılırken, nefes almadan arkasından koşmamızın nasıl bir fayda yarattığı zaman geçtikçe daha da iyi anlaşılacak.
Teyit bugün en çok hangi kaynaklardan gelen, nerelerde dolaşımda olan bilgilerle muhatap oluyor? Bu kaynaklar arasında, hangisindeki dolaşımı düzenlemek ve teyitlenmiş bilgi farkındalığını geliştirmek daha güç oluyor?
Sosyal medyadaki paylaşımlar her zaman en çok incelemeye tabi tuttuğumuz şeyler. Haber siteleri ya da televizyonlar gibi mecralardan daha az şüpheli bilgi akışı olsa da oralardaki etkinin sosyal medyadakinden daha yüksek olduğunu varsayıyoruz. Yani nicelik ve nitelik arasında da bir fark var. İkisini dengede tutmaya çalışıyoruz. En zoruysa insanların birbiriyle mesajlaşarak paylaştığı yanlış bilgiler. Tabii Telegram ve WhatsApp artık tek bir kişi ya da grubun, mesajını yüzlerce kişiye gruplar aracılığıyla gönderebildiği de yerler. Buralarda mesajları, denk gelmedikçe yakalamak kolay değil. Topluluğumuzun gücünü kullanıyoruz elbette. Bizimle mesajlaşma uygulamalarından kendilerine iletilen şüpheli, aldatıcı, yanıltıcı bilgileri paylaşıyorlar. Böylece müdahale edebilmemiz de kolaylaşıyor.
Teyit’in çalışma alanı haricinde, aslında kendi ekibi içerisindeki çalışma kültürü de oldukça yenilikçi ve yine sosyal faydayı gözeten bir konumda. Bu bağlamda siz kurum kültürünüzü nasıl oluşturdunuz? Çalışma biçiminizi ve imkanlarınızı geliştirirken nasıl bir strateji izliyorsunuz?
Birbirimizi güçlendirmeyi çok önemsiyoruz. Teyitçilik, gazeteciliğin bir formu olarak doğdu evet ama bugün ayrı bir uzmanlık dalı. Bu uzmanlığa sahip insanların sayısı, Teyit'i kurduğumuz günlerde bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıdaydı. Hem eğitimle hem pratikle, ekip içerisinden harika yetenekler çıkardık. Teyitçilerimizin girip çıkamayacağı yer yok. Bunu devamlı bir öğrenme ve gelişme alanını açık tutarak yapıyoruz. Sürekli okuyoruz. Dünyayı takip ediyoruz ve dünyadaki meslektaşlarımızla sık sık fikir alışverişi yapıyoruz. Huzurlu bir çalışma ortamı yaratabilmek için iyi çalışan desteklerimiz var. Maaşlarımız sektör standartlarının üstünde, terapiden spor salonu üyeliğine, özel sağlık sigortasından, iki şehirde iyi çalışma alanlarına pek çok desteğimiz var. Hibrit çalışma düzeninde sahil kasabasından çalışmak isteyenin yol ve konaklamasını dahi karşılıyoruz. Bunlar aidiyeti artırıyor ve ekibin etkisi yüksek çalışmalar ortaya koyabilmek için sarfettiği eforu güçlendiriyor.