Son yıllarda değişen çalışma kültürleri ile beraber, toplantıların nasıl olacağı ve sosyal yapıların nasıl kurgulanacağı üzerine düzenler de yeniden kurgulanmaya başladı. Burada hem yeni inovatif yaklaşımlar hem de faklı teknolojiler hayatımıza girmeye başladı. Bu dönüşümlerin eşiğinde, tüm çalışanları kapsayan yeni çalışma düzenleri oluşturabilmek ve hibrit çalışmayı en verimli haline getiren teknolojilerle desteklemek önem arz ediyor. Geçirdiğimiz bu dönüşümleri ve geliştirilebilecek teknolojileri Cisco Türkiye Genel Müdürü Didem Duru ile konuştuk.
Son dönemde geliştirdiğiniz yeni teknolojiler ve iş birliklerinden yola çıkarak da bakacak olursak, sizin için hibrit çalışmayı daha esnek hale getirmek ne ifade ediyor? Yeni çalışma düzeninde, çalışanı ve kurumları ne gibi sınırlar ve esneklikler bekliyor?
Pandemi, dijital teknolojilerin işyeri de dahil olmak üzere her şey üzerindeki dönüştürücü gücünü ortaya koydu. Bugün önümüzde, kuruluşların iş/yaşam dengesini ve yaratıcı iş birliğini besleyen teknoloji ve işyeri kültürü tarafından desteklenen bir sonraki çalışma dalgasına adım atmaları için açık bir fırsat var.
Bu amaçla Cisco, dijitalleşmenin ve hibrit çalışmanın performans üzerindeki etkisini inceleyen; üretkenlik, iş kalitesi, yeni beceriler, refah ve büyümeye odaklanan kapsamlı küresel ve bölgesel çalışmalar yapmakta. EMEA (Avrupa, Orta Doğu ve Afrika) ülkelerindeki araştırmaya göre, çalışanların yüzde 89'u hibrit veya tamamen uzaktan çalışmak istiyor. Yüzde 56'sı, esnek bir şekilde çalışma fırsatı sunulursa yeni bir iş arama olasılıklarının daha düşük olacağını söylüyor.
Hibrit çalışma dünyasında, çalışanlarına yalnızca seçenek sunmakla kalmayıp, aynı zamanda güvenli bağlantı ve iş birliği için doğru teknolojileri de sunarak onları güçlendiren şirketlerin; çalışanlar arasında kapsayıcılığı, bağlılığı ve refah duygusunu arttırmaya yardımcı olabileceğine inanıyoruz. Cisco'da esneklik, hibrit çalışma vizyonumuzun kalbinde yer alıyor ve bu da üretkenliği ve liderlik tarzının evrimini destekliyor. İş birliği; herkese uyan tek bir boyuttan, bireysel çalışma stillerini mümkün kılan çözüm setine dönüştü. Sadece iş birliği değil, güvenlik ve ağ oluşturma da işin geleceğini desteklemek ve esnek hale getirmek için yeniden tanımlandı.
Hibrit çalışmayı kolaylaştıracak teknolojileri geliştirirken, ihtiyaç analizlerini nasıl sağlıyorsunuz? Küresel çalışma kültürlerini ve trendlerini nasıl takip ediyorsunuz?
Hibrit çalışma, insanları bağlantılı kılmak ve veri güvenliği için stratejik bir yaklaşım ve doğru teknoloji gerektiriyor. Ağ, güvenlik, bulut, uygulamalar ve iş birliğindeki teknolojilerin tümü birbirine bağlı ve hibrit çalışmayı gerçeğe dönüştürmenin anahtarı konumunda. Hibrit çalışma, çevikliği artırmak ve karmaşıklığı azaltmak için bir fırsat sunuyor.
Hibrit ortamda başarılı olmak için, kuruluşlar teknoloji platformları arasında kesintisiz bir yolculuk hedeflemeli. Altyapıyı ve uygulamaları modernize etmek, iş gücünü hibrit operasyonlara taşımak, buluta geçişi dengelemek ve ardından hepsini güvenli bir şekilde yönetmek için donanım, yazılım ve hizmetlere ihtiyaç var.
Dahası hibrit modelin başarısı, internetin kalitesine ve kullanılabilirliğine bağlıdır. Pandeminin geniş bant internet kullanımını nasıl etkilediğini anlamak için Cisco Küresel Geniş Bant Endeksi adlı bir çalışma yaptık. 6.000'i Orta Doğu ve Afrika'dan (MEA) olmak üzere 30 ülkeden 60.000 kişiyle gerçekleştirdiğimiz ankette hibrit çalışmanın her zamankinden daha yaygın olduğunu gördük. MEA işgücünün yüzde 55'i artık uzaktan çalışmak için ev internetine güveniyor. Bu, yüzde 48'lik küresel ortalamanın üzerinde bir oran.
Hibrit çalışmanın, ekip çalışması ve liderlikten yetenekleri çekmeye ve kapsayıcı ekipler oluşturmaya kadar birçok farklı bileşeni söz konusu. Araştırmalar gösteriyor ki, insanlar seçim yapmak istiyor. Hibrit Çalışma Endeksimiz de bunu doğruluyor: İnsanların yüzde 64'ü uzaktan çalışabilme imkanının işte kalmalarını veya işten ayrılmalarını etkilediğini beyan ediyor. Cisco olarak, hibrit çalışmanın kalıcı olduğuna inanıyoruz. Müşterilerimize tavsiyemiz, teknolojilerini ve kültürlerini bu gerçekliğe hazır hale getirmeleri. Çünkü işin geleceği artık hibrit.
Aynı kurumun içerisinde dahi farklı departmanlardaki çalışanların hibrit çalışmadaki zorlukları, esneklikleri, kolaylıkları farklı olabiliyor. Bu konuda farklı birimlerin ihtiyaçlarına yönelik olarak nasıl bütüncül bir çalışma anlayışı geliştirilebilir? Farklı departmanların ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için kurum içi inovasyonu ve yaratıcılığı destekleyen, çalışanlara uzaktan çalışırken de bir alan açabilen bir çalışma düzeni için nasıl teknolojiler kullanılabilir?
İş yapmanın "eski haline " geri dönmek, hibrit çalışma çağında, özellikle yaklaşık 3 yıllık olumlu sonuçlar göz önüne alındığında artık bir seçenek değil. Yeni Cisco Küresel Hibrit Çalışma Raporu'na göre, hibrit çalışan Avrupa, Orta Doğu ve Afrika'daki profesyoneller, zihinsel, fiziksel ve finansal refah gibi alanlarda daha olumlu bir deneyim yaşadı. Çalışma, 10 binden fazla çalışanı kapsıyor. Yüzde 76'sı uzaktan çalışmanın her açıdan yaşamlarını iyileştirdiğini bildirdi. Bununla birlikte; 4 çalışandan sadece 1'i, şirketlerinin hibrit çalışmanın geleceği için 'çok hazır' olduğunu söylüyor.
Başarılı, geleceğe hazır bir hibrit model; her yerden güvenli bağlantı sağlamalı ve yüksek oranda dağıtılmış ekipler arasında iş birliğini korumalıdır. Cisco olarak şirketlerin hibrit çalışma modeli uygularken aşağıdaki temel prensipleri mutlaka göz önünde bulundurmalarını öneriyoruz:
Şirket Kültürü, İK Politikası ve Süreçleri: Çalışanların hibrit çalışma tercihlerini değerlendiren anketimize katılanların yüzde 70'i şirketlerinin hibrit çalışmayı gerçekten kapsayıcı hale getirmek için şirket kültürünü ve zihniyetini yeniden tasarlaması gerektiğini söylüyor. Hibrit çalışma bütünsel bir yaklaşım gerektirir. İK süreçleri doğru ekosistemin yaratılmasına yardımcı olabilir.
Siber Güvenlik ve Veri Gizliliği: Daha fazla insan ve şirket hibrit çalışma uygulamalarını benimsedikçe, hassas verileri korumaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Riski en aza indirecek entegre güvenlik çözümleri kullanan BT liderleri, başarılı bir hibrit çalışma kültürüne sorunsuz bir geçiş sağlayabilir.
Güçlü (robust) Teknolojiler: Teknoloji, hibrit çalışmada kritik rol oynuyor. Şirketler, yalnızca ağ güvenliği değil; aynı zamanda çalışanlarını, motive etmek ve üretken kılmak için akıllı çözümler geliştirmeli ve yenilikçi trendlere ayak uydurmalı.
Hibrit çalışmaların olmazsa olmaz bir parçası, çevrimiçi toplantılar. Ancak her ne kadar hibrit çalışma ve çevrimiçi toplantılar pek çok çalışan tarafından desteklense de belli negatif özellikleri de barındırabiliyor. Örneğin kimi işler için çevrimiçi olanaklar yeterli gelmeyebiliyor veya tamamen sosyal olarak ekip dinamiklerini etkileyebiliyor, çalışanların motivasyonlarının daha düşük olmasına neden olabiliyor. Hem teknik hem de sosyal açıdan değerlendirdiğinizde, çevrimiçi toplantıların kalitesi nasıl iyileştirilebilir?
Yaptığımız araştırmada; toplantıların yüzde 98'inde en az bir uzaktan katılımcının bulunduğunu, yani neredeyse her toplantının hibrit bir toplantı olduğunu gördük. Toplantıların kapsayıcı ve verimli olmasını sağlamalıyız. Biz de Cisco olarak; Webex’te geliştirdiğimiz gürültü engelleme, gerçek zamanlı çeviri ve kapalı açıklamalı altyazı gibi özelliklerle kapsayıcılığı destekliyoruz.
Kültür değiştikçe teknoloji de gelişiyor. Yeni inovasyonların, ofiste kimin olup olmadığına bakılmaksızın bir toplantıda dengeli iş birliğini desteklemeye nasıl yardımcı olabileceği konusunda heyecanlıyım. Arka plan gürültüsünü azaltma ve gerçek zamanlı dil çevirileri gibi yeni özelliklerle Webex uzun bir yol kat etti. Ofiste, akıllı video kameralar bireylere odaklanarak, görülmelerini ve konuşma şansı verilmesini sağlayabiliyor. Toplantılar artık, Slido gibi anlık anket uygulamaları sayesinde daha etkileşimli bir hal aldı.
Yakın gelecekte, Webex Hologram gibi teknolojilerle hiper gerçek bir 3D deneyimi bizi bekliyor. Bu, yüz yüze ve sanal deneyimler arasındaki sınırı; teknolojinin kendisinin görünmez hale getirileceği noktaya kadar bulanıklaştıracaktır.
Holografik teknoloji, sanal toplantılara üçüncü bir boyut katıyor. Hologram teknolojileri sizin hiper-gerçek, üç boyutlu bir temsilinizi yansıtıyor. Bu teknoloji aynı zamanda iş birliğini, nasıl veya nereden çalışmayı seçtiğiniz konusunda hiçbir fark kalmayan bir noktaya dönüştürecek. İş birliği teknolojilerinde bir sonraki adımı simgeleyen bu trendin 2023’te yaygınlaşmasını bekliyoruz.
Hibrit çalışma, çevrimiçi olanaklardan faydalanma; yalnızca kurum içinde dahi olsa dolaşımda olan verilerin güvenlik meselesini ortaya çıkarıyor. Bunun için hem şirketlerin genel bir güvenlik kontrolü bağlamında, hem de bireylerin kendilerinin denetimi açısından neler yapmalarını önerirsiniz? Bu güvenliğin sağlanması adına ne gibi teknolojiler kullanılabilir?
Hibrit çalışma ile birlikte gelen esneklik, işverenler ve işçiler için hem avantajlar hem de zorluklar getiriyor. Çalışanlar her yerden ve her cihazdan bağlandığı için artık korunacak tek bir alan yok. Ekipler ister ofiste ister uzaktan çalışıyor olsun; hibrit model doğru şekilde kurgulanırsa, kuruluşlar daha fazla esneklik için güvenlikten ödün vermek zorunda kalmayacaktır.
Hibrit çalışmanın başarısı için güvenlik elzem. Geleneksel güvenlik yaklaşımları, kurumsal ağ içindeki her şeye güvenilebileceğini varsayar. Hibrit çalışma modeliyle bu varsayım; cihazların mobilitesi, IoT, bulutun benimsenmesi, artan iş birliği ve iş esnekliğine odaklanma nedeniyle daha uzun süre geçerli olabilir.
Cisco olarak, işletmelerin güvenlik gündemlerini üç temel sütuna ayırabileceğine inanıyoruz: İşgücünü, iş yükünü ve işyerini güvence altına almak. BT liderleri bu süreçte şunlardan yararlanabilir:
- Kullanıcılar, cihazlar, ağlar ve uygulamalar arasında daha iyi görünürlük elde etme.
- Kaynakları segmentlere ayırarak ve yalnızca gereken mutlak minimum erişimi vererek bir kuruluşun saldırı yüzeyini küçültme.
- Saldırganların ihtiyaç duydukları şeylere ulaşmasını zorlaştırmak (kullanıcı kimlik bilgileri, ağ erişimi ve yanal olarak hareket etme yeteneği).
- Çalışanların nerede bulunduğuna, hangi uç noktaları kullandıklarına veya uygulamalarının şirket içinde mi, yoksa bulutta mı olduğuna bakılmaksızın tutarlı ve daha üretken bir güvenlik kullanıcı deneyimi sunmak.
Çevrimiçi çalışma, finansman olarak kurumları nasıl etkiliyor? Sosyal boyutta farklı biçimlerde etkileri gözlemlenen online modelin, finansal olarak kurumlara nasıl bir yansıması oluyor?
Hibrit çalışma; kuruluşların insanlara, mekânlara ve teknolojilere yapacakları yatırımlar konusunda nasıl düşündüklerini yeniden şekillendirecek. Hibrit model insanların, teknolojinin ve mekânların kesişme noktasında yer alıyor. Örneğin; müşterilerimizin çoğu ofislerini nasıl yeniden tasarlayabileceklerini, yüz yüze ve uzaktan katılımcılarla birlikte çalışan ekipler için nasıl daha fazla alan yaratabileceklerini düşünüyor.
Gelecekte, ofisin müşteri toplantıları, ekip etkinlikleri, beyin fırtınası gibi amaçlar için gidilecek bir yer olacağına inanıyoruz. Ofisler muhtemelen evde gibi hissedeceğimiz, haftanın birkaç günü gideceğimiz, iş arkadaşlarımızla sosyal etkileşim için kullanacağımız bir buluşma noktasına dönüşecek. Dolayısıyla şirketler ofis alanlarına bakış açılarını, çalışanların neden bir ofise ihtiyaç duyacaklarını ve nasıl kullandıklarını yeniden gözden geçirmeli.
Hibrit bir model uygulayan şirketler, ofis giderlerini düşürerek uzaktan çalışmayı fırsata dönüştürebilir. Ayrıca farklı coğrafyalar arasında daha kısa sürede daha fazla toplantıya ev sahipliği yapabilir ve bu da maliyet tasarrufu sağlar. Tam da bu noktada Cisco Webex devreye giriyor.
Bazı şirketler, çalışanlara nasıl ve nerede çalışacakları konusunda daha fazla esneklik sağlayarak ekip üretkenliğinin yüzde 50 arttığını gördü. Çalışanların Webex kullanarak ofis dışında geçirdikleri süreyi yüzde 70'ten yüzde 30'a düşürdüğü gözlemlendi.
Pandemi süreci, değişen çalışma düzenlerimiz, bir anda adapte olduğumuz yenilikleri göz önünde bulundurarak 2023 yılına doğru baktığınızda; neleri öngörüyorsunuz? Hem teknoloji sektörü hem de çalışmanın geleceği bağlamında bizleri neler bekliyor?
2023 yılında ekonomik iklim, maliyetlerin düşürülmesi ve verimliliğin artırılmasıyla şekillenmeye devam edecek. Bu nedenle şirketler için gelecekte bu konuda kendilerine yardımcı olabilecek yenilikçi teknolojiler büyük önem taşıyor. 2023'te güvenlik, artan ağ verimliliği, sürdürülebilirlik ve yapay zekâ alanlarında ortaya çıkacak ve gelişecek pek çok teknoloji trendi var.
Bugün her zamankinden daha fazla tanık olduğumuz konulardan biri ise şirketlerin eylemlerinin sosyal bağlamını göz önünde bulundurmaları gerekliliği. Giderek artan bir şekilde, çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) perspektifine odaklanıldığını görüyoruz.
İnovasyonun yeni kapsamı, sorumluluk, sürdürülebilirlik, eşitlik ve kapsayıcılığın ışığında, hızla kamu yararına doğru evriliyor. 2023'te teknoloji ile belirginleşecek olan kuşak değişiminin eşiğindeyiz.
- Hibrit Çalışma Eşitliği ve Kapsayıcılık—Hibrit çalışmanın bir sonraki aşaması, yapay zeka ve diğer fütüristik teknolojilerin yenilikçi uygulamaları aracılığıyla geniş erişimi ve kapsayıcılığı güçlendirmenin yeni yollarıyla 2023’te başlıyor.
- Net Sıfıra Yolculuk—Veri merkezleri, sadece birkaç yıl önce imkansız görünen şekillerde dönüştürülecek ve API'ler (Uygulama programlama arayüzü) ve yeniden kullanılan donanımlar tarafından desteklenen bulut tabanlı enerji yönetimi yoluyla sürdürülebilirlik hedeflerini ilerletecek.
- Sorumlu Yapay Zeka-Etik olmayan ve sosyal olarak yıkıcı hedeflere ulaşmak için kullanılan çok sayıda yapay zeka (AI) örneği göreceğiz. Endüstri, hükümetler, akademi ve STK'lar, potansiyel zararı azaltmak ve AI'ı etik ve sorumlu bir şekilde yönetmek için bir çerçeve oluşturmak üzere bir araya gelecek.
Cisco olarak, 30 yılı aşkın bir süredir müşterilerimizin değişimi anlamalarına ve yönetmelerine yardımcı oluyoruz. Geleceğe göz kulak olmak bizim için tanıdık bir kavram. Cisco, küresel olarak ve Türkiye'de teknolojik dönüşüm için bir katalizör olmaya devam ediyor. Yeni yılda hep birlikte heyecan verici bir yolculuğa eşlik edeceğiz.