Sosyal girişimler –kâr amacı gütmeyen organizasyonlar, hayır kuruluşları, yardım dernekleri, bireysel start-up’lar- 2006 yılından bu yana yükselişte. Tam da o yıl, Muhammed Yunus Nobel Barış ödülünü kazanmıştı ve Bill Gates vaktinin çoğunu yardım derneklerine ayıracağını duyurmuştu. Aynı zaman diliminde daha fazla genç Amerika İçin Öğret (TFA) gibi kâr amacı gütmeyen organizasyonlarda yer almaya başladı. Bunların hepsi olumlu ve güzel gelişmeler ama oldukça az sayıda sosyal organizasyonun iki milyon doların üzerinde bütçesinin olduğu ve 100’den fazla çalışanı olan kuruluş sayısının daha da düşük olduğu göz önünde bulundurulduğunda, erişimlerinin ne kadar kısıtlı kaldığını görmek zor değil. Sosyal organizasyonlar etkilerini artırabilmek için partner arayışına girebilir. Organizasyon sayısını artırmak yerine ortaklık kurmak verimliliği ve etkiyi artırabilir.
Katie Smith Milway’in “How Social Entrepreneurs Can Have the Most Impact” adlı yazısından uyarlandı.
Ayrıca Robert I. Sutton ve Huggy Rao’nun “Gönüllülerden Oluşan Bir Şirket Büyüyebilir mi?” isimli makalesi de ilginizi çekebilir.