Şöyle bir senaryo hayal edelim: Şirketin CEO’su yeni kurgulanan strateji ve yol haritası konusunda çok heyecanlıdır. Bu rotanın şirketi ve çalışanları çok daha iyi bir geleceğe götüreceğini düşünmektedir. Birkaç genel toplantıda ve astlarıyla yaptığı görüşmelerde bu heyecanını dile getirir ve yol haritasını anlatır. Herkes onaylar ve ne kadar motive olduklarını söyler. Aradan birkaç hafta geçer. CEO öyle bir olaya şahit olur, öyle bir şikayet alır veya öyle bir sonuç görür ki bütün anlattıkları boşa gitmiş, sanki kimse dinlememiş veya anlamamış gibi hisseder.

Tanıdık geldi mi? Birçok şirkette strateji girişimlerinin tabana yayılması konusunda üç aşağı beş yukarı benzer bir tablo görmek mümkün. Bu son derece yaygın zira birçok yönetim tarzı ve aracının özünde, organizasyonda yer alan çalışanların her birinin rasyonel ve ekonomik çıkarlarına odaklı birer “homo-economicus” olduğu kabulü yatar. Ve bu kabul, çoğu zaman yanlıştır veya eksiktir. Bu nedenle de girişimler istenilen sonucu vermez. Bu sayımızın kapak konusu bu tür tuzaklara düşmeden, ortak ve ulvi bir amaç etrafında toplanan ekiplerin hem girişimleri doğru anlamaları hem de hayata geçirirken kendi enerjilerini de yansıtmaları için nasıl bir yol izleneceğine dair ipuçları veriyor. 

Bu sayımızda dev bir çalışma daha var: Harvard University’nin efsane isimleri Michael Porter ve Nitin Nohria’nın yaklaşık 12 yıldır sürdürdükleri ve CEO’ların zamanlarını nasıl kullandıklarını araştıran çalışmaları tamamlandı. Bu çalışma sadece tepe yöneticilerin zamana yönelik yaklaşımlarını değil yönetim biçimlerini ve modern CEO’ların enerjilerini nerelere odaklandıklarını da ortaya koyan benzersiz bir veri kaynağı sunuyor.

Ayrıca dünyanın geldiği noktada inovasyonu var eden ve önünü açan sosyolojik sistematikleri yeniden kurgulaması gerektiğini ve bu kurguyu yine inovatörlerin kendilerinin yapmasına dair makalemiz, 3 boyutlu baskı ve eklemeli üretimin olgunlaşma döneminde fark oluşturacak stratejilere dair yol haritamız, yapay zeka ile insan gücünün bir arada kullanılmasının formülünü veren kolektif zekaya dair makalemiz ilgi çeken çalışmalar arasında yer alıyor.

Belirsizliğin hakim olduğu, dolayısıyla doğru stratejiler kurgulamanın ve doğru kararlar almanın eskisinden çok daha kritik olduğu VUCA dünyasında, karar alma süreçlerimizde bize yol gösterecek olan davranışsal ekonomiye ve yeni yöntemlere ışık tutan makalemiz de sizler için yol gösterici olacak.   

Başta teknoloji olmak üzere güçlü dinamiklerle yapısı yeniden şekillenen dünyada başarılı olmak ve fark oluşturmak isteyen liderleri de zorlu ama bir o kadar keyifli bir yolculuk bekliyor. Bu sayımızda söz konusu yolculuğa dair yol haritasına ciddi katkılar yapmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Keyifle okumanız dileklerimizle...