Merhaba,
Sürdürülebilirlik başlığı son dönemin en popüler konusu. Her ölçekte şirketin, her seviyede liderin ajandasında sürdürülebilirlikle ilgili birkaç madde olduğunu söylesek sanırım yanlış olmaz. Her ne kadar sürdürülebilirlik kavramı dönem dönem öne çıksa da genel anlamda bu alanda alınan yola baktığımızda çok da mutlu edici bir tablo gözükmüyor. Zira sürdürülebilirlikte yapısal sonuçlar elde etmek için yapısal dönüşüm şart. Bu da konfor alanından çıkma, yeni yaklaşımlar benimseme, belirli bir vadede mevcut değerlerden vazgeçebilme ve aslında temel bir dönüşüm gerektiriyor.
Bugüne dek sürdürülebilirlikte “ne, neden, ne zaman” gibi soruları sorduk ancak artık bu soruların dönemi geçiyor. Bugün hiçbir şirket veya lider sürdürülebilirliğin ne olduğu, neden şimdi öncelenmesi gerektiği ve ne zaman aksiyon alınması gerektiği gibi sorulara en azından temel noktalarda cevap aramıyor. Zira bu cevaplar bulundu veya bulunmadıysa o şirketlerin hali pek de iç açıcı değil. Ancak şu bir gerçek: Nasıl sorusuna verilen cevaplar da uygulanan çözümler de çok dağınık ve farklı. İşin doğası bunu gerektirse de çerçeve oluşturacak yaklaşımlar çok değerli.
Bu sayımızda söz konusu çerçeveleri sizlerle paylaşmaya gayret ediyoruz. Döngüsel ekonomi makalemizde bu alanda iş modelinizi dönüştürmeye dair mükemmel bir yaklaşım seti bulacaksınız. ESG konusundaki makalemiz ise bu konsepte en doğru şekilde yaklaşmanıza yardımcı olacak. Xerox eski CEO’su Ursula Burns’ün kişisel hikayesi çeşitlilik konusundaki bakış açınızı genişletecek.
Bunlarla da kalmıyoruz. Çeşitlilik ve kapsayıcılık alanlarında birçok üst düzey görev üstlenen Ümran Beba ile konunun detaylarını konuşuyor, Aylin Gezgüç’ten etki oluşturma üzerine keyifli bir makale ile sosyal boyuta bakıyoruz. SPAC, yani özel bir amaca yönelik satın alma yapan şirketlerin yaklaşımlarını ortaya koyuyoruz. Koç Holding’in insan kaynakları politikasındaki yapısal değişimin kilometre taşlarını analiz eden Nasıl Başardık? çalışmamız, gelişimin temel unsuru olan anomalileri inceleyen makalemiz de keyifle okuyacağınız hikayeler içeriyor.
Değişimin kısa vadede ve sancısız olmasını beklemek, günümüzün belirsiz ortamında çok da gerçekçi değil. Ancak değişimin kaçınılmaz olduğunu reddetmemek de gerekli. Bu noktada belirsizliğin içerisinde dönüşümün dinamiklerini yönetmenin genel bir çerçeve kapsamında yaratıcı uygulamalar ortaya koymaktan geçtiğini anlamak önemli. Bu sayımızda bu çerçeveyi sunmaya gayret gösterdik. Keyifle okumanız dileklerimizle…