Bilindiği üzere, koronavirüs (COVID-19) salgını tüm dünyanın odak noktası haline geldi ve Sağlık Bakanlığı, 10 Mart günü Türkiye'deki ilk koronavirüs vakasını teyit etti. O tarihten bu yana Türkiye’deki koronavirüs vakaları giderek artıyor ve bununla bağlantılı olarak alınan önlemler de genişletiliyor. Koronavirüs salgını, tüm dünyada ve TÜİK verilerine göre yaklaşık 28 milyon istihdamın bulunduğu Türkiye’de işverenlerin de temel endişesi haline gelmiş durumda. Bu bağlamda bu yazımızda koronavirüs salgını kapsamında Türkiye’deki işverenlerin alması gereken ve alabileceği temel önlemleri ve uygulamaları değerlendirdik.
Hangi Önlemler Alınmalı?
Türkiye’de işverenin güvenli ve sağlıklı bir işyeri temin etme yönünde genel bir yükümlülüğü bulunuyor. Bu kapsamda işveren iş sağlığı ve güvenliği konularında her türlü tedbiri almakla yükümlü. İşverenler öncelikle iş yeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanlarıyla koordineli olarak risk değerlendirmesi yapmalı ve bu değerlendirmede iş yerinin düzenini genç, yaşlı, engelli, gebe ve emziren çalışanların durumlarını dikkate almalı.
Yapılan risk değerlendirmesi sonrasında uygulanabilecek tedbirler belirlenmeli ve bu tedbirler çalışanlara mümkünse yazılı ve sözlü olarak açıkça anlatılmalı. Tedbirler kapsamında örneğin iş yerinin düzenli olarak temizlenmesi, belirli bölgelere dezenfektan maddeleri koyulması, maske ve eldiven gibi koruyucu ürünlerin temin edilmesi gibi aksiyonlar alınabilir. Ayrıca iş seyahatlerinin, toplantıların ve diğer benzer aktivitelerin de iptal edilmesi veya ertelenmesi düşünülebilir.
İşveren ayrıca çalışanlarından risk altında olup olmadıklarına dair bilgi talep edebilir. Ancak herhangi bir karışıklığa mahal vermemek adına işverenin Sağlık Bakanlığı’nın resmi internet sitesinden yaptığı açıklamalar, sunumlar ve diğer yazılı metinler çerçevesinde çalışanların ne zaman risk altında olarak değerlendirilebileceğini açıkça tanımlaması ve bu tanımı çalışanlara bildirmesi şarttır. Çalışanların da benzer şekilde diğer çalışanların güvenliğine zarar vermekten kaçınması gerekir. Bu sebeple, enfekte oldukları teyit edilmiş veya şüpheli semptomlar gösteren çalışanların bu durumu işverenlerine beyan etmeleri büyük önem arz ediyor. Çalışanlara ayrıca kendi sağlıklarını ve diğer çalışanların sağlıklarını koruma konusunda mümkün olan tüm önlemleri almaları gerektiği hatırlatılmalı. Bu hususlarda kişisel verilerin korunmasına dair mevzuat hükümleri ayrıca dikkate alınmalı.
Buna ek olarak, içinde bulunduğumuz olağandışı koşullar sebebiyle çalışanların iş yeriyle ilgili sağlık ve güvenlik konularındaki endişelerini dile getirmeye teşvik edilmeleri sağlanabilir. Böyle bir uygulamanın aynı zamanda mahremiyete bir müdahale teşkil etme ihtimali sebebiyle çalışanlar, endişelerini gizli bir şekilde dile getirmeliler.
Koronavirüs salgın riskinin her geçen gün artarak devam ettiği göz önüne alındığında bir diğer önlem olarak işveren çalışanlarını tek taraflı olarak izne göndermeyi düşünülebilir. Bu yöntem, olası bir virüs şüphesi durumunda da kullanılabilir. Bu süre boyunca işverenlerin çalışanlara maaşlarını ödemesi, çalışanlarınsa izin boyunca çalışmaya hazır bulunmaları gerekir.
İşin niteliğine bağlı olarak evden çalışma uygulamaları da bir diğer alternatif olarak değerlendirilebilir.
Etkili Bir Koruyucu Yöntem: Evden Çalışma
Koronavirüs salgınının etkili olduğu ülkelerde şirketlerin çalışanları evden çalışmaya yönlendirmeleri veya iş yerlerinin zorunlu olarak kapatılması sonucunda bu dönemde evden çalışma oldukça yaygınlaşmış durumda. Türkiye’de de özellikle bazı çok uluslu şirketlerin çalışanlarını evden çalışmaya yönlendirdiklerini görüyoruz.
Evden çalışma yöntemi İş Kanunu uyarınca uzaktan çalışma olarak tanımlanır ve işveren tarafından oluşturulan iş organizasyonu kapsamında çalışanların evinde ya da teknolojik iletişim araçlarıyla iş yeri dışında çalışması olarak nitelendirilir.
Koronavirüs sebebiyle uzun süreli uzaktan çalışma durumu söz konusuysa uzaktan çalışmaya tabi olacak çalışanlarla bir protokol düzenleyerek bu protokolde uzaktan çalışmada yapılacak işin tanımı, işin yapılma şekli, işin süresi ve yapılma yeri, ücret ve ücretin ödenmesine ilişkin hususlar, işveren tarafından sağlanan ekipman ve bunların korunmasına ilişkin yükümlülükler, işverenin işçiyle iletişim kurması ile genel ve özel çalışma şartlarına ilişkin hükümlere yer verilmesi gerekir.
Ayrıca evden çalışma konusunda kuralların ve ayrıntıların yer aldığı bir prosedür hazırlanması da çalışanlar açısından yol gösterici olacaktır.
Evden Çalışmada İşverenin Ne Gibi Yükümlülükleri Var?
İşveren, evden çalışma yöntemiyle çalışan çalışanın yaptığı işin niteliğini dikkate alarak iş sağlığı ve güvenliği önlemleri konusunda çalışanı bilgilendirmek, gerekli eğitimi vermek, sağlık gözetimini sağlamak ve sağladığı ekipmanla ilgili gerekli iş güvenliği tedbirlerini almakla yükümlü.
Koronavirüs salgını özelinde işverenler çalışanlara özel duyurular yaparak çalışanların evden çalışma sisteminin uygulandığı süre boyunca yalnızca evden çalışmaları isteyebilir. Evden çalışma dönemi boyunca ve ayrıca koronavirüs salgını devam ettiği sürece çalışanlardan ayrıca üçüncü şahıslar ile yüz yüze toplantı yapılmaması, kendileriyle fiziksel temastan kaçınılması, haberleşmelerin telefon, telekonferans, videokonferans veya e-posta yöntemileriyle gerçekleştirilmesi istenebilir.
Ayrıca evden çalışma yönteminde iş sağlığı ve güvenliği konusunda çalışanlara online eğitimler verilmesi düşünülebilir. Bu eğitimlerde özellikle evden çalışmaya uygun ve güvenli ortamda (örneğin ergonomik açıdan uygun masa ve sandalye) ile çalışmaları, çalışma ortamlarını her türlü risklerden ve tehlikelerden uzak tutmaları talep edilebilir.
İşverenin yükümlülükleri saydıklarımızla sınırlı kalmıyor. Hepimiz her gün iş yerine gidip gelirken sayısız kaza riskiyle karşı karşıya kalıyoruz. Peki evden çalışma durumunda çalışanın uğradığı bir kaza, iş kazası sayılabilir mi?
Evde Uğranılan Kazalar İş Kazası Mıdır?
Çalışanların evde bir kazaya uğramaları halinde bu kazanın iş kazası olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği tartışmalıdır. Evde meydana gelen her kaza iş kazası sayılmaz fakat yapılan iş nedeniyle çalışanın bir kazaya uğraması halinde bu kaza evde de olsa iş kazası kabul edilir.
Yapılan işle ilgili evde bir kaza meydana gelmesi ve işverenin yükümlülüklerini ihlal etmesi halinde işveren bu kazadan sorumlu olacaktır. Örneğin, işverenin bilgisayar başında iş yapan bir evde çalışana ergonomi hakkında güvenlik önlemlerini anlatmaması nedeniyle çalışanın sakatlanması halinde işveren sorumlu tutulabilir. Yine bir örnek vermek gerekirse işçinin evden çalıştığı bir günde spor yaparken kolunu kırması, iş kazası sayılmayacaktır. Ancak evde çalışmada evde meydana gelen kazalarda bu ayırımı yapmak pratikte oldukça zor. Bu nedenle, çalışanın uzaktan çalışma esnasında yaşayabileceği her türlü kaza kural olarak iş kazası olarak kabul edilebilir. Bu durumda da aksi durumun, bir başka ifadeyle gerçekleşen kazanın iş kazası olmadığının işveren tarafından kanıtlanması gerekecektir.