Etki yatırımları, gelişen ülkelere kıyasla ülkemizde yeni yeni gelişen bir kavram. Her alanda olduğu gibi, etki yatırımlarını da öğrenmek için, en başta terminolojiye hâkim olmamız gerekir. Bu sebeple, bu makalede etki yatırımlarında en fazla kullanılan terminolojileri bir araya getirdim. Aynı zamanda bu alanla ilgilenen kişiler için dönüp bakabileceğimiz bir referans sayfası yararlı olur diye düşünüyorum.

Etki yatırımları: Etki yatırımları, pozitif değişim yaratmak için sermayenin gücünden yararlanmaya çalışan bir stratejidir. Etki yatırımları, finansal getirilerin yanı sıra ölçülebilir olumlu sosyal veya çevresel etkiyi elde etmeyi amaçlar. Bu konuda daha faza bilgi edinmek için bu yazıyı okuyabilirsiniz.

Varlık tahsisi (Asset allocation): Varlık tahsisi, bir müşterinin risk toleransını yatırım hedefleriyle dengelemek amacıyla belirlenen bir yatırım stratejisidir. Bir varlık tahsis stratejisi genellikle farklı varlık sınıfları arasındaki çeşitliliği içerir ve yatırım hedeflerine ulaşılmasını sağlamak için periyodik olarak yeniden dengelenir.

Varlık sınıfı (Asset class): Varlık sınıfı; hisse senetleri, tahviller, nakit ve gayrimenkul gibi farklı yatırım kategorilerini ifade eder. Etki yatırımlarında, özel sermaye veya risk sermayesi kategorilerini de içerebilir.

Varlık fonu yöneticisi: Bir yatırım fonunun, yönetim ve yatırım stratejisinin denetiminde yer alan kişiye denir.

Yönetim altındaki varlıklar: Yönetim altındaki varlıklar, bir yatırım şirketinin müşterileri adına yönettiği toplam finansal varlıkların piyasa değeridir.

Piyasa ortalamasının altında getiri: Piyasa ortalamasından düşük kazanç sağlayan bir yatırım, piyasa oranının altındadır. Piyasa getirisi için birçok kişi tarafından S&P 500 getirisi referans alınır. Etki yatırımları, etki için finansal getiriden fedakârlık yapmak anlamına gelmediği için, piyasa ortalamasının altında bir getiri hedeflemez. 

Kurumsal Sosyal Sorumluluk: Bir şirketin çevre ve sosyal refah üzerindeki etkilerini değerlendirmek ve sorumlu adımlar atmak için var olan girişimdir. Bunlar genellikle regülatörler tarafından dikte edilenin ötesine geçen şirket çabaları için geçerlidir.

ESG (çevresel, sosyal, yönetişim): Daha önce defalarca ESG üzerine yazmıştım ama referans sayfasında bulunması gerektiği için bir kez daha özetleyeyim. ESG, yatırımcıların bir şirketin etik etkisine bakarken odaklandığı üç endişe alanını ifade eder. Çevre konusunda iklim değişikliği, tehlikeli atıklar, yenilenebilir enerji gibi kavramlar öne çıkar. Sosyalden kasıt; toplumsal hassasiyetlerdir. Bunlar arasında insan hakları, hayvan hakları gibi hususlar bulunur. Son olarak yönetişim ise, şirket içi şeffaflık, çıkar çatışması, tazminatlar gibi konuları ele alır. ESG entegrasyonu ile ilgili yazıya şuradan ulaşabilirsiniz.

Yeşil tahviller: Bu yazıda daha derinlemesine bahsettiğim gibi, yeşil tahviller, çevresel veya iklimsel faydaları olan projeleri finanse etmek için oluşturulmuş sabit getirili menkul kıymetlerdir. Daha teknik olarak söylersek, düşük karbonlu kalkınmayı ve küresel ısınmayı 2 derecenin altında tutmayı hedeflerler. Bu tahviller sırasıyla en fazla enerji şirketleri, bankalar, devletler ve belediyeler, ve kalkınma bankaları tarafından ihraç edilmektedir.

Tematik tahviller: Yine ayni yazıda değindiğim gibi, sosyal konut, eğitim tesisleri, sağlık hizmetleri gibi sosyal projeleri desteklemek için gelirlerin tahsis edildiği tahvil araçlarıdır.

Mikrofinans: Yüksek işlem maliyetleri veya başka nedenlerden dolayı bankacılık hizmetlerine erişimi olmayan girişimciler ve küçük işletme sahiplerine finansal hizmetler sağlanmasına denir. Bu tür müşterilere finansal hizmetler, bireysel şekilde veya birkaç girişimcinin bir grup olarak bir araya gelmesiyle yapılabilir. Mikrofinans alanında uzmanlaşan fonlar, etki yatırımcıları için popüler bir yatırım aracıdır çünkü düşük gelirli bireylere veya gruplara sermaye erişimi sağlar.

Lokasyon bazlı yatırım (place-based investments): Yerel bankalar, kitle fonlaması, belediye tahvilleri gibi mekanizmalarla sermayeyi yine yerel işletmeleri yatırmayı hedefler.

Özel sermaye: Bir özel sermaye yatırımı, özel bir şirketi büyütmek veya güçlendirmek için gereken daha büyük bir sermayeye erişim sağlama amacıyla yapılan doğrudan yatırımdır. Çoğu özel sermaye, kurumsal yatırımcılar tarafından yapılır ve genellikle uzun vadeli bir yatırım olarak kabul edilir. Etki yatırımları bağlamında özel sermaye yatırımları, “etki” amacı olan melek yatırımcılar, risk sermayesi fonları, varlıklı bireyler tarafından yapılır. Özel sermaye fonları genellikle temiz enerji gibi çok spesifik bir yatırım fırsatını hedefler.

Proxy statement (vekil beyanları): ABD’de şirketlerin yıllık toplantılarından önce tüm hissedarlara sağlamaları gereken bir belgedir. Yönetim kurulundaki değişiklikler, duyurular, yönetim kurulu maaşları ve hissedarların dikkat çekmek istediği konular hakkında öneriler içerir.

Proxy voting (vekil oyu): ABD’de halka açık bir şirketin herhangi bir hissedarı, vekil beyanlarını oylama hakkına sahiptir. Etki yatırımı çerçevesinde, halka açık şirketlerin hissedarlarının önemsedikleri konular lehinde oy kullanmaları ve onları etki yatırımlarına yönlendirmeleri önemlidir.

Hissedarların dikkat çekmek istediği konular: Bir hissedar, halka açık bir şirketin yıllık toplantısında görüşülmesini istediği (iklim değişikliği gibi) bir konuya dikkat çekebilir ve bu konuda şirketin eylemlerini değerlendirmeye açabilir ve öneri getirebilir. Bu öneriler bağlayıcı değildir, ancak yönetimin dikkatini çekmek için etkili bir araç olarak kullanılmıştır, bu da çoğu zaman kurumsal uygulamalarda değişiklik ile sonuçlanan diyaloglara yol açabilir.

Kamu sermayesi yatırımları: Kamu sermayesi, bireylerin ve kuruluşların bir şirketin hisse senetlerinde borsa yoluyla satın alabileceği varlıklardır. Kamu sermayesi yatırımlarında, yatırım yapılacak şirketleri belirlerken etki yatırımcıları ESG kriterlerini hesaba katabilir. Bir tür filtrelemeyi pozitif veya negatif tarama ile yapılabilirler. Bu konuda detaylı bilgi için bu yazıyı okuyabilirsiniz.

Reel varlıklar: Reel varlıklar, değerini kıymetli metaller, emtialar, emlak ve tarım arazileri gibi maddi duran varlıklardan elde eden, genellikle diğer varlık sınıflarından daha az likit bir varlık sınıfıdır. Etki yatırımı kapsamında reel varlıklar, örneğin yeşil binaları veya sürdürülebilir tarımı içerebilir.

Yeşil binalar: Yeşil binalar, tasarımında, yapımında veya işletilmesinde olumsuz etkileri azaltan veya ortadan kaldıran ve iklim ve doğal çevre üzerinde olumlu etkiler yaratabilecek bir binadır.

Sosyal işletme: Nobel ödüllü Muhammed Yunus tarafından ortaya atılan bir terim olan sosyal işletme, geleneksel bir işletmeden farklı olarak, kârı maksimize etmek yerine sosyal bir soruna odaklanır. Fakat kâr amacı gütmeyen işletmelerden farklı olarak, sosyal bir işletme bağış almadan finansal olarak kendini sürdürür.

Sosyal girişimcilik: Toplumdaki sorunlara sürdürülebilir çözümler arayışı içinde olan girişimciliktir. Sosyal girişimcilik, bireysel, bir hayır kurumu, ticari bir şirket, bir devlet kuruluşu, bir sivil toplum kuruluşu veya yeni bir sosyal girişim tarafından yapılabilir.

Sosyal etki tahvilleri (Social impact bonds): Sosyal etki tahvilleri, kamu sektöründe tasarrufa yol açan ve pozitif sosyal sonuçlara endeksli ödeme yapma taahhüdünde bulunan bir sözleşmedir. Bu tahviller geleneksel tahviller gibi sabit bir süre boyunca sabit bir getiri oranı sunmazlar. Yatırımcılara yapılacak ödeme, belirlenen sosyal sonuçların elde edilmesine bağlıdır. Bu nedenle, yatırım riski açısından, sosyal etki tahvilleri, hisse senedi yatırımına daha fazla benzemektedir.

Sosyal yatırım getirisi (Social return on investment): Sosyal yatırım getirisi konsepti, bir proje, kurum veya politikanın sosyal etkilerini anlamak ve yönetmek için bir yaklaşımdır. Bu konsept, sosyal, çevresel ve ekonomik faydaları ve maliyetleri karar alma sürecine dahil ederek, oluşan değerin nasıl yaratıldığını açıklar.

Sosyal sorumluluk sahibi yatırım (Socially responsible investing): Sosyal açıdan sorumlu yatırım, müşterinin çevresel, sosyal veya yönetişim (ESG) hedeflerini karşılamadığında, halka açık olarak işlem gören hisse senetlerinin bir portföyden çıkarılması veya tersi durumda eklenmesidir (daha önce bahsettiğim; “tarama”). Örneğin; çevre hakkında hassas bir müşteri, temiz enerji stoklarına yatırım yapmak isteyebilir.

Bu yazının konusu: EKONOMİ VE TOPLUM
Önerilen Konular:
Paylaş:

Bu içeriği beğendiyseniz daha fazlası için ücretsiz üye olun!

SEÇENEKLERİ GÖRÜNTÜLE

Sınırsız Erişime Sahip Olmanın Tam Zamanı

HBR Türkiye içeriğine bir yıl boyunca tüm platformlardan erişin!
ABONELİĞİMİ BAŞLAT

Tüm Arşive Gözatın

Paylaş