İnovasyon, tanımı gereği hem bir süreci hem de sürecin sonucunda yaratılan bir yeniliği ifade etmek için kullanılıyor. Yeniliğe ulaşmak için gidilen yolda da çeşitli aşamalar ve engeller mevcut. Çevik bir firma, ortam koşullarına ve rekabete en hızlı reaksiyon gösterebilen firmadır. Bunu başarabilmenin anahtarı da bilişim teknolojilerinin kullanımında yatıyor. Günümüzde, gelişen birçok teknolojiden söz ediyoruz. Bu durum, her ne kadar olumlu görünse de, baş döndürücü olabiliyor ve ne zaman hangi teknolojinin fayda yaratabileceği ıskalanabiliyor.
Fikir toplama aşamasında işbirliği teknolojileri
İnovasyonun ilk adımı, mümkün olduğu kadar çok fikri toplamaktır. Bu aşamada önemli olan, fikirlerin niteliğinden ziyade niceliğidir. Saçma olsun, hayal olsun, kullanıcıdan gelsin, fabrika çalışanından gelsin, her fikir değerlidir. Fikirleri toplamak için fonksiyonlar arası fikir alışverişleri yapılması gerekir. Bir başka ifadeyle bu aşamada beyin fırtınaları kullanılır ve beyin fırtınası için kullanılabilecek en verimli teknolojiler, işbirliği teknolojileridir.
İşbirliği teknolojileri, firmanın iletişim kabiliyetini artırmada rol oynar. Bu sebeple, aslında sadece inovasyon için değil bütün işletme temaslarında ön planda değerlendirilmesi gereken sistemlerdir. Bu teknolojiler, zaman ve mekân kısıtlamasını ortadan kaldırır. Örneğin, video konferans yöntemi ya da anlık mesajlaşma uygulamaları, faklı mekânda aynı zaman diliminde çalışmak için uygunken; bloglar veya wiki uygulamaları, farklı mekânda farklı zaman dilimlerinde çalışmak için uygundur.
Fikir süzgecinde karar ağaçları
İlk aşamada toplanan fikirlerin bir “yapılabilirlik” süzgecinden geçirilmesi gerekir. Bu aşamada da atik olmak için önceden tanımlanmış karar ağaçları önemlidir. Aslında ilk aşamada hiçbir kısıt olmadan bütün fikirler toplanmıştır ve bu aşamada firmanın beşeri, finansal, makine, vb. kaynaklarına göre yapılabilir fikirlerin ayıklanması gerekir. Bu sebeple firma içinde çok hızlı bir şekilde bu süzgeci çalıştırmak gerekir. Firmanın katlanabileceği maliyet nedir? Fikrin uygulaması ek bir insan gücü gerektiriyor mu? Gerektiriyorsa bu güç nereden sağlanabilir? Bu fikri uygulamaya koymak için üretim kısıtları nelerdir?..
Fikrin benimsenmesinde CRM kullanımı
Eğer fikirler firma kısıtlarından geçer not aldıysa, hangilerinin üretimi müşteriye katma değer sağlayacaktır? Bu aşamada pazarlamanın en önemli araçlarından CRM’i kullanmak gerekir. Firmanın hitap ettiği müşterileri sınıflandırarak, eldeki fikirlerin hangilerinin, hangi müşteri segmentinin gözünde daha çok değer yaratacağı değerlendirilmelidir.
Prototip üretiminde 3 boyutlu yazıcılar
Her ne kadar müşteri analizleri yapılsa da, fikrin üretilmiş halini somut olarak ele alıp denemek gerekir. Eskiden yoğun bir emek ve maliyet gerektiren bu aşama, günümüzde 3 boyutlu yazıcılarla çok pratik hale gelmiştir. Bilgisayar destekli sistemlerle entegre çalışan yazıcılarla birkaç fikrin prototipini üretebiliyor olmak, firmaların günümüzde daha çevik olmasını sağlar. Böylece son elemeyi, prototipler üzerinden değerlendirmek mümkün olur.
Karar verilen fikrin üretiminde bilgisayar desteği
Bütün aşamalardan geçen fikirler artık üretim için hazır hale gelir. Üretimin en hatasız, en az maliyetle, en doğru ve en çabuk yapılması, bilgisayar destekli sistemlerin kullanılmasıyla mümkündür. Üretimin planlanması için de mutlaka bilgisayar destekli çalışmak gerekir. Üretimin ardından artık somut hale gelmiş fikirler dağıtıma hazırdır. Ürünü müşteriyle buluşturmak için perakendeciler kadar internet de göz önünde bulundurulmalıdır.
Yeni ürünün dağıtımında perakendecilerle yakın temas kurmak
Ürünün raflarda sunulmasıyla birlikte inovasyonun fiziki sürecine virgül konulur. Bundan sonra, müşteri geribildirimlerine odaklanılarak tekrar fikrî aşamaya dönülür ve müşterinin beklentilerinin ne kadar karşılandığı, fikirleri ve önerileri, iyileştirmeler yapmak adına tekrar değerlendirilmeye alınır. Dolayısıyla, extranet sistemlerini etkin kullanıp firma-perakendeci ilişkisini canlı ve eşzamanlı tutmak gerekir.
Çeviklik-İnovasyon-Endüstri 4.0 ilişkileri için ek notlar
Çevikliğin tek ölçütünü, rakibe en kısa sürede yanıt vermek olarak düşünmemek gerekir. Yıkıcı bir inovasyon geliştirmek için bir fikrin doğuşundan, bu fikrin raflarda sunulmasına kadar geçen sürenin kısalığı da firmaların çevikliğini gösterir. Çevikliğin artırılması için de bilişim teknolojilerini kullanmak, her sektördeki firma için önemlidir.
Ayrıca bilişim teknolojilerini sadece inovasyona yardımcı unsurlar olarak düşünmek de doğru olmayacaktır. Özellikle içinde bulunduğumuz dördüncü sanayi çağında, gelişen teknolojilerin kendileri de bizzat inovasyon olmaktadır; sağlık alanında kullanılan teknolojiler, artırılmış gerçeklik uygulamaları, yapay zeka uygulamaları gibi.
Son bir not olarak, teknoloji ilerledikçe ve firmalar çevikleştikçe rekabet daha da zorlaşacak, gelişen teknolojilerin takibi kaçınılmaz olacaktır. Daha makro bir bakış açısıyla, insan sınırlarını zorlayan teknolojileri takip edemeyen ülkeler, bunun ekonomik ve toplumsal refah sonuçlarıyla yüzleşecekler. Bu sebeple firmalar, teknolojiyi takip etmeyi sadece kendilerine avantaj sağlayan bir iç mesele olarak değil, aynı zamanda toplum vazifesi olarak da görmelidirler.