Çizginin Üstü serimizin bu bölümünde MAİS A.Ş. İnsan Kaynakları Direktörü Dr. Başak Demiryumruk Dikici ile çeşitlilik ve kapsayıcılık kavramlarının hem organizasyonlara kattığı değeri hem de çizginin üstüne çıkma yolculuğundaki yerini ve önemini konuştuk.

Günümüzde hem bireylerin hem de organizasyonların uzun vadede bir başarı elde edebilmeleri için çizginin üstüne çıkacak faaliyetlerde bulunmasının son derece önemli olduğunu görüyoruz. Kurumların çizginin üstüne çıkabilme aşamasında insana değer veren bir kültürü benimsemesi gerektiğini belirten Başak Demiryumruk Dikici, iş dünyasındaki en önemli motivasyon kaynağının başarı olduğunu ve bu başarının da insanların ihtiyaçlarının belirlenmesiyle onlara dokunma ve onlarla hareket etme şeklinde kazanılabileceğini söylüyor. Organizasyonların içinde bulunduğu dönüşüm sürecindeki büyümelerini hızlı bir şekilde devam ettirebilmesi aşamasında sadece mevcut yetkinlikleri değil aynı zamanda değişen iş yapış biçimlerini de iyi analiz etmeleri gerektiğinin farkındayız. İş dünyasında sahip olunan başarı gücünün insanlar arasındaki farklılıklardan kaynaklandığını ve bunları göz önünde bulundurarak hareket etmenin şirketleri bir adım daha öne çıkaracağını vurgulayan Dikici, bu noktada liderlerin şirket içinde var olan farklı jenerasyonlar, iş tanımları ve karakterler gibi çeşitlilikleri törpülemek yerine bunları benimseyerek ekiplerini cesaretlendirmesinin son derece önemli olduğunu aktarıyor. Son zamanlarda çizginin üstüne çıkmayı hedefleyen organizasyonların öncelikle çeşitlilik ve kapsayıcılık yaklaşımlarını kendi içlerinde destekleyerek aksiyon almaları sayesinde kalıcı başarılara imza atacaklarının bilincindeyiz. Bir kurum içindeki farklılıkların ve benzerliklerin bir arada yer almasını çeşitlilik, tüm bu farklıklara eşit ulaşım sağlanmasını ise kapsayıcılık olarak tanımlayan Dikici, MAİS olarak tersine mentorluk uygulayarak çalışanlarına fırsat eşitliği sunduklarını ve attıkları her adımı diğer tüm departmanlarla birlikte yürüterek farklı fikirlere ve yeniliklere açık olduklarını herkese göstermiş olduklarını bizlerle paylaşıyor. Kaygının insanlardaki harekete geçiş sürecini zorlandırdığıyla ilgili yapılan bir çalışma, organizasyonlardaki en üst pozisyonlarda çalışanların olumlu stres heyecan alanının daha geniş ancak kaygı alanının ise daha dar olduğunu ve aşağıya doğru indikçe bunun tersine dönmesiyle önemli kırılmaların yaşadığını bizlere gösteriyor. Gelişim aşamasında sürekli olarak ekibindeki herkesin düşüncelerini özgürce ifade edebildiği samimi bir ortam oluşturma noktasında liderlere önemli sorumluluklar düştüğüne değinen Dikici, amaç ve cesaret odaklı bir yaklaşımın belirlenmesiyle ekiplere hata yapabilme fırsatı tanınmasının kurum içindeki olası sorunları veya ön yargıları ortadan kaldırabileceğini ve buradan alınacak geri bildirimlerle çalışanlardaki aidiyet hissinin artabileceğini belirtiyor. Yapılan araştırmalar, dünyada sürdürülebilirlikle ilgili anlamlı değişiklilerin yapılması aşamasında devletlerden ziyade markaların burada sorumluluk almasıyla gözle görülür başarıların elde edileceğini bizlere sunuyor. Bu noktada Dikici, hem ülkemizdeki hem de globaldeki pek çok sayıda şirketin Sivil Toplum Kuruluşları ile iş birliği yaparak her bireye fırsat eşitliği sunmaya çalıştığını ve bu sayede de dokundukları herkesin gelişimine katkıda bulunma imkanına sahip olduklarını söylüyor.  

Dr. Başak Demiryumruk Dikici’nin iş dünyasının gündeminde yer alan organizasyonların değişimi, sürdürülebilir bir başarı için çeşitlilik ve kapsayıcılık kavramlarının önemi ve bu aşamada liderlere düşen sorumluluklarla ilgili açıklamalarını dinledik. Yeni yayın serilerimizle çizginin üstüne çıkmaya odaklanmaya ve burada başarılı olan organizasyonları mercek altına almaya devam edeceğiz.